onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Eşinin 'Neden Ölmüyorsun?' Diyerek Kızgın Yağ ile Yaktığı Kadının Feryadı: 'Çocuklarım İçin Yaşamak İstiyorum'

Eşinin 'Neden Ölmüyorsun?' Diyerek Kızgın Yağ ile Yaktığı Kadının Feryadı: 'Çocuklarım İçin Yaşamak İstiyorum'

Ulaş
03.06.2021 - 12:45

Diyarbakır’da, çocuklarının gözü önünde eşi İhsan Müjdeci (40) tarafından üzerine kızgın yağ atılan ve vücudunda 2'nci derece yanıklar oluşan Meral Müjdeci (38), Kocaeli’de ailesinin yanında yaşamaya başladı. Tutuklanan ve boşanma davası açtığı eşine en ağır cezanın verilmesini isteyen Müjdeci, 'Ölmek istemiyorum. Çocuklarım için yaşamak istiyorum. Cezaevinden çıkarsa geri dönüşüm yok, kesin öldürür beni' dedi.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Olay, pazar günü, Silvan ilçesine bağlı Mescit Mahallesi'nde meydana geldi. İhsan Müjdeci, iddiaya göre, bir süredir şiddet uyguladığı, 12 yıllık eşi Meral Müjdeci ile kahvaltı yaptıktan sonra mutfağa giderek, yumurta yapacağını söyledi. Tencerede kızdırdığı yağı 2 çocuğunun gözünün önünde, eşinin üzerine döken İhsan Müjdeci, daha sonra tencereyle de darbetmeye başladı. 

Meral Müjdeci'nin bağrışlarını duyan komşularının ihbarıyla eve sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yüzü ve vücudu yanan Müjdeci, ilk müdahalenin ardından sağlık görevlilerince ambulansla hastaneye götürüldü. İrfan Müjdeci ise polis ekiplerince gözaltına alındı. Emniyetteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edilen Müjdeci, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Meral Müjdeci de yanık tedavisinin ardından hastaneden taburcu edildi.

Kızgın yağı döktükten sonra tencereyle dövmüş...

Kızgın yağı döktükten sonra tencereyle dövmüş...

Ailesinin yanına Kocaeli’ye gelen Meral Müjdeci, adliyeye giderek, boşanma davası açtı. Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde belirli aralıklarla tedavisi devam edecek olan Müjdeci, eşinin psikolojik sorunları olduğunu ve kendisine sürekli şiddet uyguladığını, amacının kendisini öldürmek olduğunu öne sürdü. Öldürülme korkusuyla yaşadığını anlatan Müjdeci, 'Pazar günü sabah uyandığımızda hiçbir şey yoktu. Hatta sabah kalktığımızda ‘Çocuklar pasta istiyor’ dedi bana. Ben pasta yaptım, kendisi de bahçede börek açtı. Daha sonra çocuklarla ben avluda otururken çocukları yanına çağırdı. 'Neden çağırıyorsun?' diye sorunca da ‘İşim var, yumurta yapıyorum’ dedi. Meğer o sırada yağı tencerede kızdırıyormuş. ‘Meroş bana bak’ dedi, arkamı döndüğüm anda yağ tenceresini üzerime attı, bütün yağı üzerime akıttı sonra da yerden kalkamadan bana tencereyle vurmaya başladı. Ben can havliyle yerden kalkınca komşular pencereden ‘Vurma’ diye bağırıyordu. Çocuklarım bacaklarına sarıldı, ikisini de tekmeledikten sonra bana şiddet uygulamaya devam etti' dedi.

'Sen neden ölmüyorsun?' diye bağırmış.

'Sen neden ölmüyorsun?' diye bağırmış.

Üzerine kızgın yağ döküldükten sonra acı içinde yere kaldığını söyleyen Müjdeci, 'Bana vururken ‘Sen neden ölmüyorsun?’ diye bağırıyordu. 'Ben ne yaptım?' diye sorunca da beni dövmeye devam etti. Yumruk yemekten gözümde ödem oluşmuş, doktorlar onu yanık sanmıştı daha sonra ödem olduğu anlaşıldı. Ortada hiçbir neden yoktu, gayet güzel bir gündü. Hatta ‘Keyifli bir pazar günü geçireceğiz hep birlikte’ demişti bize. Psikolojik sorunları vardı, tedavi oluyordu ama son 2 ayda ilaçları reddetti. ‘Ben iyileştim eğer deliysen sen git hastaneye’ diyordu bana' dedi.

Yıllardır eşi tarafından şiddet gördüğünü belirten Meral Müjdeci, 10 yaşındaki oğlunun kendisini korumak için sabaha kadar başında nöbet tuttuğunu söyleyerek, “Büyük oğlum korkudan sabaha kadar uyuyamıyordu. Ben odadan çıktığım zaman benim arkamdan Kürtçe küfürler ediyormuş. Oğlum buna şahit olmuş ve bir şeyleri anlamıştı. Yanındayken benim yüzüme küfretmiyordu, hep arkamdan ediyormuş. Büyük oğlum ben uyurken sabaha kadar oturup benim başımda bekliyordu. Ben işe gittikten sonra uyuyordu. Akşam ben işten geldiğim zaman da ‘Ben senin başında beklerim, sen rahatça uyuyabilirsin’ diyordu. Ben iş yerimde herkese bu durumu anlatmıştım ama kimse buna inanmamıştı” diye konuştu.

Eşinin, cezaevine gönderileceği sırada yakınlarını bilgilendirmesi için telefon verildiği sırada kendisine mesaj attığını belirten Müjdeci, “Ben hastanedeyken, bu haldeyken, canımla uğraşırken, tekrar bana mesaj attı. ‘Meral'im durumun nasıl? Sana kurban olurum, Meroş’um sesini duyayım’ dedi. Ben bu insanın sağlıklı bir insan olduğunu düşünmüyorum ve kesinlikle cezaevinden çıkmasını istemiyorum. İnsan sevdiğine kıyıp bu hale getirir mi? Ben ondan kurtulmak istiyorum” dedi.

'Cezaevinden çıkarsa beni öldürür.'

'Cezaevinden çıkarsa beni öldürür.'

Eşinin cezaevinden çıktığı zaman kendisini öldürebileceğini söyleyen Meral Müjdeci, 'Şu an cezaevinde ve ben dışarı çıkmasını istemiyorum. Çocuklarım için bu kadar acıya dayandım, yandım, dayak yedim ve çocuklarım için yaşamak istiyorum. Lütfen bana yardım edin. Ben ölmek istemiyorum. Çocuklarım için yaşamak istiyorum. Cezaevinden çıkarsa artık benim geri dönüşüm yok, kesin öldürür beni. Bana sürekli ‘Seni televizyona çıkaracağım’ diyordu. Demek ki bunu planlıyormuş' diye konuştu.

Kızını taburcu olmasının ardından beraber yaşamaları için Kocaeli’ye getiren Zekeriya Keleş ise damadının en ağır cezayı almasını istediğini söyledi. Büyük üzüntü duyduğunu belirten Keleş, 'Kızıma ağır bir şekilde şiddet uyguladı. Bir tencere yağ bir insanın kafasına asla dökülmez. Bu bir caniliktir. Ben bunun cezaevinden çıkmasını asla istemiyorum. Benim 3 kızım ve engelli eşim var. Bizlere zarar vermesinden çekiniyorum, o yüzden en ağır ceza almasını istiyorum” dedi.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
119
54
22
6
3
3
3
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
vemrv

İşkence gören kadınların ailelerini de anlayamıyorum.Evladınız işkence görüyor hiç mi anlamadınız,sahip çıkmadınız. Bu olay haber olmasaydı ailesi yine ezbe... Devamını Gör

sensizsinema

38 yaş nedir ki? Daha yolun yarısı. Hala hayal kurabilecek, başarı elde edebilecek zamanı olan bir kadın, kendinden geçmiş çocuklarını düşünüyor. Yazık değil... Devamını Gör

Murat Ağbaba

aqm çocuğu asıl sen niye ölmüyosun da insanlar senden kurtulmuyo