Çömleği Bile Ayrı Tat Katıyor: Güveç Tarifi
Her zaman hazırlamadığınız bir yemek yaparak hem kendinize hem de sofranıza konuk olacak insanlara güzel bir lezzet sunmak istiyorsanız güveç, sizin için iyi bir tavsiye olabilir. Hem kolay kolay unutulmayan lezzeti hem de emek gerektirmesi sebebiyle sofranıza apayrı bir renk katacak.
Peşin peşin söyleyelim, çömlekte yapılan güveçten bahsediyoruz. Pide şeklinde olan güveç için geldiyseniz, yanlış oldu. Onu da belki ilerleyen zamanlarda başka bir tarifte anlatırız.
Güveç için malzemeler
İçeriğin Devamı Aşağıda

Reklam
- 1 kilo kadar yağsız, kuşbaşı şeklinde dilimlenmiş kırmızı et
- 1 kilo patlıcan
- 3 tane, ne çok büyük ne de çok küçük diyebileceğimiz soğan
- 4 tane domates
- Bir miktar su
- 1 su bardağı kadar sıvı yağ
- 1 baş sarımsak
- 1 tatlı kaşığı miktarınca pul biber
- 2 yemek kaşığı kadar tuz
- 1 yemek kaşığı margarin yağ
- 2 yemek kaşığı kadar domates salçası
Sıra geldi tarif aşamasına
Malzeme listemize göz attığınıza göre güveç tarifini vermeye başlayabiliriz. Eğer ki kırmızı etimiz yağlarından arınmış ve dilimlenmiş halde değilse her şeyden önce eti yağsız hale getirip kuşbaşı şeklinde dilimliyoruz.
Şimdi sıra patlıcanları ara ara soymaya geldi. Ara ara soymak kalıbına yabancıysanız, patlıcanların kabuğunun tamamen soyulmayacağını belirtmek için kullanılan bir kalıp oluyor kendileri. Sonra bu patlıcanları küp küp olacak şekilde doğramaya başlıyoruz.
Soyma ve doğrama işlemleri sonrasında küçük parçalar haline gelmiş olan patlıcanlarımızı ılık bir suyun içine atıyoruz. İçinde küp küp patlıcanların olduğu ılık suyun üzerine bir yemek kaşığı kadar tuz ilave ediyoruz. Bu sayede patlıcanın acı suyunu almış olacağız.
Patlıcanlardan sonra sıra geldi domateslere. Domateslerin kabuklarını tamamen soyuyoruz. Kabuklarını soyduğumuz domatesleri de küp küp olacak şekilde doğrayıp, geniş bir leğenin içerisinde biriktirmeye başlıyoruz.
Domateslerin de soyulması ve doğranması aşamasından sonra kuru soğanlar için aynı işlemleri uyguluyoruz. Soyduğumuz kuru soğanları ince ince doğrayıp küçük parçalar halinde domateslerin yer aldığı leğenin içine, domateslerin üzerine koyuyoruz.
Domates ve soğanın yer aldığı leğenin sıradaki konuğu ise sarımsak. Bir baştaki sarımsakları soyduktan sonra ikiye bölüp domates ve soğanın üzerine ilave ediyoruz.
Yağsız etlerimizi kolay pişecek şekilde doğradıysak, hazırladığımız domates, soğan ve sarımsaktan oluşan karışımın içine atıyoruz. Yeşil biber, güzelce yıkandıktan ve ince ince doğrandıktan sonra leğendeki karışımımızın yeni konuğu olarak yerini alıyor. En sonunda suda beklettiğimiz patlıcanları da bu karışımın içine, süzdükten sonra döküveriyoruz.
Şimdi sıra patlıcanları ara ara soymaya geldi. Ara ara soymak kalıbına yabancıysanız, patlıcanların kabuğunun tamamen soyulmayacağını belirtmek için kullanılan bir kalıp oluyor kendileri. Sonra bu patlıcanları küp küp olacak şekilde doğramaya başlıyoruz.
Soyma ve doğrama işlemleri sonrasında küçük parçalar haline gelmiş olan patlıcanlarımızı ılık bir suyun içine atıyoruz. İçinde küp küp patlıcanların olduğu ılık suyun üzerine bir yemek kaşığı kadar tuz ilave ediyoruz. Bu sayede patlıcanın acı suyunu almış olacağız.
Patlıcanlardan sonra sıra geldi domateslere. Domateslerin kabuklarını tamamen soyuyoruz. Kabuklarını soyduğumuz domatesleri de küp küp olacak şekilde doğrayıp, geniş bir leğenin içerisinde biriktirmeye başlıyoruz.
Domateslerin de soyulması ve doğranması aşamasından sonra kuru soğanlar için aynı işlemleri uyguluyoruz. Soyduğumuz kuru soğanları ince ince doğrayıp küçük parçalar halinde domateslerin yer aldığı leğenin içine, domateslerin üzerine koyuyoruz.
Domates ve soğanın yer aldığı leğenin sıradaki konuğu ise sarımsak. Bir baştaki sarımsakları soyduktan sonra ikiye bölüp domates ve soğanın üzerine ilave ediyoruz.
Yağsız etlerimizi kolay pişecek şekilde doğradıysak, hazırladığımız domates, soğan ve sarımsaktan oluşan karışımın içine atıyoruz. Yeşil biber, güzelce yıkandıktan ve ince ince doğrandıktan sonra leğendeki karışımımızın yeni konuğu olarak yerini alıyor. En sonunda suda beklettiğimiz patlıcanları da bu karışımın içine, süzdükten sonra döküveriyoruz.
Karıştırmaya başlayalım
Bu karışıma şimdi tuz ve pul biber ilave etmemiz gerekecek. Tuz ve pul biber ilavesinden sonra leğende biriken yemek malzemelerini bir güzel karıştırmaya başlıyoruz.
Karıştırdığımız güveç malzemeleri bir kenarda bekleyedursun, iyice yıkamış olduğumuz çömleğin tabanını yağlıyoruz ki bu sayede yemeğin dibe tutmasını engelleyelim.
Daha sonra hazırladığımız leğen içindeki karışımı çömleğe boşaltıyoruz. En üst kısma bir domatesi yuvarlak yuvarlak olacak şekilde dilimleyip çömleğin üzerini kapatıyoruz.
Bir bardak su ile karıştırılmış salçayı güvecimizin üzerine ilave ettikten sonra sıvı yağ ve margarini üzerine koyup, üzerine gelesiye kadar su ilavesi yapıyoruz.
Karıştırdığımız güveç malzemeleri bir kenarda bekleyedursun, iyice yıkamış olduğumuz çömleğin tabanını yağlıyoruz ki bu sayede yemeğin dibe tutmasını engelleyelim.
Daha sonra hazırladığımız leğen içindeki karışımı çömleğe boşaltıyoruz. En üst kısma bir domatesi yuvarlak yuvarlak olacak şekilde dilimleyip çömleğin üzerini kapatıyoruz.
Bir bardak su ile karıştırılmış salçayı güvecimizin üzerine ilave ettikten sonra sıvı yağ ve margarini üzerine koyup, üzerine gelesiye kadar su ilavesi yapıyoruz.
Ağzını bir güzel kapatıyoruz
Tüm bunların ardından çömleğin üstünü alüminyum folyo yardımı ile güzelce kapatıp yemeğin pişmeye hazır hale gelmesini sağlıyoruz. Odun ateşinde ya da közde pişirilmesi tavsiye edilen güveç, başka çare yoksa ocakta da pişirilebilir. Et pişene kadar çömlek ateşte bekletilir.
Odun ateşinde güveç yapılıyorsa iki saat kadar, az alevli ateşte güvecin ağır ağır pişmesi yemeğin daha lezzetli olmasını sağlayabilir. Etiniz piştikten sonra güveciniz yemek için hazır hale gelmiş olur. Yanına bir de cacık yaptınız mı misler gibi bir sofraya sahipsiniz.
Odun ateşinde güveç yapılıyorsa iki saat kadar, az alevli ateşte güvecin ağır ağır pişmesi yemeğin daha lezzetli olmasını sağlayabilir. Etiniz piştikten sonra güveciniz yemek için hazır hale gelmiş olur. Yanına bir de cacık yaptınız mı misler gibi bir sofraya sahipsiniz.

Çömleğin katkısı ayrı tabi
Güvecin bu kadar lezzetli olmasının en temel sebebi şüphesiz çömlek. O yüzden “bizim evde çömlek yok da tencereyle, ütüyle, ketılla güveç yapsam kabul olur mu?” gibi soruları ciddiye bile almıyoruz.
Doğal koşullarda üretilen çömlekler, ilginç bir şekilde yemeğe ilave bir tat, aroma katıyor. Çömlekler, doğal şartlarda elde edildiği için sağlık açısından da hiçbir risk teşkil etmiyor.
Doğal koşullarda üretilen çömlekler, ilginç bir şekilde yemeğe ilave bir tat, aroma katıyor. Çömlekler, doğal şartlarda elde edildiği için sağlık açısından da hiçbir risk teşkil etmiyor.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın