Dersimiz İhtiyat Akçesi: Peki Uzmanlar Ne Diyor?
Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın, TCMB'nin 40 milyar liralık ihtiyat akçesini, merkezi yönetim bütçesine aktarmayı planladığı ve gerekli yasal düzenleme üzerinde çalışıldığı öne sürüldü. Böylece sıradan vatandaşın ekonomiyi anlama çabasına yeni bir başlık daha eklendi: İhtiyat akçesi. Peki bu ne anlama geliyor ve bu para ne olacak?
Üç farklı ismin konuya ilişkin değerlendirmelerini derledik...
"İhtiyat akçesi" Anadolu'da çok yaygın olan ve çok zor durumda kalmadıkça dokunulmayan "kefen parasına" benzetildi.
Merkez Bankası Eski Başkanı Yılmaz: "5 zeytinden üçü gidiyordu, şimdi dördü gidecek"
RS FM'de yayınlanan Yavuz Oğhan'dan Bidebunudinle programına katılan Merkez Bankası Eski Başkanı Durmuş Yılmaz, Reuters'ın tartışma yaratan haberini şöyle değerlendirdi:
'Asıl mesele burada verilen sinyal nedir? Bir insan akşamdan sabaha düşünse, en yanlış iletişim politikasını nasıl uygulayabilirim dese bundan daha kötüsünü bulamaz. Merkez Bankası'nın bağımsızlığı zaten yara almıştı, bu durumdan çok daha fazla yara alacak.
1994 krizinden sonra 2000'e giden süreçte siyasi otoritenin Merkez Bankası'na bağımsızlığını verdiğini şimdi ise bundan vazgeçip, senin kaynaklarına el atıyorum dediğini söyleyen Yılmaz, 'Bütçenin durumu belli. İstanbul'da seçim var, alınan kaynak buraya kullanacak. Piyasa da elbette buna tepki verecek ve sonuç olarak enflasyon yükselecek. Ekonomi daralacak. Fakir fukaranın sofrasındaki 5 zeytinden üçü gidiyordu, şimdi dördü gidecek.'
TCMB'den ihtiyat akçelerinden Hazine'ye 40 milyar lira kaynak aktarılması ne anlama geliyor, bu kaynak ne olacak?
Türkiye'nin ekonomi gündemini Euronews Türkçe için yorumlayan Prof. Dr. Yalçın Karatepe bu soruyu şöyle yanıtladı:
'Çok önemli bir gelişme bu. Çünkü yılbaşından beri gerçekleşen rakamlara baktığımız zaman, Türkiye Cumhuriyeti bütçesinin ciddi anlamda açık verdiğini biliyoruz. En son açıklanan nisan ayı verilerinde, yılın ilk 4 ayı itibariyle bütçe açığı 52 milyar olarak açıklandı. Ancak gerçek rakamın bundan daha yüksek olduğunu biliyoruz, çünkü ocak ayı içerisinde Merkez Bankası'nın 2018 karından aktarılan 37 milyar liralık bir kaynak vardı. Bununla birlikte düşündüğümüz zaman, aslında yılın ilk 4 ayındaki toplam açık miktarı yaklaşım 90 milyar lira seviyesinde. Şimdi bu kadar açık veren bir bütçenin, önümüzdeki dönemlerde harcamalarını kısacağına dair bir işaret maalesef görmüyoruz.
Haberden anlıyoruz ki, Merkez Bankası'ndan büyük olasılıkla mayıs ayı içerisinde Hazine'ye 40 milyar liralık bir kaynak daha aktarılacak ve bu para seçimlere kadar harcanacak. Bu bizim çok görmeye alışık olduğumuz bir uygulama değil. Planlanan bu düzenleme eğer gerçekleşirse, Hazine, Merkez Bankası'na borçlanmadan, Merkez Bankası'nın para basması ile Hazine'ye kaynak aktarması durumu söz konusu olacaktır. Bu da hem enflasyonu hem kurları, hem de bütçe açığını önümüzdeki dönemlerde ciddi şekilde sorgular hale getirecek bir uygulamadır diye düşünüyorum.'
Peki neden buna gerek duyuldu? İddialar doğruysa sonuçları ne olacak?
Bilgi ve Nişantaşı Üniversiteleri Öğretim Görevlisi Mert Yılmaz da konuyu YouTube hesabından mercek altına aldı. Yılmaz'ın konuya ilişkin açıklamaları şu şekilde:
'Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik konjonktürde elinde kalan tek çıpası mali disiplin. Yılın ilk 4 ayında gerçekleşen bütçe açığı ise 52 milyar lira. Aslında mayıs ayında Merkez Bankası'ndan alınacak kârın, ocak ayında alınması da dahil. Yani mayısta alınacak para, ocakta alındı, Hazine'ye aktarıldı, buna rağmen 4 aylın dönemde ortaya çıkan açık 52 milyar lira. Bu 52 milyar liranın 39 - 40 milyar lirası ise mart ve nisan aylarında gerçekleşti.
Bu paraya niye ihtiyaç duyuluyor? Seçmenin oyunu alabilmek adına birtakım adımlar atılacak gibi görünüyor. Bu da elimizdeki en önemli çıpayı kaybetmemiz manasına geliyor. Bu para seçim yatırımı olarak kullanılacak.
Bütçe açığınız artığında ne olur? Sizin borçlanma ihtiyacınız artar. Borçlanma ihtiyacınız artığında ne olur? Borç almak üzere size borç verecek insanların iki refleksi ortaya çıkar.
Bir: Size borç verme konusunda o kadar iştahlı davranmazlar.
İki: Borç vermeye razı olurlar ama paranın maliyeti yükselir. Daha yüksek faiz ödersiniz.
Bu iştahtaki azalmayı aslında bize en somut gösteren yerin CDS olduğunu söyleyelim. Türkiye'nin 5 yıllık tahvillerinin CDS'i 500 baz puana geldi. Burası çok kritik bir eşik.'
"Paran yoksa harcamayacaksın kardeşim, hikâye bu kadar basit"
Yılmaz şöyle devam etti:
'Dolayısı ile bütçe açığınız artacak, borçlanma ihtiyacınız artacak, otomatikman faizleriniz artacak. Faizleriniz arttığında paranız değer kaybedecek, yani döviz yükselecek. Dövizin yükselmesi bugünün konjonktüründe neye neden olacak arkadaşlar? Üretim modelinin dışa bağımlılığından kaynaklı size enflasyon olarak dönecek. Yani enflasyon, faiz, kur üçgeninde bir sarmala girilecek. Bu sarmaldan nasıl çıkılacağına dair net bir fikir pek ortada yok gibi gözüküyor.
Ben ve pek çok meslektaşım kendi siyasi görüşümüzden bağımsız, bu ülkede çocuk yetiştiren insanlar olarak, ekonominin daha kötüye gitmemesi için dilimiz döndüğünce bir şeyler anlatmaya çalışıyoruz. Ama maalesef bir karşılığını bulamıyoruz. Paran yoksa harcamayacaksın kardeşim, hikâye bu kadar basit...
Zaten bütçe açığını tutturma konusunda ciddi bir sorunla karşı karşıya kalmışken, aksine bütçeyi kısmak gerekirken, daha sıkı bir maliye politikası uygulanması gerekirken bütçeyi daha da açmanın rasyonel çözümü yoktur.
Bunun faturasını hep beraber ödeyeceğiz. Yapılan zamlarla ödeyeceğiz. Neden yabancı yatırımcı gelip burada TL varlıklara yatırım yapmıyor? Bunu anlamadığın sürece, bunu çözecek adımları atmadığın sürece buralarda çok debeleneceğiz. Kendi kendmize söyleyeceğiz, dinleyeceğiz.'
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Şimdi bunlar, ancak ülke çok zor duruma girdiğinde kullanılması gereken parayı sırf İstanbul seçimlerini kazanıcam diye piyasaya mı sürüyo. Ben bunu anladım,... Devamını Gör
maalesef doğru
Titanic batarken müzik çalmaya devam eden orkestra = AKP - Titanic'i Tanrı bile batıramaz = AKP Seçmeni
Buz dağı da aç gözlülükleri ve kibirleri
Ver mehteri.. Bu saatten sonra gemisini kurtaran kaptan misali, kendi cebime bakarım. Bunlara oy verenler açlıktan gebersin sıkıntı yok.