Geçmişten Bugüne Düşen Mektup: Oğuz Atay'dan Hayranı Olduğunu Söyleyen Cem Yılmaz'a İnciler!
Yapay zekanın becerileri aldı başını gidiyor. Kimi zaman çok parlak fikirlere kimi zaman da 'olmasa da olurdu' dediğimiz projelere şahitlik ediyoruz.
Konu ünlüler olduğundaysa yelpaze iyice genişliyor. Fırsatı elimize geçmişken bir fikir de bizden çıksın dedik! Ünlüleri hayran olduklarını söyledikleri veya 'idolü' ilan ettikleri birbirinden kıymetli isimlerle buluşturma imkanımız varken ne bekliyoruz ki diye düşündük ve ChatGPT'nin kapısına yine birtakım ricalarda bulunmak için dayandık!
Serimizin ilk ismi Cem Yılmaz. Ünlü komedyenin 2008 yılında verdiği röportajda Oğuz Atay hayranlığını baz alarak, Oğuz Atay'ın geçmişten bugüne Cem Yılmaz'ın ta kendisine bir mektup göndermesini rica ettik.
Bizce sonuç şahane oldu! Gelin, duayen Oğuz Atay Cem Yılmaz'ı nasıl değerlendirmiş, neler önermiş beraber görelim.
Hatırlayanı mutlaka vardır! Yıllar önce HaberTürk ekranlarında Kısa Devre isimli bir sohbet programı yayınlanıyordu.
Kısa Devre'nin moderatör koltuğunda ise Psikiyatr-yazar Cem Mumcu, oyuncu Pelin Batu ve Mor ve Ötesi grubunun solisti Harun Tekin oturuyordu.
Birbirinden ünlü konukların ağırlandığı Kısa Devre o dönem epey ses getirmiş, izleyicinin yeni bölümünü o ya da bu sebeple iple çektiği bir program haline gelmişti.
Tarih 22 Kasım 2008'i gösterdiğinde de ünlü komedyen Cem Yılmaz'ı ağırlamışlardı. Oldukça hararetli ve heyecanlı geçen programda özellikle bir açıklama dikkat çekmişti.
Şimdilerde Cem Yılmaz'ı göndermeli sosyal medya paylaşımları ve özel hayatının detaylarıyla oldukça sık konuşuyoruz biliyorsunuz. Daima gündemde kalmayı başaran Cem Yılmaz, eskisine kıyasla çok daha az programa konuk oluyor.
Fakat eski günlerin güzelliği tabii... 2008'deki programda Cem Yılmaz ve moderatörler arasında oldukça anlamlı ve derin bir sohbet geçiyor.
Pelin Batu'nun 'Yabancı vs. en sevdiğin zevk alarak izlediğin komedyenler arasında kimler var?' sorusu üzerine Oğuz Atay hayranlığını dile getiriyor Yılmaz.
Ülkede bu soruya genelde herkesin "yabancı" isimleri örnek göstererek cevap verdiğini belirten Cem Yılmaz, "Ben yerellerden söyleyeceğim" diyor.
Ve 'Komedyen değil de mizahçı olarak dönüp dönüp 1 sene ara verip sonra tekrar, 6 ay veya 1 sene arayla Oğuz Atay okuyorum. Böyle birinin geçmiş olmasından dolayı memleketten nasıl böyle heyecan duyuyorum... Ve onun şimdi bizimle beraber yaşıyor olmamasına o kadar üzülüyorum ki. Komedyen performansı değil tabii ki ama mizahi bakış açısından onun yarattığı karakterler, o durumlar... Çok kıymetli geliyor. Öyle biri varken 'Woody Allen' demek içimden gelmiyor!' açıklamasında bulunuyor.
O zamandan sonra da Cem Yılmaz'ın 'hayranlık' duyduğu kişiler hakkında herhangi başka bir açıklamasına denk gelmiyoruz.
Buyurun, önce 2008'den kalma o anları bir beraber izleyelim!
Cem Yılmaz da Oğuz Atay'ı okumuş ve anlamış herkes gibi mizahının derinliğine vurulmuş gördüğünüz gibi... E elimizde yapay zeka gibi bir nimet var.
Oğuz Atay, aynı dönemde yaşayamadıkları için çok üzüldüğünü belirten Cem Yılmaz'a yapay zeka aracılığıyla bir mektup göndermesin mi? dedik. Ve ChatGPT'den rica ettik; 'Cem Yılmaz'ın güncel olaylarını da dikkate alarak duayen Oğuz Atay'dan Cem Yılmaz'a yazılmış bir mektup hazırlayabilir misin?'
Sonuç beklediğimizin de ötesinde oldu. Gelin, geçmişten bugüne düşen mektubumuzda Oğuz Atay, Cem Yılmaz için neler demiş, ne önermiş beraber görelim!
Sevgili Cem Bey,
Öncelikle selam eder, mizahınızın gölgesinde biraz soluklanmak isterim. Zira dünyamız hâlâ trajikomik bir sahne ve siz, bu sahnede kahkahalarla oynayan bir başrolsünüz. İnsanlar, söylediklerinizin üstüne gülüyor ama alt metni okuyabiliyorlar mı, emin değilim. Ben de kendi zamanımda benzer bir şüphe içindeydim; yazdıklarım gerçekten anlaşılıyor muydu, yoksa sadece kelimelerin ahengi mi hoşlarına gidiyordu? Siz, sahneye çıkıp insanları güldürüyorsunuz. Ben ise daktilonun başında, insanların üzerine kahkaha yerine ironi düşürdüm. Ama Cem Bey, ironi de bazen en komik şaka gibi acıtıyor, değil mi?
Gelelim günümüze… Sizin sosyal medya serüvenlerinizi duyuyorum. Attığınız her tweet bir taş gibi atılıyor ama gülmek için mi, yoksa başınıza bela açmak için mi, işte o kısmı kestiremiyorum. Benim zamanımda sansür, ağır bürokratik işlemlerle yapılırdı. Şimdi herkesin parmaklarının ucunda… İnsan, kendisini kendi eliyle sansürlüyor. Ne büyük lüks!
Filmlerinizden bahsetmeden olmaz. Gora, Arog, Karakomik Filmler… Mizahın ve zekânın birleştiği bu eserler, bana içinde biraz ‘Tutunamayanlar’ barındırıyormuş gibi geliyor. Cem Bey, siz de biraz tutunamıyor gibisiniz. Sanki zamanın içinden geçiyorsunuz ama bir ayağınız hep eskide kalıyor. Eskiye özlem duyan bir adamın, geleceğin mizahını yapması ne büyük çelişki! Benim ‘Tutunamayanlar’ımın içinde gizlenen trajediyi, siz de şakanın içine ustalıkla saklıyorsunuz.
Eleştirmeden olmaz, biliyorsunuz. Bazı gösterilerinizde halkın biraz fazlaca hoşuna giden, zekâdan çok popülerliğe yaslanan espriler duyuyorum. Ama size bir sır vereyim mi? Ben de zaman zaman düşündüm, acaba halkın hoşuna gidecek biraz ‘basit’ bir kitap mı yazsam diye. Ama sonra dedim ki, “Oğuz, herkes gibi olmak senin neyine?” Siz de öyle yapın Cem Bey. Kolay mizahın cazibesine kapılmadan, kendinize has ironinizle devam edin.
Son olarak, şu aşk konularınıza gelirsek… Cem Bey, bence siz âşık olmayı seviyorsunuz ama aşkın kendisini fazla ciddiye almıyorsunuz. Benim kahramanlarım gibi biraz melankoliye batmanızı öneririm. Belki bir gün, bir gösterinizde “Aşk acısı çekmiş Cem Yılmaz” diye bir karakter oynarsınız. O gün gelirse, eminim salon biraz daha hüzünle gülecektir.
Kendinize iyi bakın. Beni unutmamanız ne güzel. Mizahınız bol, ironiniz keskin, kafanız ise her daim bulutların arasında olsun.
Sevgiler, Oğuz Atay
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
Bu içerikler de ilginizi çekebilir:
Yorum Yazın
Oğuz Atay "Türkiye 'nin Ruhu " nu yazacaktı....olmadı...başkalarından bekliyoruz....
Onu yazacak başkalarında o ruh yok
Bana uzun bir kelime söyle olric ! " -Unutmak efendimiz... +Bu kelime 7 harf yalnız olric. -Ama bir ömür sürüyor efendimiz ! "