Bu saldırıların 1916 yılında gerçekleşir. O yıllar, köpekbalıkları hakkında çok az şeyin bilindiği ve hatta kimi bilim adamlarının, onları zararsız canlılar olarak lanse ettiği yıllardır.
New Jersey kıyılarında gerçekleşen olaylar dizisinin ilki; Charles Vansant adlı bir yüzücünün köpeğiyle birlikte sığ sularda yüzerken saldırıya uğrayıp, öldürülmesiyle başlar. Trajediye, onu kurtarmak için suya atlayan bir cankurtaran dahil olmak üzere ailesi ve birkaç insan daha tanıklık eder. Müdahaleye direnen köpekbalığı, kıyıda gözlerden kaybolana dek; can kurtaran tarafından takip edilir.
Köpek balığının dişleri Vansant'ın uyluk atardamarlarını parçalar. Ve bacaklarından biri etten kemiğe kadar sıyrılır. Vansant hastaneye kaldırılamadan, kan kaybından ölür.
Olaydan 5 gün sonra Charles Bruder adlı bir adam, olay yerinin çok da uzağında olmayan bir yerde, aynı köpekbalığı tarafından saldırıya uğrar. Olay ilk olarak bir görgü tanığı tarafından, 'suda kırmızı bir kanonun alabora olduğu' şeklinde rapor edilir. Fakat aslında bu kırmızı kano, Charles Bruder'in kanından başka bir şey değildir. Köpekbalığı Bruder'in her iki bacağını da koparmıştır. Bruder olay yerine yetişenler tarafından sahile çıkarılmadan önce ölür.
Her iki saldırıda da, olay yerinde köpekbalıkları görülmesine karşın, bilim adamaları iddiaları reddeder. Onlara göre bu saldırılardan köpek balıklarının sorumlu olması olanaksızdır. Yaşananlardan büyük bir ihtimalle bir 'katil balinanın' ya da 'kaplumbağanın!' sorumlu olabileceğini öne sürerler.
Bir sonraki saldırı denizden oldukça içerideki, Matawan kentinin yakınlarındaki bir nehirde gerçekleşir. Bir kez daha insanlar bölgede köpekbalığı gördüğünü rapor ederler. Ancak bu iddialar görmezden gelinir. Ta ki 12 Temmuzda, 11 yaşında bir çocuk saldırıya uğrayıp ölene kadar.
Saldırı çocuk yüzerken gerçekleşir. Köpekbalığı çocuğu hızla suyun altına çeker. Olayı gören kent sakinleri hızla nehre koşar. İçlerinden Stanley Fisher çocuktan arda kalanları bulmak için suya atlar. Ancak o da saldırıya uğrar ve aldığı ağır yaralar yüzünden hayatını kaybeder.
Trajedinin son kurbanı ise başka bir çocuk olur. Olay, Stanley Fisher'ın saldırıya uğramasından yarım saat sonra gerçekleşir. Çocuk ağır yaralar almasına karşın hayatta kalır.
14 Temmuz günü Matawan nehri yakınlarındaki Raritan adlı gölette, genç bir dişi 'büyük beyaz' yakalanır. Midesinde insan kalıntıları bulunduğu söylenir. Ama bu açıklama çoğu insanı tatmin etmez.
Olayların ardında köpek balıklarının olduğunun açıklanması, Amerikan halkında büyük bir paniğe neden olur. Bu panik zamanla histeriye dönüşür. Toplum bu trajedinin izlerinden kurtulamaz. Nihayetinde Jersey vakaları, Steven Spielberg'e, en ünlü filmlerinden olan Jaws'ı çekmesi için ilham verir.
Bugün, bilim insanları dişi büyük beyazın ilk iki saldırın faili olabileceğine inanmaktadır. Ancak Matawan nehrinde gerçekleşen saldırılarla ilgili bir başka şüpheli öne çıkmaktadır. O da Boğa köpek balığıdır.