Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
DİSK Başkanı Beko: 'Sivil Polisler Eylemcilerin Arasına Karışarak Taş Attı'
DİSK Genel Başkanı Kani Beko, 1 Mayıs için toplanan eylemcilerin arasına sivil polislerin katıldığını iddia etti. Kendisinin polis müdürleriyle Taksim’e çıkma konusunda konuşurken eylemci görünümlü sivil polislerin taş attığını ve provokasyon sonucu müdahale başladığına dikkat çeken Beko, “Provokatörler araya karışacak dendi, tek tip sırt çantası, mont ve şapka giyen eylemci görünümlü sivil polislerin Halasgargazi Caddesi’nde eylemcilerin arasına karıştığı fotoğraflarla belgelendi.” dedi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Kani Beko, olaylı geçen 1 Mayıs değerlendirmesi için basın toplantısı düzenledi. İstanbul’da, 1977 yılında Taksim 1 Mayıs alanında yitirdiklerini ifade eden Beko, “Yapmak istediğimiz anmaya yönelik olarak dünyanın tanık olduğu barbarca bir saldırıya maruz kaldık. Ankara, İzmir ve bazı illerde de 1 Mayıs etkinlikleri polis şiddetine maruz kaldı. En az 266 kişinin İstanbul’da, 300’ü aşkın kişinin tüm ülkede gözaltına alındığı bugünkü medyaya yansımış durumda. Gözaltına alınan kişilere işkence yapılan yerlerden biri de Taksim karakoluydu ve bu da fotoğraflarla belgelendi.” diye konuştu.
Polis müdahalesinde yüzlerce yaralı olduğunu ileri süren Beko, şöyle devam etti: “Bunlar arasında en az 4’ü kafa travması, bir kulak kesiği, bir kol kırığı, 15-20 gaz kapsülü ile yaralanma, bir göz kaybına yol açabilecek göz yaralanması var. Milletvekillerine yönelik şiddet görüntülerine tanıklık ettiniz. Ve basın emekçileri olarak, bu terörü belgelememeniz için hedef alındınız. 12 haberci polisin saldırısı sonucu yaralanırken, 1 haberci gözaltına alındı. Sadece 1 Mayıs ile ilgisi olanlar değil 1 Mayıs’a katılmayanlar da iktidarın akıl dışı ve hukuk dışı yasağının bedelini ödedi. 1 Mayıs’a katılmayanların da içinde olduğu çok sayıda çocuğun ve yaşlının yoğun gaz kullanımı nedeniyle yaşadığı mağduriyetleri hepiniz izlediniz. Okmeydanı Hastanesi’ne gaz bombası atıp, tepki gösterenlere plastik mermi sıkacak kadar pervasızlaştılar. İşe gitmek isteyen, eve dönmek isteyen insanlar ulaşım yasaklarıyla ve insansızlaştırılmış bölge uygulamasıyla hapsedildi. Tepki gösterenlere nasıl şiddet uygulandığı yine görüntülerle belgelendi. ‘Kamu düzeni’ bahanesiyle bütün kenti felç eden faşist uygulamalar, 15 milyon İstanbulluya işkence çektirdi.”
‘Terör istihbaratı aldık’ denilerek İstanbul polis terörünü gördüğünü ileri süren Beko, “Silah istihbaratı aldık dediler tüm İstanbul resmi ama hukuksuz bir şekilde halkına yönelen silahları gördü. Provokatörler araya karışacak dendi, tek tip sırt çantası, mont ve şapka giyen, eylemci görünümlü sivil polislerin Halaskargazi Caddesi’nde eylemcilerin arasında karıştığı yine fotoğraflarla belgelendi. Cam çerçeve kırılacak dendi, emekçilere kapısını açan halkın, esnafın camlarının polis tarafından kırıldığı görüldü. Bir kenti yönetenlerin, kamu düzeni diyenlerin yapması gereken bu mudur? Düzenini koruduğunu kamu kimdir? İşçi değilse, kamu çalışanı değilse, öğretmen, hekim değilse, mühendisler değilse, avukatlar değilse, gazeteciler değilse, esnaf değilse, çocuklar, yaşlılar değilse, bu kamu kim? Anlaşılan o ki İstanbul Valisi Mutlu kendini sadece AKP iktidarının ve etrafındaki patronların yolsuzluk ve hırsızlık düzenini korumakla görevli sayıyor. Biz başka bir dünya isteyenleriz! Ve o dünyayı ancak ve ancak kendi ellerimizle kuracağımızı biliriz. Şimdiden ilan ediyoruz ki 1 Mayıs meydanımızı er ya da geç kazanacağız, seneye de mutlaka Taksim’de olacağız. Bu daha başlangıç mücadeleye devam. Yaşasın 1 Mayıs.” ifadelerini kullandı.
SİYASAL İKTİDARIN TALİMATIYLA KUTLAYACAK SENDİKALAR DEĞİLİZ
Katılım azlığıyla ve sendikaların ayrı alanlarda kutlama yapmak istemesiyle ilgili bir gazetecinin sorusunu cevaplayan Beko, “Aslında sabahın erken saatlerinde birçok ilçeden telefonlar aldık mahallede bazı işçiler minibüs otobüs tutmuşlar. Şoförlerin polis tarafından ehliyetleri alınmış. Metrobüslere gitmişler metrolara gitmişler çalışmadığını görmüşler. Biz buraya gelebilmek için DİSK genel merkezine çok yakın bir yerde pansiyonda kaldık. Başta DİSK genel merkezine ve Şişli’ye yapılan ablukayı gördük. 3 bin kişi gelebildi. Ailelerinin ve çocuklarının ne kadar çok etkilendiğini gördünüz. Diğer konfederasyonlarla birlikte geçen yıl tüm Türkiye’de alanlarda birlikte kullandık. Buradaki bileşenler bağımsız bir sendika. Ondan dolayı çalışanların ekonomik sosyal siyasi haklarını korumakla görevliyiz. Siyasal iktidarın talimatıyla kutlayacak sendikalar değiliz. Bugünkü mevcut AKP hükümetine boyun eğmemizi bekliyorlarsa yanılırlar.” şeklinde konuştu.
HALİL ÖZCAN | Cihan