BİLİM

Kanada'da, görme kaybı yaşayan hastalar için oldukça ilginç ve umut verici bir yöntem uygulandı. Vancouver’daki Mount Saint Joseph Hastanesi’nde yapılan bu operasyon, gözlere diş yerleştirerek görme yetisinin geri kazandırılmasını amaçlıyor.Dişten özel bir implant hazırlayıp, bu implantı gözlere yerleştirerek körlük tedavisinde yeni bir kapı açmayı hedefleyen bu yöntem, şiddetli kornea körlüğü yaşayan hastalar için büyük bir umut ışığı oldu.Üç hastaya uygulanan ilk aşama, gelecekte daha fazla kişi için görme şansını geri getirebilir. Detaylar içeriğin devamında!

Uzayda Dünya benzeri gezegenler arayışı hız kesmeden devam ediyor. Her yeni keşif, insanlığı evrende yalnız olup olmadığımız sorusuna bir adım daha yaklaştırıyor. Son olarak, gökbilimciler Güneş benzeri bir yıldızın etrafında dönen ve potansiyel olarak yaşanabilir özellikler barındıran bir gezegen keşfetti. HD 20794 d adı verilen bu Süper-Dünya, bilim dünyasında büyük heyecan yarattı. Özellikle atmosferi incelenebilir olması, bu gezegeni oldukça özel kılıyor.Kaynak

Uyumadan önce bir dizi açıp sesi kısarak öylece bırakıyor musunuz? Ya da tam sessizlikte uyuyamıyor, illa ki bir beyaz gürültü veya fon sesi mi arıyorsunuz? Bazı insanlar için arka planda bir ses olmazsa uyumak neredeyse imkansız. Peki, bu bir alışkanlık mı yoksa beynimizin ihtiyaç duyduğu bir şey mi? Bilim insanları, bu durumun aslında psikolojik kökenleri olabileceğini düşünüyor.

Bebekken sahip olduğumuz kemiklerin bir kısmı büyüdükçe kayboluyor mu dersiniz? Aslında durum tam olarak böyle değil! İnsan vücudu zamanla büyük bir değişim geçiriyor ve bazı kemikler birbirine kaynayarak daha güçlü yapılar oluşturuyor. Fakat bu süreç sadece çocuklukla sınırlı değil, yaşlandıkça kemiklerimiz daha da zayıflıyor ve değişime uğruyor. Peki, neden kemik sayımız azalıyor ve zamanla iskeletimiz kırılgan hale geliyor?Kaynak 1, Kaynak 2

İnsan vücudu mükemmel bir sistem gibi görünüyor. Düşünsenize, cilt hücrelerimiz belirli aralıklarla yenileniyor, kan hücrelerimiz sürekli olarak değişiyor ve organlarımız kendini onarma yeteneğine sahip. Ancak buna rağmen yaş ilerledikçe cildimiz kırışıyor, kaslarımız güçsüzleşiyor, kemiklerimiz zayıflıyor ve hastalıklara daha açık hale geliyoruz. Eğer vücudumuzda bu kadar güçlü bir yenilenme mekanizması varsa, neden yaşlanıyoruz? Bilim, sorunun cevabını ararken birçok farklı faktörün işin içinde olduğunu keşfetti.Kaynak 1, Kaynak 2

Geçtiğimiz ay Mars, Jüpiter, Uranüs, Neptün, Satürn ve Venüs'ün gökyüzünde adeta bir şölene dönüşen görüntüsünün ardından bu kez de 7 gezegen hizalanacak. Gezegen hareketlerini yakından takip eden milyonların beklediği gezegen geçidi için geri sayım ise başladı. Peki, 7 gezegenin hizalandığı gezegen geçidi ne zaman görülecek? Hangi gezegenler hizalanacak? 7 gezegenin hizalanması Türkiye'den izlenebilecek mi, nasıl? İşte, detaylar...

İnsan beyni, evrim sürecinin belki de en karmaşık ve hala tam olarak çözülmemiş organı. 'Beynimizin sadece %10’unu kullanıyoruz' gibi klişe söylemler olsa da, aslında beynimizin nasıl çalıştığını anlamak, potansiyelimizi daha verimli kullanabilmemiz için oldukça önemli. Peki gerçekten, beynimizin sınırlarını zorlamak mümkün mü? Nöroplastisite, odaklanma teknikleri ve zihinsel egzersizler gibi yaklaşımlar zihinsel kapasitemizi artırmamıza yardımcı olabilir mi?Gelin, beyin yapısının derinliklerine hep beraber inelim...Kaynak 1Kaynak 2

Kişiye özel kanser tedavisi çığır açmaya hazırlanıyor! Amerika'daki Yale Üniversitesi'nde yürütülen çalışmalar başarılı sonuç verdi. Faz 2 çalışmaları süren aşı ile 9 böbrek kanseri hastasında tam iyileşme de sağlandı. Bağışıklık sistemini güçlendiren kanser aşısı, bilim dünyası için umut olacak gibi görünüyor. İşte, detaylar...

Beyin ölümü gerçekleştiğinde, geri dönüş olmadığını düşünürüz. Ama bilim insanları, bir domuz beynini ölümünden saatler sonra yeniden aktive edebildi. Üstelik beyin, bazı hücresel fonksiyonlarını geri kazandı. Ancak bilinç kazanmadı, yani gerçekten 'hayata dönmedi.' Yine de bu deney, ölüm ile yaşam arasındaki sınırın düşündüğümüz kadar net olmayabileceğini gösteriyor.Kaynak

Yaşlanma hızımızın tamamen genetik olduğunu düşünebiliriz. Ancak bilim insanları, kan grubunun da bu süreci etkileyebileceğini söylüyor. Yeni araştırmalar, bazı kişilerin biyolojik olarak daha yavaş yaşlandığını ortaya çıkardı. Bunun arkasında vücudun kendini yenileme mekanizması yatıyor olabilir.Kaynak

Bazen rüyanızın içeriğini sanki bir film gibi net hatırlarken bazen de sabah kalktığınızda hiçbir şey anımsamadığınız oldu mu? Peki, neden bazı insanlar rüyalarını her zaman hatırlarken diğerleri tamamen unutuyor? Bilim, bu sorunun cevabını da araştırmış!Kaynak 1, Kaynak 2

Gökyüzünü tarayan teleskoplar her yıl birçok yeni asteroit keşfediyor. Bazılarının Dünya’ya yaklaşma ihtimali olduğu söyleniyor. Ancak bu hesaplamalar nasıl yapılıyor ve gerçekten kesin mi? Bilim insanları, gök cisimlerinin hareketlerini yıllar öncesinden nasıl tahmin edebiliyor? İşin içine girince oldukça ilginç detaylar ortaya çıkıyor.

Parmak izlerimiz, kimlik doğrulamada en güvenilir yöntemlerden biri olarak kabul ediliyor. Bugüne kadar hiçbir insanın parmak izinin bir diğeriyle birebir aynı olmadığı düşünülüyordu. Hatta tek bir kişinin farklı parmakları bile tamamen benzersiz kabul ediliyordu. Ancak son araştırmalar, bu bilginin sandığımız kadar kesin olmayabileceğini gösteriyor.Kaynak

Bilim kurgu filmlerindeki gibi hayvanların bizimle konuştuğu bir dünya hayal edin. Köpeğinizin size ne düşündüğünü anlatabildiği ya da bir balinanın yaşadığı sorunları açıklayabildiği bir gelecek… Şaşırtıcı gelebilir ama bilim insanları, yapay zeka kullanarak hayvanların dilini çözmeye her zamankinden daha yakın!

Yılın bazı dönemlerinde meteor yağmurları Dünya'nın birçok farklı noktasından görülebiliyor. Kasım ila Aralık ayında meydaan gelen Leonid Meteor Yağmuru özellikle Kuzey Yarımküre'de gözlemlenebiliyor. Şehir ışıklarından uzak noktalarda çıplak gözle bile birçok meteorun ışığı görülebiliyor. Peki bir meteor yağmuruna 1800'li yıllarda, Dünya'da neredeyse hiç ışık yokken denk gelseydiniz?1833 yılında yaşanan Büyük Meteor Fırtınası tarihin en etkileyici anlarından biriydi şüphesiz.Kaynak