Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Evlenmeden Önce Bin Kere Düşünün: Türkiye'nin Dört Bir Yanından Hepimizi Şaşkına Çevirecek 14 Düğün Geleneği
Hepsi birbirinden ilginç 😱
1. Trabzon: Hiç bitmek bilmeyen kız isteme merasimleri
2. Gaziantep: Asla baş başa kalmadan 2 ay misafir ağırlamalı
3. Ordu: Testi kıralım
4. Muş: Damatlığı giymeden önce şöyle bir soyunmanız gerek
5. Aydın: Damadın çilesi bol
6. Afyonkarahisar: Çaya davet etmeli, bolca el öpmeli
7. Diyarbakır: Gelinin kilosunca altın
Altına doyacağımız gelenekler Diyarbakır'dan geliyor!
Düğünde geline kilosunca altın takılır. Tabii bu durum Diyarbakır'ın şehir merkezinde ve köylerinde farklılık gösterebilir ama bilinen en büyük adetleri kilo ile altın takılmasıdır.
Daha sonrasında yeni evli çift eve girmeden önce içi para ve şeker ile dolu testiyi kırar.
Bu kadar bolluk ve bereketten sonra ise biraz daha garip bir gelenekleri daha bulunur. Gelin eve girmeden önce yere serilen hayvan postunun üzerine basar. Bunun sebebi ise gelinin de tıpkı o posttaki hayvan gibi uysal olmasının istenmesidir.
8. Konya: Mezarlığa yolculuk
Düğünden sonra evlerine giden yeni evli çift muhakkak bir mezarlığın önünden geçmek zorunda. Burada verilmek istenen mesaj düğünümüzü yaptık ama unutma ölümlüyüz. Böyle mutlu bir günde içlerimizi karartmaya gerek var mıydı bilemedik....
9. Adana: Ağaçtaki yumurtayı vuran kazanır
Damadın en çok çile çektiği yerlerden biri de Adana olabilir.
Kına gecesine giden damat yolda durdurulur ve çok yüksek bir ağacın üzerine dizilmiş yumurtaları vurması istenir. Eğer damat vuramazsa ceza alır, bu genellikle para cezası oluyor tabii. Sonrasında damat gelinin çeyizinden bir yastık alıyor ve kaçıyor. Onu da bir grup genç kovalıyor. İlk yakalayana bahşiş veriliyor.
Bunun yanı sıra kocaman bir tepsinin içine yoğurt ve yoğurdun içine de altın konulur. Damat da ağzı ile o altını bulmaya çalışır.
Biraz eğlence bolca para, sapan, yumurta deren ortaya böyle bir şey çıkıyor.
10. Edirne: Eğlence, yemek bizden kaşık misafirden
Eğer Edirne'de bir düğüne katılacaksınız kendi kaşığınızı şimdiden hazırlayın. Çünkü Edirne'de düğünlerin raconu böyle...
Önce düğün günü gelin ile damadın kucağına bir erkek ve bir de kız çocuğu oturtuluyor, ileride böyle büyük bir aile olsunlar diye. Sonra da düğün kısmına geçiliyor.
Misafirler düğüne gelirken kendi kaşıklarını kendi getiriyor.
11. Kastamonu: Tüm evlilik ayakkabının duruşuna bağlı
İyi hoş, kız istemeler, kahve içmeler derken Kastamonu'da işler biraz farklı ilerliyor. Kız istemeye gelindiğinde evin en iyisi olarak bilinen kişi ayakkabısını çıkartıp atıyor. Eğer ayakkabı düz gelirse bu evliliğin yürüyeceğine işaret ama ters gelirse bu evlilik fikrinin tamamen ortadan kalkması bile düşünülebilir...
12. Kırklareli: Gelin yerine tavuk
Düğün günü erkek tarafı gelini almaya gelinin evine giderken yanında bir misafir daha götürüyor: Bir tavuk.
Gelinin evine varıldığında damat gelini alırken götürülen tavuk da gelin evinin bahçesine bırakılıyor. Bunun anlamı ise hem şirin hem de komik: ''Bir kızınızı aldık, onun yerine tavuğumuzu bırakıyoruz''
Altında naif bir düşünce yattığını biliyoruz ama tavuk ile gelin aynı mı emin olamadık.
13. Sivas: Habercinin zorlu görevi
Bu düğünde gelin ve damadın herhangi bir sorunu yok hatta onlar çok rahatlar ama bu gelenekten zarar görebilecek tek bir kişi var: Damadın gelini almak için geldiğini haber veren kişi.
Çünkü bu haberi verirken yakalanmaması gerekiyor habercinin. Eğer yakalanırsa elleri bağlanıyor, boynuna tezek asılıyor ve eşeğe ters bindirilerek köyde gezdiriliyor.
Neden bu zulmü haberciye çektiriyorlar biz de bilmiyoruz.
14. Şanlıurfa: Takı takmak için son günler!
Zaten her düğünün olmazsa olmazı tek bir şey var: Takı merasimi. Hatta çoğu kişi bu takılara güvenerek evleniyor, bir yola çıkıyor.
İşte bu noktada Şanlıurfa'daki gelenekler tam da yeni evli çiftin o takıyı ne yapıp edip almasına dayanıyor. Düğünden sonraki 3 cuma boyunca gelinin kayınvalidesinin evinde toplanılıyor ve takı merasimi yapılıyor.
Yok efendim biz düğüne gelememiştik bahanesi falan burada pek işlemiyor, bir cumaya gitmeseniz sonraki cumaya gitmek zorunda kalıyorsunuz.
Yorum Yazın
Bu yazdığınız şehirlerin yerlilerinin bile bu yazılan geleneklerden haberi olmadığına emin ama ıspatlayamam.
Baştan aşağı cahil bir editörün hayal gücünü yansıtan bir içerik. Gazintep'liyim sizin bu aşiret olarak tanımladığınız kavramı bir türlü göremedim. Hadi haya... Devamını Gör
33 yıllık Adanalıyım. İlk defa memleketimde böyle bir adet olduğunu duydum.