onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Eski Zamanlarda Şifa Olarak Kullanılan İnsanlık Tarihinin En Ürkütücü Tedavi Yöntemleri

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

Eski Zamanlarda Şifa Olarak Kullanılan İnsanlık Tarihinin En Ürkütücü Tedavi Yöntemleri

Tarih boyunca, insanların sevdiklerini iyileştirme umuduyla kullandıkları tedavi yöntemlerinin bazıları o kadar sıra dışıydı ki bugün onları duyduğumuzda ürperiyoruz. Her ne kadar günümüz tıbbı bu yöntemlerin birçoğunu çoktan rafa kaldırmış olsa da, insanlık bu çılgın tedavi yöntemlerini denemekten geri durmamış. En fazla ne kadar kötü tedaviler uygulamışlardır ki diye düşünmeyin! Neden mi? Çünkü birazdan okuyacaklarınız midenizi bulandırabilir...

Kaynak

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Antik çağlarda ve orta çağda “trepanasyon” adı verilen yöntem, akıl hastalıkları ve baş yaralanmaları için uygulanan bir tedaviydi. Bu işlemde, hastanın kafatasına delik açılarak “kötü ruhların” serbest bırakılacağına inanılırdı.

Antik çağlarda ve orta çağda “trepanasyon” adı verilen yöntem, akıl hastalıkları ve baş yaralanmaları için uygulanan bir tedaviydi. Bu işlemde, hastanın kafatasına delik açılarak “kötü ruhların” serbest bırakılacağına inanılırdı.

Neolitik dönemden kalma 7.000 yıllık kafatasları bile bu işlemden izler taşıyor. Bazı hastalar, işlemden defalarca geçerken, inanılması güç bir şekilde çoğu bu işlemden sağ çıkmayı başardı.

16. yüzyılda cıva merhemleri, özellikle frengi gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklar için yaygın bir tedavi yöntemiydi. Hastalar, cıva ile ovuşturulup sıcak bir odada bekletilirken, tedavi süresi bazen haftalarca sürebiliyordu.

16. yüzyılda cıva merhemleri, özellikle frengi gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklar için yaygın bir tedavi yöntemiydi. Hastalar, cıva ile ovuşturulup sıcak bir odada bekletilirken, tedavi süresi bazen haftalarca sürebiliyordu.

Günümüzde bildiğimiz gibi cıva oldukça zehirli bir elementtir. Bu tedavi sonucu birçok hasta, diş kaybı, böbrek yetmezliği ve ciddi sinir hasarları gibi yan etkilerle karşılaşırken, bazıları tedavi sırasında hayatını kaybetmiştir.

Günümüzde bildiğimiz gibi cıva oldukça zehirli bir elementtir. Bu tedavi sonucu birçok hasta, diş kaybı, böbrek yetmezliği ve ciddi sinir hasarları gibi yan etkilerle karşılaşırken, bazıları tedavi sırasında hayatını kaybetmiştir.

1850’lerde doktorlar, kan yerine süt transfüzyonlarının kan hücrelerinin işlevini yerine getireceğine inanıyorlardı. İlk denemelerde hastalar süt transfizyonundan sağ kurtulsa da sonraki vakalarda verem hastaları komaya girip yaşamlarını kaybettiler.

1850’lerde doktorlar, kan yerine süt transfüzyonlarının kan hücrelerinin işlevini yerine getireceğine inanıyorlardı. İlk denemelerde hastalar süt transfizyonundan sağ kurtulsa da sonraki vakalarda verem hastaları komaya girip yaşamlarını kaybettiler.

20. yüzyılın başlarında Avustralya’da romatizma ağrıları çeken kişiler, ölü bir balinanın içine girip saatlerce bu durumda beklemeyi tedavi olarak görmüşlerdir. Çürümekte olan balina karkasının çıkardığı sıcak gazların ağrıları dindirdiğine inanılırdı.

20. yüzyılın başlarında Avustralya’da romatizma ağrıları çeken kişiler, ölü bir balinanın içine girip saatlerce bu durumda beklemeyi tedavi olarak görmüşlerdir. Çürümekte olan balina karkasının çıkardığı sıcak gazların ağrıları dindirdiğine inanılırdı.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Kuduz tedavisi için eski Romalılar, kuduz yapan köpeğin tüylerinin yakılıp yaranın üstüne uygulanması gerektiğine inanıyorlardı.

Kuduz tedavisi için eski Romalılar, kuduz yapan köpeğin tüylerinin yakılıp yaranın üstüne uygulanması gerektiğine inanıyorlardı.

Hatta daha ileri giden bazı Çinli hekimler, köpeğin beynini yaranın üstüne sürerek kuduz tedavisi yapmayı denemişlerdir.

Hatta daha ileri giden bazı Çinli hekimler, köpeğin beynini yaranın üstüne sürerek kuduz tedavisi yapmayı denemişlerdir.

16. ve 17. yüzyılda Avrupa’da, eski Mısır mumyalarının kafatası toz haline getirilerek, baş ağrıları ve burun kanamaları için ilaç niyetine kullanılırdı.

16. ve 17. yüzyılda Avrupa’da, eski Mısır mumyalarının kafatası toz haline getirilerek, baş ağrıları ve burun kanamaları için ilaç niyetine kullanılırdı.

Bazı tedavi meraklıları ise İrlanda’da mezardan çıkarılan kafataslarının üstündeki yosunu kurutup, çeşitli hastalıklara iyi geleceğine inanmışlardır.

İlginizi çekebilir:

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Sakarya Üniversitesi Almanca Mütercim ve Tercümanlık bölümü öğrencisiyim. Alt yazı tercümanlığı, sosyal medya içerik üreticiliği ve editörlük görevlerinde bulundum. Onedio'da yaşam ve genel kültür kategorilerinde içerik üretiyorum. Farklı kültürleri ve birbirinden ilginç hikayeleri okuyucularla buluşturmayı seviyorum.
Tüm içerikleri
right-dark
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
9
5
3
1
1
1
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Söyledim gitti

Abartı ilaç fiyatları sebebiyle bu yöntemleri öğrendiğimiz iyi oldu. Bizim aktara mumya kafası gelmiş midir acaba? :)