'Operasyon Bundan Sonraki Süreçte de Kararlı Şekilde Devam Edecek'
Son zamanlardaki olaylarla ilgili açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'İç güvenlik yasası çıkarıldıktan sonra hala yüzleri kapalı, İstanbul’da bile ellerinde silahla yürüyenler burada rahatlıkla yürüyebiliyorsa bizim de maalesef güvenlik zaafiyetimiz var demektir' dedi. Erdoğan isim vermeden PKK'yı sert ifadelerle eleştirdi: 'Bölücü terör örgütü attığımız adımlara olumlu yaklaşım vermediği gibi maalesef bunun istismarını yaptı'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Öncelikle ben şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Tabi bu süreç içerisinde vatandaşlarımızı da rahmetle anıyorum. Öncelikle birşeyi tespit etmekte fayda görüyorum. Bildiğiniz gibi 13 yıllık bir iktidar süreci içerisinde öncelikle demokratik açılım süreciyle başlayan bir adım vardı. Daha sonra bunu milli birlik ve kardeşlik projesiyle geliştirdik, ardından bir çözüm süreciyle taçlandıralım istedik.
Olumlu adımlarımızı istismar ettiler
Attığımız bu adımlarda görünen o ki çözüm süreciyle taçlandırmak istediğimiz bu anlamlı yaklaşım istismar edilmek suretiyle hiçbir zaman bölücü terör örgütü bu attığımız adımlara olumlu yaklaşım vermediği gibi maalesef bunun istismarını yapmak suretiyle de ülkemizdeki demokratik yaklaşımı temel insan hak ve özgürlükleri noktasındaki olumlu yaklaşımımızı her zaman istismarla karşıladı. Ve bu noktada işte 6-7 Ekim süreci bizler için bir üzüntü süreci oldu.
Bundan öte yine yol kesmelerle bunlar bizim için olumsuz gelişmeler oldu. bunlar ötesinde özellikle doğu güneydoğu Anadolu bölgesinde vatandaşlarımız kendi demokratik haklarını dahi, kendi isteklerinde kullanamadıkları gibi devamlı tehditlerle karşı karşıya kaldılar.
'Suriye'deki gelişmeler, yapılanmalar farklı bir adım atılmasını gerekli kılıyordu'
Son aşamada ise artık bu iş çığırından çıkmış durumdaydı ve güneydeki gelişmeleri de şöyle değerlendirdiğimiz zaman yani kuzey Suriye’deki gelişmeler, oradaki yapılanmalar Türkiye’nin bu noktada çok daha farklı bir adımı atmasını gerekli kılıyordu.
Bu bakımdan son haftalarda gerek hükümetimizin attığı kararlı adımlar, birlikte yaptığımız çalışmalarla artık bu adımı çok farklı kılmamızın gereğini ortaya koyduk. Eğit-donat çalışması, güvenli bölge çalışması, uçuşa yasak bölge anlayışımızdaki haklılığımızı ortaya koydu.
'DEAŞ'la mücadele kararlılığımızı bizler teyit ettik'
Obama ile de bir görüşmemiz oldu, bu görüşmeyle bölücü terör örgütünün yanında DEAŞ’la mücadele kararlılığımızı bizler teyit ettik. Dedik ki bizim için DEAŞ bir terör örgütüdür ve böyle bir terör örgütüne karşı Türkiye hassasiyetini korumaktadır.
Bu gece ilk adım kararlı şekilde atıldı. Eş zamanlı olarak ülkemizin 16 vilayetinde 300’e yakın noktada yapılan operasyonlarla bir süreç başlatıldı. Bu süreçle birlikte çok sayıda şu anda zanlı gözaltına alınmış vaziyette. Bu gözaltına alınanlarla ilgili tabi bir süreç başladığı gibi, bu sadece bu geceye yönelik bir operasyon değildir ve bu operasyon bundan sonraki süreçte de kararlı şekilde devam edecektir.
'Bunların karşısında devletimiz atılması gereken her türlü adımı atacaktır'
Burada tabi hedefler bellidir, DEAŞ başta olmak üzere gerek PKK olsun, bunun yanında DHKPC olsun, diğer terör örgütleri olsun bizim için adlarının şöyle olması böyle olması bir şey değiştirmiyor. Bunların hepsi terör örgütüdür. Bunların karşısında devletimiz atılması gereken her türlü adımı atacaktır. Bu bir kararlılıktır. Çünkü devletimizin olduğu yerde biz farklı bir devlet yapılanmasına müsaade edemeyiz. Bunun adı paralel devlet olabilir, şu devlet, bu devlet olabilir. Hiç fark etmiyor. Bunların hepsi milli güvenliğimizi tehdide yönelik atılmış adımlardır.
Bu yapılanmalara karşı nereden gelirse gelsin devletimiz hükümetiyle, tüm güvenlik güçleriyle kurumlarıyla bu adımı atacaktır. Sadece bu akşam atılsın, bundan sonra dursun böyle bir şey yok. Bu ülkenin refahını huzurunu güvenliğini temin noktasında atılması gereken adımlar neyse bu adımlar atılacaktır. Bu gece bunun çok önemli bir başlangıç noktası olmuştur.
'Vatandaşımız devletine inansın'
Ben vatandaşıma bir defa bir korku atmosferi içerisinde yaşamamalarını tavsiye ederim. Çünkü onların bir defa kendi özgüveni her şeyin ötesindedir. Onlar özgüven içerisinde olmalıdır. Şunu da bilmemiz lazım ki, biz çok çok farklı bir mücadeleye girmiş bulunuyoruz. Sonuna kadar ne gerekiyorsa bunu yapacağız. Vatandaşımız devletine inansın, güvensin. Bakın burada Ceylanpınar’da iki polisimiz şehit edildi, Diyarbakır’da trafik polisimiz şehit edildi, askerimiz askerlerimiz şehit edildi.
'Bunun bedelini terör örgütünü arkasına alanlar da ödeyecektir'
Ve bir taraftan bu şehitlerimizi verirken niye veriyoruz? Şüphesiz ki devletimizin bekası için bunlar şehit oluyorlar. Şehit olan şehitlerimize Allah’tan rahmet dilerken, ama bunun bedelini bu terör örgütünü arkasına alanlar da ödeyeceklerdir. Bunu özellikle bilmenizi istiyorum.
'Ellerinde silahlarla yürüyenler İstanbul’da bile rahatlıkla yürüyebiliyorsa maalesef güvenlik zaafiyeti var demektir'
Vatandaşlarımızı sokağa davet edenler, özellikle düşünün. Bütün bunlar ne için yapıldılar? Bunlar bu ülkenin ayrımcılığına yönelik atılmış adımlardır. Biz bu ayrımcılığa fırsat vermeyeceğiz. Herkes demokratik hakkını kullanabilir, yasalar içinde kullanabilir. İç güvenlik yasası çıkarıldıktan sonra, hala yüzleri kapalı, ellerinde silahlarla, İstanbul’da bile, bakın bile diyorum. Ellerinde silahla yürüyenler burada rahatlıkla yürüyebiliyorsa bizim de maalesef güvenlik zaafiyetimiz var demektir. Bende ilgili arkadaşlarıma talimat verdim, yürütemezsiniz dedim. Bunu yürütüyorsak güvenlik zaafı var demektir. Yürüyemez, yüzü suratı kapalı olanlar yürüyemez. Bu kanunlar çıkarılmış. Öyleyse atılması gereken adımlar da atılacaktır. Gerek dün akşam, gerek gündüz yapılan güvenlik toplantısında bu hassasiyetler görüşülmüş.
Koalisyon görüşmeleri
Bugün de görüşmeler var. Koalisyon olur veya olmaz, olması halinde iş bitmiş demektir. Ama koalisyon olamıyorsa, nihai kararı verecek merci milli iradedir. Süratle millete gidilir, milli irade nasıl tecelli ediyorsa, o istikamette adım atılır. Bu da bizim zaten 90 günümüzü alır, 3-4 ayımızı alır. Bu süreç içerisinde de ülke yönetimsiz kalmaz. Kurulacak bir hükümetle, ki bu geçici hükümettir, anayasada bunların hepsi belirlenmiştir.
Soru: PKK’ya son kez silah bırakma çağrısı yapılacak denildi
Yapıldı o, defaatle yapıldı. Aynı şekilde yine yapıldı. Bunların hepsi silahı bırakmak durumundadır. Eğer silahı bırakmazlarsa, neticesine de katlanırlar. Olay bu kadar basittir.
Ajanslar
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!