Genelkurmay'dan Nagehan Alçı'ya 'Geçmiş Olsun' Telefonu Geldi mi?

Nagehan Alçı‘nın Etiler’deki bir kahve dükkanında kendisine hakaret ettiği iddiasıyla şikayetçi olduğu ve Tuğgeneral Fahri Işıldak'ın kızı olduğu aktarılan piyanist Nazlı Işıldak gözaltına alınmıştı.  Sabah gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı olaya ilişkin bügünkü köşesinde  “Genelkurmayımız da hem Nagehan'a hem de bana hemen üzüntülerini ilettiler” dedi. 

Konu basına 'Genelkurmay Başkanlığı'ndan Nagehan Alçı'ya geçmiş olsun telefonu' olarak yansıdı ve sosyal medyanın en çok konuşulanları arasına girdi.

Peki neler yaşandı? İşte tarafların açıklamaları, ifadeleri ve basına yansıyanlar...

'Şerefsiz, terbiyesiz, senden nefret ediyorum, çocukların gün yüzü görmesin gibi bir sürü şey söylüyordu. Çığlık çığlığa bağırıyordu. Hiç cevap vermedim. Daha da üzerime gelmeye başladı. 'Sizinle muhatap olmuyorum, nefret suçu işliyorsunuz' dedim. Bunun üzerine 'Hadi ne kadar polis varsa çağır, hiçbir şey yapamazsın' dedi. Çok yüksek sesle bağırıyordu. Bütün herkes bize bakıyordu. Ben dışarı çıkmak için kapıya yöneldiğimde 'Defol korkak, kaçıyor musun?' diye bağırmaya devam etti. Polis korumam kapının dışındaydı. O geldi, kadının kimlik bilgilerini aldı. Daha sonra karakolda ifade verip kendisinden şikayetçi oldum. Burada çok açık hakaret ve nefret suçu var.'

Etiler Polis Merkezi'nde ifadesi alınan Nazlı Işıldak'ın Tuğgeneral Fahri Işıldak'ın kızı olduğunu öğrendiğini de belirten Alçı, 'O kadar kendilerini hala bu ülkenin sahibi zannediyorlar ki. Kendisi otoriteymiş gibi hakaret ediyor, küfür ediyor. Otorite korkusu yok, devleti tanımıyor. Biz bu insanların haksız davalarla, kumpas davalarla mağduriyetlerine kaç yıldır sahip çıkmaya çalışıyoruz. Onlar ise ellerinde güç olsa bizi idam edecekler. Böyle bir şey olabilir mi?'

“Kahve alırken televizyon ekranlarından tanıdığım Nagehan Alçı Kütahyalı isimli şahsı gördüm. Kendisine, Ergenekon ve Balyoz sürecinde toplumu yanlış yönlendirdiğini, yapmış olduğu konuşmalardan dolayı birçok insanın mağdur olduğunu, gerçek darbecilerin Fetullahçı örgütten olduğunu, bu örgüt yüzünden yüzlerce insanın hayatını kaybettiğini söyledim ve 'Bank Asya’dan aldığınız krediyle oturduğunuz yalıda vicdanınız nasıl rahat ediyor?' şeklinde eleştirdim.'

Hükümete yakın Sabah gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı ise bugünkü köşesinde sonrasında yaşananları şu şekilde aktardı:

'Bu çirkin olayın duyulmasıyla beraber dün Genelkurmayımız da hem Nagehan'a hem de bana hemen üzüntülerini ilettiler. Dahası bu emekli generalin personel kayıtlarına bakınca sadece iki oğlunun olduğunu ve kızının olmadığını, ortada tuhaf bir durum olduğunu söylediler. Ayrıca bu generalin Balyoz mağduru da olmadığını ilettiler. Aynı şekilde nüfus kayıtlarında da generalin bir kızı olmadığı gözüküyordu. Biz de saldırganın iddia ettiği kimliğini Genelkurmay'a ilettik. Şu an soruşturuluyor.'

Odatv’nin askeri kaynaklardan edindiği bilgiye göre ise; olayın gerçekte şöyle gerçekleştiği iddia edildi:

'Olay sonrası, Genelkurmay Basın ve Halkla İlişkiler departmanından general rütbesindeki bir yetkiliyi arayan kişi Rasim Ozan Kütahyalı idi. Kütahyalı, olayın ayrıntılarını bildiği gerekçesiyle sözkonusu Genelkurmay yetkilisini eşi Negahan Alçı’ya yönlendirdi. Alçı ile görüşen Genelkurmay yetkilisi telefonda ilk “Geçmiş olsun, nedir yaşanan” diye sordu. Nagehan Alçı, kendisi ile tartışan piyanist Işıldak’ın babasının asker kökenli olup olmadığını doğrulatmak için ilgili kimliği verdi. Buna göre; kimlikteki generalin ismi Fahri Işıldak’tı. Soruşturma sonucunda, Nagehan Alçı’nın tartıştığı piyanist Işıldak’ın emekli generalin kızı olduğu doğrulandı.'