Uyurgezerleri Uyandırmak Tehlikeli midir?
Uyurgezerler uyku halindeyken kalkıp dolaşmalarıyla bilinir. Her beş çocuktan biri uyurgezerdir. Yaş ilerledikçe azalan uyurgezerlik yetişkinlerin yüzde 1 ila 2,5’inde devam eder.
Bazı uyurgezerler korku veren bir şeyden kaçtıklarını düşünür. Bazıları ise bir şey arıyormuş gibi sakin bir şekilde dolapları ya da çekmeceleri karıştırır. Hatta merdiven inen ve başkalarıyla birlikte oturup televizyon seyredenler bile olur. Uyurgezerlik uyku ile uyanıklık arasında oldukça ilginç bir durumdur.
Uyurgezerler dolaşırken onları uyandırmanın tehlikeli olduğuna dair bir inanç vardır. Bu tam olarak doğru olmasa da uyurgezer kişiyi uyandırmak onun açısından hoş bir deneyim olmayacaktır.
Beynin uyku sırasında kalkıp dolaşma emri vermesinin nedenini bilmesek de uyuduğumuzda neler olduğunu biliyoruz. Gece boyunca farklı uyku aşamalarından geçeriz. Önce hafif uyku, 20 dakika kadar sonra derin uyku, sonra tekrar hafif uyku ve ardından REM aşaması adı verilen ve hızlı göz hareketlerinin gerçekleştiği aşama gelir. Gece boyunca bu devir hali devam eder ve her defasında REM uykusu biraz daha uzar ve sabah artık uykunun ana gövdesini oluşturur hale gelir.
İşte rüyalarımızı bu REM aşamasında görürüz. Rüya sırasında hareket etmemizi önlemek için vücudumuz bu aşamada felç halindedir. Fakat uyurgezerlik daha derin uyku sırasında gerçekleşir. İlginç ve paradokslarla dolu bir durumdur bu. Beyin, hareket edecek kadar aktiftir; fakat bu aktiflik uyanma sınırında değildir.
Milano’daki bir hastanede yapılan bir araştırmada uyurgezerliğe meyilli kişilerin beyin dalgaları incelenmiş ve beynin bazı bölümlerinin uyanık, bazılarının ise uyku halinde olduğu görülmüştür. Buradan hareketle, uyurgezerliğin bu iki durum arasındaki dengesizlikten kaynaklandığı sanılmaktadır.
Uyurgezerlerin zombi gibi kollarını öne uzatıp yürümesi inancı doğru değildir. Fakat gözleri açık olduğu halde görmezler. Bu yüzden dikkatlerini çekmek zordur. Işığı açıp da dolaşmazlar; hafızaları onlara rehberlik eder.
Uyurgezerlik halindeyken insanın kendisine zarar vermeyeceği de doğru değildir. Bir şeye takılıp düşmek ya da dış kapıdan sokağa çıkılması halinde dışarıdaki tehlikelere maruz kalmak söz konusu olabilir.
Londra Üniversitesi Hastanesi Uyku Kliniği’nden Profesör Matthew Walker, uyurgezer bir hastasının evden dışarı çıkıp arabasına bindiğini ve uyurken araba sürmüş olduğunu söylüyor. 15 yaşındaki bir genç kız ise 2005’te uyku halinde 40 metre yükseklikte bir vinçin üzerine tırmanmış ve orada uyurken bulunmuş.
Bu tür vakalara sık rastlanmıyor. Arada bir uyurgezer dolaşmak çoğunlukla herhangi bir sorun yaratmıyor ve çocukların yaşı ilerledikçe bu durum sona eriyor. Ama uyurgezerlik her gece tekrarlanıyor ve sorun yaratıyorsa, uyku hastalıkları uzmanları, ebeveynlerden çocukları bir hafta boyunca gözetim altında tutup uyurgezerlik saatlerini kaydetmelerini ve daha sonraki süreçte de bu saatten 15 dakika önce çocuğu yavaşça uyandırmalarını tavsiye ediyor. Böylece bu alışkanlığın kırılmasına yardımcı olunabiliyor.
O halde, tanıdığınız biri uyurgezer ise ona nasıl yardımcı olabilirsiniz?
Her şeyden önce, uyurgezerler öyle derin uykudadırlar ki, onları uyandırmaya çalışsanız da muhtemelen fark etmeyeceklerdir. Uyandırmayı başarsanız da onlarda şaşkınlık yaratıp rahatsızlık vermiş olabilirsiniz.
Yani uyurgezer birini uyandırmak onlarda kalp krizi yaratıp komaya sokmayacaktır elbette; ama en iyisi hiç uyandırmamaktır. Yavaş ve sakin bir biçimde onları yataklarına yönlendirmek yapılacak en doğru şeydir. Böylece derin uykuya devam edecek ve büyük ihtimalle sabah hiçbir şey hatırlamayacaklardır.
Claudia Hammond | BBC Future
Yorum Yazın