Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
'Çölün İncisi' Palmyra IŞİD'i Zengin Edebilir
UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Suriye’deki antik Palmyra kentini ele geçiren IŞİD'in, aralarında sivillerin de bulunduğu 17 kişiyi öldürdüğü bildirildi. Ayrıca Palmyra’nın IŞİD militanları tarafından yağmalanmasından ve tarihi eser kaçakçılığına kurban gitmesinden endişe ediliyor.
Orta Suriye'de antik kalıntıların bulunduğu Palmyra kentinin IŞİD'in eline geçmesi dünyada büyük endişeye neden oldu. Uzmanlar, insanlık tarihinde önemli bir yeri olan Palmyra'nın, Irak'ta yok edilen sanat eserlerinin akıbetine uğramasından endişe ediyor.
IŞİD, Irak'ın antik şehirleri Himrud ve Hatra'yı tüm dünyanın gözü önünde yok etmişti.
UNESCO Başkanı Irina Bokowa, Palmyra'daki kalıntıların yok edilmesinin insanlık açısından büyük bir kayıp olacağını söyleyerek çatışmaların sona erdirilmesi çağrısında bulundu. BM Güvenlik Konseyi'nin Palmyra'yı gündemine almasını isteyen Bokowa, 'Uluslararası toplumun toplu halde harekete geçmesine ihtiyacımız var' diye konuştu.
Öte yandan IŞİD'in Palmyra'daki tarihi eserleri satarak milyonlarca dolar kazanabileceği belirtiliyor.
Ele geçirdiği eski uygarlıklara ait eserleri yok eden IŞİD'in, bu eserlerin bir kısımına da satarak önemli bir kaynak sağladığı biliniyor.
Örgütün ikinci büyük gelir kapısı
Al Jazeera'da yer alan habere göre Suriye’den gelen tarihi eserlerin ülkeye girişini yasaklamayı hedefleyen bir yasa teklifi üzerinde çalışan ABD Kongresi’nin Araştırma Servisi, 10 Nisan 2015’te bir rapor sundu. Raporda petrol kaçakçılığından sonra IŞİD’in en büyük ikinci gelir kaynağının tarihi eser kaçakçılığı olduğu belirtiliyor.
Ele geçirdiği bölgelerdeki tarihi eserlerin bir kısmını yok eden IŞİD, rapora göre tarihi eserlerin bir kısmının da başka ülkelere satılmasını organize ediyor. Bölgeden yapılan tarihi eser kaçakçılığının işlem hacmi yıllık yüz milyon dolar civarı.
Örgütün bir milyon dolara 11 bin 667 Kalaşnikof , 2,5 milyon mermi ya da 1.250 roket atar ve 5 bin havan topu alabileceğinin altını çizen ABD merkezli Antiquites Coaliton (Eski Uygarlıklar Koalisyonu), örgütün sattığı tarihi eserleri almak isteyenleri de bir kez daha düşünmeye çağırdı.
Yüzde yirmi karşılığı kazı lisansı
ABD Kongresi’nin Araştırma Servisi’nin raporuna göre, örgüt Halep yakınlarındaki Mancib’de tarihi eser kaçakçılığını organize etmek için bir ofis kurdu. Bu ofis, kazı yapmak isteyenlere lisans veriyor ve gelirlerinin yüzde yirmisi ile yüzde elli arasındaki bir kısmını vergi olarak alıyor.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 12 Şubat 2015’de, Suriye’deki tarihi eserlerin ülke dışına çıkarılmasını yasaklayan bir karar aldı. ABD Kongresi de Suriye’den ve diğer savaş bölgelerinden çıkarılan tarihi eserlerin ABD’ye girişini engellemeyi amaçlayan bir yasa çıkarmaya çalışıyor.
Kentteki insani durum
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, IŞİD'in Palmira'da Suriye güvenlik gücü ve sivil olmak üzere 17 kişiyi öldürdüğünü duyurdu. IŞİD'in kurbanların bazılarını kafalarını keserek öldürdüğü belirtildi.
İnsan hakları savunucuları, bölgedeki insani durumun da zor olduğuna dikkat çekiyor. Esad yönetiminin bölgedeki hava saldırıları devam ederken, IŞİD'in Palmyra'da sokağa çıkma yasağı ilan ettiği ve rejim yanlılarının evlerine operasyonlar düzenlediği bildirildi.
Günlerdir elektriğin olmadığı kentte, su ve tıbbi malzeme sıkıntısı çekildiğini de ifade ediliyor. Birçok kişinin kaçtığı Palmyra'da, kent halkının ne kadarlık bir bölümünün halen bölgede bulunduğu bilinmiyor. Aktivistler, halen on binlerce kişinin Palmyra'da olduğunu bildiriyor, ancak bu veriler henüz bağımsız kaynaklar tarafından doğrulanmış değil.
Palmyra'nın tarihi
Tarihi M.Ö 19. Yüzyıla kadar giden ve çöl ortasındaki bir vahaya kurulmuş olması nedeniyle ‘çöl gelini’ ya da ‘çölün incisi’ olarak da bilinen kent, Pers İmparatorluğu, Romalılar ve Fenikelilere de ev sahipliği yaptı. Yahudi Kutsal metinlerinde de atıfta bulunulan bir kent oldu.
1980 yılından beri UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’nde yer alan kenti kuşatan IŞİD'e karşı hükümet birlikleri Palmyra'dan çekildi.
Palmyra, Beşar Esad kontrolündeki Şam ile muhaliflerin elindeki Humus’u birbirine bağlayan ana yol üzerindeki konumu ve çevresindeki zengin gaz yataklarıyla stratejik bir öneme sahip.
IŞİD’in son işgallerinin ardından örgüte yönelik izlediği stratejiyi ‘yeniden gözden geçireceğini’ açıklayan Washington, Bağdat yönetimine 1000 tanksavar füzesi gönderdiğini açıkladı.
Palmyra: 'Çölün gelini'
BBC Türkçe'den Hediye Levent Palmyra ile ilgili şunları yazıyor:
Suriyeliler Irak Şam İslam Devleti (IŞID) örgütünün ele geçirdiği Palmyra'ya, diğer adıyla Tedmur'e 'Çölün Gelini' der.
Palmyra, Romalılar ile Persleri birbirine kırdıran, ordunun başında savaşa çıkan Kraliçe Zenobia ile meşhurdur.
Halen Suriye'nin başkenti olan Şam'dan gidenler, önce griye çalan kıraç araziden geçerek sapsarı çölün içinde yükselen Palmyra'ya ulaşır.
Çölün içinde vaha olan Palmyra tarihte de su kaynakları ile bilinen ve zamanla ticaret kervanlarının yolu üzerindeki en önemli merkezlerden biri haline gelmiş.
Üst üste birçok medeniyetten kalıntıların olduğu Palmyra'da tek tanrılı dinler öncesi pagan inançlarından kalma yapılar da bulunuyor.
Ancak Palmyra'nın altın çağına Kraliçe Zenobia döneminde ulaştığı söylenir.
Suriye'de birçok efsaneye konu olan Zenobia, refahın ve mücadelenin sembolü.
Mısır kraliçelerinin soyundan geldiği anlatılan Zenobia, iyi yetişmiş ve kocasının bir suikastla öldürülmesinden sonra tahta geçmiş.
Palmyra'da konaklayan kervanlara Akdeniz kıyısına kadar refakat ve güvenlik de sağlanan Zenobia döneminde, kentin kapılarına ticarette ve şehir içinde uyulması gereken kuralların olduğu yazılar asılırmış.
Palmyra Krallığı ile yetinmeyen Zenobia topraklarını genişletmek için ordusuyla fetihlere çıkmış ve dönemin en güçlüsü olan Roma İmparatorluğu için tehdit olacak kadar ilerlemiş.
Zenobia, Romalılar ile de savaşmış ve yenmiş ancak güçlü ordusuna ve diplomasi yeteneğine rağmen, kendisinin de krallığının da sonunu getiren büyük bir yenilgi yaşamış.
Ancak Suriye'de anlatılan efsaneler ve ayaklanma öncesi yılda birkaç kez sahnelenen Zenobia müzikallerinde, dans gösterilerinde kraliçenin yenilgisinden çok ülkesine getirdiği refah, ordusuyla sefere gidecek kadar iyi olan savaşçı yönü ve diplomasi yeteneği konu alınır.
Palmyra'ya daha sonra birçok kral, kraliçe hükmetse de Palmyra Zenobia'nın kenti olarak bilinir.
Romalılar, Kraliçe Zenobia'yı yenmekle yetinmez sarayını da yerle bir eder.
Savaştan önce sarayın nerede olduğunu bulmak için araştırmalar yapılıyordu.
Kent, Romalılar döneminde daha da gelişir.
Antik tiyatro, yüksek sütunlu yollar, akademi, hamam, aile mezarlığı olarak kullanılan birkaç katlı kuleler Romalılar döneminde inşa edilir.Müze tahliye edildi
Kentteki antik kalıntılar birkaç kilometrekarelik bir alana yayılmış durumda.
Yer üstündeki kalıntıların çöl kumuna batmadan ayakta durabilen kısım olduğu ancak kumun altında kalan ve yine kum nedeniyle arkeolojik kazıların çok zor olduğu söylenir.
Antik kent ile yerleşimin olduğu Tedmur kent merkezi iç içe.
Antik kentin devamındaki müzede mumyalar ve tarihin ilk dokuma örnekleri olan kumaş parçaları, heykeller, lahitler sergileniyordu.
IŞİD'in bir süre önce kente saldırmaya başlaması ile birlikte müzedeki eserlerin tahliye edildiği belirtiliyor ancak çok büyük bir alana yayılmış kalıntılar hala büyük tehdit altında.
Antik kalıntılar kadar şehre tepeden bakan ve Eyyubi hanedanının kurucusu olup 1187'de Hıttin Muharebesi ile Kudüs'ü Haçlı kuvvetlerinden alan Selahaddin Eyyübi'nin de bir süre kaldığı rivayet edilen Selahaddin kalesi de, Palmyra'nın sembollerinden.
UNESCO dünya mirası listesindeki kentin Suriye ordusu ile IŞİD arasındaki çatışmalarda ne kadar zarar gördüğü bilinmiyor.
Kaynak: Al Jazeera, Euronews, DW ve BBC Türkçe