Filistinliler Bu Kez Gerçekten Anlaştı mı?
Filistin topraklarında, son yedi yılda Gazze Şeridi'yle, Doğu Küdüs ve Batı Şeria arasındaki coğrafi ayrılık, Hamas-El Fetih gerilimiyle iyice pekişti.
2011'de Kahire'de, 2012'de de Doha'da bu rakip siyasi gruplar arasında büyük umutlarla açıklanan anlaşmalar hayata geçirilemedi.
Bu yüzden son anlaşmaya da ihtiyat ve şüpheyle bakılıyor.
Yeni anlaşma, beş hafta içinde ulusal birlik hükümeti kurulmasını ve sonrasındaki altı ay içinde de genel seçimler yapılmasını öngörüyor.
Beytüllahim'de yaşayan Kasım adlı Filistinli, 'Umarım bu gerçek bir uzlaşma olur. Ama daha önceki deneyimler nedeniyle kaygılıyım. Hamas da El Fetih de zor durumda. Bu yüzden Filistin davasından çok kendi siyasi çıkarları için hareket ediyor olabilirler' diyor.
Doğu Kudüs'te kahvehane işleten Tarık adlı başka bir Filistinli de şunları söylüyor:
'Üç yıl önce olanları hatırlıyoruz. Bu anlaşmanın uzun ömürlü olacağını sanmıyorum. Amaç barış görüşmelerine ivme kazandırmak için İsrail üzerinde baskı oluşturmak olabilir.'
Zamanlama çok önemli. El Fetih, ABD'nin arabuluculuğunda İsrail'le yürütülen görüşmelerde uzlaşma için öngörülen tarih yaklaşırken elini güçlendirmek istiyor. Görüşmelerde 29 Nisan'da anlaşmaya varılması hedeflenmişti.
Bu arada, Arap Baharı sonrasında Mısır, Suriye ve İran'la arası bozulan Hamas da bölgesel tecritten kurtulmak istiyor.
Hamas, 2007'de parlamento seçimlerinden bir yıl sonra, Mahmud Abbas'ın liderliğindeki El Fetih'le yaşanan çatışmaların ardından Gazze'nin denetimini ele geçirmişti.
Örgüt daha sonra burada, kendi hükümetini kurdu. Böylece El Fetih'in hakimiyetindeki Filistin Yönetimi'nin egemenlik alanı işgal altındaki Batı Şeria'nın bazı bölümleriyle sınırlı kaldı.
Azzam El Ahmed başkanlığındaki beş kişilik bir Filistin Kurtuluş Örgütü heyeti müzakereler için Gazze'ye gitti.
Görüşmelerde yer alan Filistinli milletvekili Mustafa Barguti BBC'ye tarafların 22 saat içinde uzlaşmaya vararak yeni bir birlik anlaşmasını hayata geçirme yolunda 'güçlü bir irade' ortaya koyduğunu söyledi.
'Kaybettiklerimizi geri almak için bir yol açtık' diyen Barguti bunları şöyle sıraladı:
'Demokrasimiz, yasama konseyi ve parlamentoya sahip olma hakkımız, özgür ve demokratik seçimler, Batı Şeria'da bir, Gazze'de başka bir tek parti iktidarı yerine çoğulcu bir sistem.'
Ancak İsrail'in açıklamaya tepkisi olumsuz oldu.
İsrail başbakanlığından yapılan açıklamada, 'Abbas barışı değil Hamas'ı tercih etti' dedi.
İsrail, ABD ve Avrupa Birliği, Hamas'ı terör örgütü olarak görüyor. İsrail Hükümet Sözcüsü Mark Regev şunları söyledi:
'Abbas barıştan ve uzlaşmadan uzaklaştıran bir adım attı. Sadece İsrail'in değil uluslararası toplumun terör örgütü olarak nitelediği aşırılarla işbirliği yapıyor. İçinde ülkemin yok edilmesi gerektiğini savunan insanların yer aldığı bir hükümetle müzakerelere girmeyiz. Hamas açıkça İsrail'in ortadan kaldırılması gerektiğini söylüyor.'
Filistinli yetklililer ise Filistinliler arasındaki bölünmüşlüğün ortadan kaldırılmasının Filistin liderliğini güçlendireceğini, bunun da daha sağlıklı müzakerelere ve gelecekte varılacak bir anlaşmanın hayata geçirilmesine kapı aralayacağını söylüyor.
Filistinli başmüzakereci Saib Erekat, İsrail'in tepkisinden büyük düş kırıklığına uğradığını söyledi.
Erekat, 'Adil ve kalıcı bir barış için ulusal uzlaşma şart. Tarihimizdeki bu karanlık dönemi geride bırakmayı umuyoruz' dedi.
Bununla birlikte, Filistinliler, birlik hükümetinin oluştururken çok dikkatli davranmaları gerektiğini biliyorlar.
Birçok Batılı hükümet, Hamas'a yardım yapılmasını yasaklıyor. Uluslararası bağışlarla ayakta duran, borç içindeki Filistin Yönetimi bu fonları tehlikeye atmak istemeyecektir.
Daha önceki uzlaşmaların hayata geçirilmesinde iktidar paylaşımı ve İsrail'le ilişkilerin nasıl yürütüleceği konusundaki uzlaşmazlıklar önemli rol oynadı.
Şimdi aynı unsurlar, birleşme umutlarını yeniden kolayca boşa çıkarabilir.
BBC Türkçe
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!