Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Fatih Terim: "Utanması Gereken Biri Varsa, O Ben Değilim!"
A Milli Takım teknik direktörü Fatih Terim, yarın oynanacak Çek Cumhuriyeti maçı öncesi basın toplantısı düzenledi. İspanya yenilgisi sonrası ağır eleştirilerin hedefi olan Terim, 'Utanması gereken birileri varsa, o ben değilim. Bu takımın ve hocasının ve teknik heyetinin, bu hale gelmesini sağlayanlardır utanması gerekenler.' dedi.
Fatih Terim'in basın toplantısından önemli notlar;
İlk iki maça göre neler farklı olmalı... İlk iki maça göre en başta skor lehimize farklı olmalı. Oyun olarak farklı olmalı. Enteresan bir maç bekliyor bizi. Beraberlikte iki takım da eleniyor. Onlar kazanırsa neredeyse garantiliyor. Biz kazanırsak, şartları var... Oyun yarın satranç gibi oynanabilir, enteresan skorlar çıkabilir. Ama bizim adımıza en azından bizim lehimize skorun farklı olması gerekiyor.
Ben hayâl dünyasında yaşamadığım için, futbolda gerçeklerle haşır neşir olduğum için, işimizin son maça kalacağı yönündeki işaretlerimi yaptım. Bir kere bu gruptan çıkmanın en büyük başarı olduğunu söyledim. Diğerinde bu grubun 'ölüm grubu' olduğunu, en önemli takımların bu grupta olduğunu söyledim... Ben bu mesajları verdim. İlk günkü basın toplantısında da toplayacağımız üç puanın iyi bir averajla bizi gruptan çıkarabileceğini de söyledim. O yüzden dilemesem de, istemesem de bu senaryo düşündüğümüz senaryolar arasındaydı. Bizim amacımız dört puan toplamaktı. Ama Hırvat maçı aklımızda olmayan şekilde bitti. Sonuçta bu duruma geldik, yarın senaryolardan bir tanesini oynayacağız. Bakalım ne olacak...
"Turnuva bittikten sonra her şeyi rahat rahat konuşuruz"
Dün antrenmandan sonra akşam aşağı yukarı 1-1.5 saat kadar oyuncularımlaydım, maçı seyrettik. Antrenman esnasında biraz sessizdim evet... Ama ben de insanım, benim de duygularım var. Bu, oyuncularımla olan bir şeyden dolayı değil. Yoksa 2016 şampiyonası öncesi kampa bakacak olduğumuzda beklediğim, ama boyutunu tahmin edemediğim olayların yaşandığı da doğrudur. Benim tecrübemdeki adam bir şeyler bekler ama ben boyutunu hayâl edemedim. Kampın olması gerektiği gibi olmadığını da açık yüreklilikle söyleyebilirim ama unutulmamalı ki henüz büyümemiş, büyümekte olan ve büyüdüğünü sanan oyuncularımın hepsinde bir katkım vardır. Hayatlarına da etkim vardır. Bu kadroyu da ben kurdum. Bu kadroyu oluşturan süreci de yönetmeye çalışıyorum. Açıkçası olabilecek her hadisenin de bedellerini ödemeye hazırım. Zaten bundan önceki zamanlarıma baktığınızda bu bedelleri ödediğimi de görürsünüz. Bu konulara girmeyeceğim. Türkiye'de herkes rahat olabilir ama herkes de hakkını alacak. Yarın çok önemli bir maçım var. Ben onlar gibi değilim, oraya konsantre oluyorum ama kimsenin hakkı kimsede kalmaz. Bırakmayacağımdan da herkes emin olabilir. Dolayısıyla biraz üzgünüm, kırgınım... İnsanım ben de... Açıkçası düşünüyorum, bunu aileme yapmaya hakkım var mı diye... Çünkü benim için ailem hayatımın en önemli şeyidir herkes gibi. Kimse onlara dokunamaz. Ancak bu şekilde dokunurlar. Onlarla da göreceğiz bakalım mahkemeler nereye kadar gidecek. Gerek televizyonlarda, gerek sosyal medyada, gerek basında duyarlı insanların tepkilerine de çok teşekkür ederim. Böyle bir burukluğum vardı evet. Ben de çelikten bir adam değilim sonuçta, ben de duygularımı yaşıyorum. Belki ondandır ama antrenmanı gözlemlemediğim manasına gelmesin. Ben tamamen işimin başındayım. Hayırlısıyla turnuva bitsin, bittikten sonra her şeyi rahat rahat konuşuruz.
Ciddi anlamda performans düşüklüğümüz var. Yani bir grubu bahsederken, 16-17 maçlık bir periyottan bahsediyoruz. Milli maçların da pek hazırlık maçı olmaz açıkçası. Her maç dişe diş geçer. Biz önemli takımlarla da hazırlık maçları yaptık. O maçlara göre şu Türkiye arasında büyük fark görüyoruz. Açıkçası beklentimiz olan birçok oyuncumuzun gerek fiziksel, gerek psikolojik, gerek özel hayatları olarak birçok sorunu birlikte yaşadık. Bunları elbette hesapladık ama bazen sıkıntı yaratabiliyor bu sorunlar. Umarım bunu telafi eder ve daha rahat devam ederiz. Ama sıkıntılı olduğumuz açık. Bugün mesela bir şey duydum sabah... Hakan Çalhanoğlu yanlış yerde oynuyor diye. Ben 45-46 senedir futbolun içindeyim. Bazılarına göre çok matah bir insan olmayabilirim ama neredeyse Türkiye'deki bütün matah işleri de ben yaptım. Hakan Leverkusen'de de sol açık oynadı son 10-15 maç. Veya Oğuzhan... Ben öyle oynatıyorum. Teknik kritiklere de açığım. Ama sebebi o değil. Çünkü 15 maç iyi gidemezsiniz. 15 maça yakın da biz bu kadroylayız. İşler kötü gittiği zaman bu eleştiriler hep olur. Ama o maçlarla bu maçlar arasında fark olduğu konusunda haklısınız.
Benim gülüp oynadığımı kimse görmemiştir. Ben özel hayatımı asla işime karıştırmadım. Oyuncular da üzgün olduğumu bilmeli ve onlar da üzülmeli. Kimsenin rol yapacak hali yok. Demek ki ne kadar üzülmüş ve kırılmışım ki bu suratıma yansımız. Ama bir grubun başında olduğum için kendi işimi layığıyla yaparım. Bizim sorunumuz o değil. Bazen o mesajları gülerek, bazen de böyle verirsiniz. Böyle baktığınızda takımımızın durumu gayet iyidir. Konsantre olmuş vaziyetteler. Artık bu son şans. Ötesi yok. Her bir maçın bir önceki maçtan daha güçlü bir şekilde devam edeceğini düşünüyorum. Değişimler elbette olabilir. 23 kişi seçtiğimize göre bazı değişimler olabilir ama kısa vadede çok büyük değişiklikler yapacağımı kimse düşünmesin. Ama 1-2 rotasyon düşünebiliriz.
"Utanması gereken birileri varsa, o ben değilim"
Utanması gereken birileri varsa, o ben değilim. Bu takımın ve hocasının ve teknik heyetinin, bu hale gelmesini sağlayanlardır utanması gerekenler. Değişimlere gelince... Hakikaten herkes değişik mevkiler değişik 11'ler kurmuş... Umarım bir gün onların dediği kadro da çıkar. Daha şimdiye kadar hiç görülmemiş ama... Esasında tabloya baktığım zaman çok gülmem lazım ama beceremiyorum. Çünkü gerçekten komik. Kimler nerede oynuyor, o niye oyuna alınmadı, bu niye çıkmadı... Ama merak etmeyin, bütün merakınızı gidereceğim yakında. Biz şimdi işimize bakıyoruz, seslenmiyorum. Ama rahat olun ki takımımız iyi durumdadır. Herkesin neşesi yerinde, maça hazırlanıyorlar. Madem öyle ben size bir örnek vereyim; TRT ülkemizin televizyonu değil mi? Devletin, ülkenin televizyonu. Bu da ülkenin takımı. Spor konusu olmayan bir programda bir tarihçi çıkıyor, bana ve takımıma olmadık şeyler söylüyor. Artık eleştiriler o derece... Düşünebiliyor musunuz? Koca tarih profesörü... Tabii 'koca' derken tarihin büyüklüğünü kastediyorum. Hani hakaret yağdırıyorlar falan onları geçtik... Tarih programında milli takımı eleştiriyorlar! Benim çok akademisyen dostum var, onlarla sohbet esnasında futbol benim alanım değil, bu konuda çok şey söylemeyeyim diyebiliyor. Şimdi sen de diyorsun ki 'Hocam niye suratın asık?' Yalandan da gülemeyiz ki, bırakın da asık olsun...
Beklediğim ama boyutunu tahmin edemediğim diye bir söylemim oldu az önce. Bunlar her kampta olan şeyler diyebilirim. Ama beklediğimiz şeylerin dışına taşan bazı şeyler oldu. Ama ben oyuncularıma da söyledim, buraya gelmeden kendilerini hazırlamalarını beklerdim. Avrupa Şampiyonası'na Avrupa Şampiyonası'nda hazırlanmaz. Tabii ortamı hazırlanmayan bir ülkeden geliyoruz açıkçası. Birçok şeyi sizle paylaşamayız... Ama neredeyse noktayı virgülü biliyorsunuz bazı şeylerde. Ben buradan birkaç oyuncumun Avrupa ve dünya tarafından övgüyle bahsedilmesini bekleyen bir düşüncem vardı. Şu ana kadar olmadı ama umarım yarın her şey istediğimiz gibi gelişir ve oyuncularım dediklerimi sahada gerçekleştirir.
Sadece 2008 değil, böyle de bir grup aşaması oynadık biz. Bence yeniden ayağa kalkmanın tam zamanı. Ya biz 'Bitti' diyeceğiz bitecek, ya biz 'Bitmedi' diyeceğiz bitmeyecek. Oyuncularımız da bu mottoyu seçecek inşallah. Bunun için de benim gerekeni yapacağımdan emin olabilirsiniz. Ama futbolda bazen her istediğiniz olmuyor. O yüzden bakacağız bakalım yarın neler olacak... Ama ümidimiz odur ki, böyle bir krizden o fırsatı çıkarabilmek. O zaman bir sonraki aşamada başka şeyler konuşabiliriz.
Yorum Yazın
Doğru diyor utanması gereken seni oraya getirenler ve sana o parayı verenlerdir -.-
Haklısın,utanmak ahlaklı insanların erdemidir.
o kadar boş konuşuyosun ki okumaya bile üşendim, birkere de hatanı kabul et -.-