Davutoğlu: 'Şiddete Dönüşen Eylem Suç Sayılacak'
Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin Meclis grup toplantısında iç güvenlik reformunu açıkladı. Başbakan yeni düzenlemeyle şiddete dönüşen her eylemin suç sayılacağını söyledi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti Meclis grup toplantısında iç güvenlik reform paketini açıkladı. 'Özgürlük-güvenlik dengesi dedik ve özgürlük-güvenlik uyumu mantığıyla yaklaşıyoruz. Kobani olaylarından sonra ülkemizin her bir tarafından gelen taleplere yönelik bir reform paketini bir haftada çalışıp hazır hale getirdik' dedi ve maddeleri tek tek sıraladı. Maddeler şöyle:
'Toplantı ve gösteri yapma hakkı demokratik bir haktır ve kimse engelleyemez. Ama hukuk devleti kuralları içinde gerçekleşir, kamu düzeni için de gerçekleşir. Bir vatandaş bağırırsa ‘devlet nerede’ diye, devlet de burada millet de burada diyeceğiz. Toplantı ve gösteri yapanlara karşı her türlü saldırı engellenecek. Dışarıdan saldırı olduğunda en etkin şekilde önlem alınacak. Şiddete dönüştürülen her türlü eylem suç sayılacak. Elinize molotof kokteyli aldığınız anda toplantı biter, şiddet eylemi başlar.'
'Molotof kokteyli bir saldırı aracıdır. Avrupa’da, ABD’de, Almanya’da, Kanada’da molotof kokteyli bulundurmak ve kullanmak patlama olmasa bile suçtur. ABD’de kayıt dışı molotf kokteyli bulundurmak, kullanmak yasaktır. Molotof kokteylinin kullanılması insanların canına ve malına kastederse ceza artar. Benim için birinci derecede kutsal olan benim insanımın canıdır. Birileri için ise tek norm dışarıda demokratik ülkelerdeki uygulamalarsa bunlar da ortada. Kimse bunu savunmaya cüret etmesin. ‘Türkiye otoriterleşiyor’ diye yaygara yapmaya kalkmasınlar. Hayat hakkına saygı göstermeyene biz de saygı göstermeyiz. Şiddet işlemek amacıyla yüzünü kapatanlara da izin verilmeyecek.'
Polise 24 saat gözaltı yetkisi
'Toplantı ve gösteri yapmak isteyen kendisini gizlemeden her şeyi söyler. Maske takarak şiddet amaçlı sokağa çıkanlar potansiyel suçlu muamelesi görür ve şikayet hakları olmaz. Silahla katılanların da cezaları artacak. Silahla gösteriye katılanlara 2.5 yıldan 4 yıla kadar artırılacak.'
'Gözaltı süreleri de çok tartışıldı. Polise 24 saat gözaltı yetkisi veriyoruz. Her polise de yetki vermiyoruz, üst amirin kararı ve denetimiyle olacak. Ne suç işlemiş olursa olsun kayda tutup savcıya sevk ediyor. O arada yeni suç işlenmesine karşı tedbir yok. Biz şimdi Avrupa’daki en düşük uygulamayı alıyoruz. Polis 24 saat gözaltında tutacak, savcı 48 saate çıkarabilecek, hakim de 4 güne kadar süre verebilecek.'
Zararı suçlu karşılayacak
'Verilen zarar suçluya rücu edilecek, onlardan alınacak. Geçmişte olan zamanaşımı da uzatılacak.'
'Bakanlıklarımızın yeniden yapılandırılmasına ihtiyaç var. Bütün bakanlıklarımıza talimat verdim, gidip tek tek dinleyeceğim ve gereken reformları yapacağız. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün etkinliğini ve esnekliğini güçlendirecek tedbirler alacağız. Piramit yapısında bozulma var. Bunu düzelteceğiz.'
Jandarma'ya düzenleme
'Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’nda atamaları İçişleri Bakanlığı yapacak. Sivil-asker ilişkilerinin dizaynı en temel konulardan biridir. Jandarmalarımız İçişleri Bakanlığı’nın belirlediği özel bir kıyafet giyecek. Sivil hayatın daha yakın unsurları halinde çalışmaya devam edecekler.'
'Kolluğun önleyici ve adli istihbaratının denetimi. Yani istihbari faaliyet yapılıyorsa denetimi de yapılacak. Dinlemeyle ilgili rahatsızlıkların hepimizi nasıl rahatsız ettiğini biliyoruz, önlemini alacağız. Dinlemelerin hepsi Meclis’te bütün partilerin katıldığı bir komisyonda denetlenecek. Yetki istismarına karşı her türlü tedbir alınacak.'
Uyuşturucuya 'terör suçu' muamelesi
'Bonzai ve diğer uyuşturucu işi yapanlar terör suçu kapsamına alınacak. Bu işli yapanların her biri teröristtir. Çünkü gelecek nesilleri yok ediyorlar. Okul çevrelere yakın olması durumunda ağırlaştırılmış olanlar cezalar iki misline çıkartılacak.'
'Sanal ortamda şiddete, teröre, çağrı dili anlamına gelecek uygulamalar, ifadeler suç olarak değerlendirilecek ve gerekli tedbirler alınacak. Kolluğun üst ve araç arama yetkisi hukuken denetime açık bir şekilde yeniden düzenlenecek.'
Engelliler evlerine ifade verebilecek
'Engelliler, yaşılılar ve hastalar evlerinde ifade verebilecek. Karakola ya da mahkemeye çağrılmayacaklar.'
'Kolluğun görevlerini denetlemek amacıyla Kolluk Gözetim Komisyonu kurulacak. Tamamen sivil bir yapı olacak. Tüm düzenlemeler AB Uyum Komisyonu’ndan geçecek.'
'Kişisel verilerin işlenmesi, korunması ve kullanılmasıyla ilgili düzenleme yapıyoruz.'
'İstanbul Tahkim Mahkemeleri’ni kuruyoruz.'
İsteyen ismini değiştirebilecek
'İçişleri Bakanlığımızda yaptığımız değerlendirmelerle vatandaşlarımızın gündelik hayatlarını kolaylaştırıcı adımlar atıyoruz. Nüfus hizmetleri kanununda yapılacak değişiklikler bunlardan biri. Doğum, evlenme, ölüm, boşanma gibi işlerde Nüfus Müdürlüğe gitmeden doğrudan bildirimle teslim yapılacak.'
'İsim ve soyisimle ilgili değişiklik için mahkeme kararı olmayacak.'
'Nüfus kayıt örneği, ikametgâh gibi belgeler e-devlet üzerinden verilecek. Pasaport ve seyahat belgeleri Emniyet'in işi değil, güvenlikle ilgili konu değil. Bundan sonra vatandaş Nüfus İşleri Müdürlüğü'ne gidecek.'
Davutoğlu ayrıca Alevilerin sorunlarıyla ilgili de çalışmaların yoğunlaştırılacağını söyledi. 'Çalıştay raporlarını bizzat o çalıştaylara katılan bakanlardan isteyeceğim' dedi.
'Milli, yerli, özgün'
Davutoğlu konuşmasının başında 40'yakın kişinin hayatını kaybettiği, IŞİD saldırısı altındaki Kürt kasabası Kobani'ye destek eylemlerine de tepkisini sürdürdü. Ayrıca Kürt sorununa çözüm süreci için daha önce görevlendirilen ve pazar günü Başbakan Davutoğlu'nun görüştüğü Âkil İnsanlar Heyeti'ne de teşekkür etti.
'Kobani bahane edilerek yapılan şiddet ve vandalizmden sonra çözüm süreci ile ilgili kararlılığımızı bir kez daha teyit etmek istiyorum. Toplumdaki her siyasi eğilimi barındıran gerçek bir fikir harmanı oldu. Herkesi dikkatlice dinledim. Bir kez daha kendilerine teşekkür ediyorum. Bütün eleştirileri not ettim, değerlendirmelerimi de açık bir şekilde ifade ettim. Çözüm süreci milli, yerli, özgün projedir ve sonuna kadar da öyle olacaktır. Tüm Âkil İnsanlar yerli aktörlerdir, özgündür. Bu süreç başarılı olduğunda Türkiye’nin ayağındaki prangalardan kurtulması mümkün olacak.'
'Taktiksel başlatmadık, taktiksel bitirmeyiz'
Çözüm süreciyle ilgili de şunları söyledi:
'Çözüm sürecini taktiksel hedeflerle başlatmadık, taktiksel olaylarla bitirmeyiz. Baştan provokasyonlar olacağını biliyoruz. Gördüğümüz ve bildiğimiz tehlikelerden korkmayız. Çözüm süreci boyunca gelen provokasyonlara da boyun eğmeyeceğiz. Stratejik hedefe ulaşana kadar bu hedefe emek veren herkesle omuz omuza yürümeye devam edeceğiz. Kanaat önderlerine sesleniyorum, herkese sesleniyorum; sesinizi yükseltin, vandalizme karşı, şehirlerimizi yakıp yıkmak isteyenlere karşı sesinizi yükseltin.'
Davutoğlu, Kobani eylemlerinde hayatını kaybeden Yasin Börü ve Hüseyin Hatipoğlu için de, 'Her biri Hz. Hüseyin'dir. Bu toprakları Kerbela'ya çevirmek isteyenlere izin vermeyeceğiz' dedi.
Yasin Börü'nün babasıyla telefonda görüştüğünü de aktaran Davutoğlu, oğlunu kaybeden babasının kendisine, 'Bu zalimler benim oğlumdan ne istediler Başbakanım, durdurun bu zalimleri' dediğini aktardı.
Kaynak: Al Jazeera
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!