onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Gerçek Kökenlerini Öğrenince Ufkunuzu Açıp Etimolojiye Aşık Olmanızı Sağlayacak 15 Harika Kelime

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

Gerçek Kökenlerini Öğrenince Ufkunuzu Açıp Etimolojiye Aşık Olmanızı Sağlayacak 15 Harika Kelime

Elif
20.03.2023 - 17:35

Dünyanın dört bir yanında kullanan binlerce kelimenin nereden türediğini inceleyen bilim dalına 'etimoloji' deniyor. Twitter'daki Etimoloji sayfası hem günlük hayatımızda hâlâ kullandığımız, hem de unutulmaya yüz tutmuş birbirinden harika kelimeleri ve ardında yatan hikayeleri ile kökenleri insanlarla paylaşıyor. 

Kökenleri ile ufkunuzu sonsuzluğa açacak bilgileri alabileceğiniz yeni kelimeler için buyurun! 👇

Kaynak: Etimoloji Twitter sayfası

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Kökenbilim olarak da bilinen etimoloji, bir sözcüğün kökenine inerek hangi dile ait olduğunu, ne zaman ortaya çıktığını, anlam ve ses bakımından geçirdikleri dönüşümleri inceleyen bilim dalıdır.

Kökenbilim olarak da bilinen etimoloji, bir sözcüğün kökenine inerek hangi dile ait olduğunu, ne zaman ortaya çıktığını, anlam ve ses bakımından geçirdikleri dönüşümleri inceleyen bilim dalıdır.

Örneğin 'etimoloji' kelimesinin geçmişine bakarsak, Fransızcada aynı anlama gelen 'étymologie' sözcüğünden Türkçeye geçmiş ve ilk kullanımı bilindiği kadarıyla 1910 yılında olmuştur. Kökeni ise Grekçe asıl, hakiki, gerçek anlamındaki έτυμον (étymon) köküne akıl, bilim, söz anlamlarındaki λόγος (lógos) ekinin eklenmesinden türetilmiştir.

Twitter'da Etimoloji isimli sayfada bazen günlük yaşamda kullandığımız, bazen de artık unutulmaya yüz tutmuş kelimelerin birbirinden ilginç kökenlerini paylaşan Erhan İdiz, kelimelere ve edebiyata gönül vermiş bir yazar.

Twitter'da Etimoloji isimli sayfada bazen günlük yaşamda kullandığımız, bazen de artık unutulmaya yüz tutmuş kelimelerin birbirinden ilginç kökenlerini paylaşan Erhan İdiz, kelimelere ve edebiyata gönül vermiş bir yazar.

'Sözün Başladığı Yer' isimli kitabındaki etimolojiye dair harika bilgilerini bir yandan da Twitter'da paylaşarak hepimizi aydınlatıyor İdiz.

Sayfayı buradan takip edebilirsiniz.

Geçtiğimiz haftaki içerik için buyurun;

1. Beyhûde; boş, gereksiz, faydasız demektir. Hude Farsçada fayda, hakikat demek. Beyhûde (bi-hude) ise faydasız, hakikate uymayan anlamına geliyor.

1. Beyhûde; boş, gereksiz, faydasız demektir. Hude Farsçada fayda, hakikat demek. Beyhûde (bi-hude) ise faydasız, hakikate uymayan anlamına geliyor.

Eskiler hakikate uymayanı boş saymışlar. Beyhûde insanlarla uğraşmayacağınız bir hafta olsun.

2. 'Kelalaka' kelimesinin kellikle ilgisi yok. Aslı Fransızca "qu'est-ce que l'alaka", yani “ne alaka?” deyimidir.

2. 'Kelalaka' kelimesinin kellikle ilgisi yok. Aslı Fransızca "qu'est-ce que l'alaka", yani “ne alaka?” deyimidir.

Bu ifade, oyuncu Ferhan Şensoy'un 1978 dolayında ürettiği bir espriden yaygınlaşmıştır. Aslı keskelalaka olup, kelalaka bundan kısaltılmıştır.

3. Delâlet; yol gösterme, kılavuzluk, rehberlik. Dalâlet; doğru yoldan ayrılma, yoldan çıkma, sapıtma, sapıklık.

3. Delâlet; yol gösterme, kılavuzluk, rehberlik. Dalâlet; doğru yoldan ayrılma, yoldan çıkma, sapıtma, sapıklık.

İki kelimeyi karıştırmamak lazım, hem dilde hem gerçek hayatta.

“Ben akldan isterim delâlet / Aklım bana gösterir dalâlet.”

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

4. Nüans; benzer şeyler arasındaki ince ayrımdır. 18. yüzyılda resim sanatında hassas renk tonlarını belirtmek için kullanılmış.

4. Nüans; benzer şeyler arasındaki ince ayrımdır. 18. yüzyılda resim sanatında hassas renk tonlarını belirtmek için kullanılmış.

'İnce bir nüans farkı' ifadesini kullanmak yanlıştır. Zira nüans zaten ince farktır. Nüans, yalnız kullanılır. “Nüans var…” gibi. Dilimize Fransızcadan girmiştir.

5. Bengisu; ölümsüzlük suyu, abıhayattır. Eski Türkçede bengi “ölümsüz, ebedi” kelimesinden geliyor. Bengisuyu tadanlar ölümsüz olur.

5. Bengisu; ölümsüzlük suyu, abıhayattır. Eski Türkçede bengi “ölümsüz, ebedi” kelimesinden geliyor. Bengisuyu tadanlar ölümsüz olur.

“Bulut bengisu yağdırsa bile, söğüt dalından meyve alamazsın. Bayağı kimseye vakit harcama, hasır kamışından şeker yiyemezsin.” der Sadi Şirazi.

6. “Ol mâhîler ki deryâ içredir deryâyı bilmezler.” demiş Hayâlî. Mâhî, balık demektir. Farsçadan dilimize girmiştir.

6. “Ol mâhîler ki deryâ içredir deryâyı bilmezler.” demiş Hayâlî. Mâhî, balık demektir. Farsçadan dilimize girmiştir.

Bizler içinde yaşadığı deryayı bilmeyen balıklarız.

7. Moral, çeşitli güçlükler karşısında inanç ve ahlâkî değerlere bağlılıktan doğan dayanma gücüdür. Mânevi güçtür.

7. Moral, çeşitli güçlükler karşısında inanç ve ahlâkî değerlere bağlılıktan doğan dayanma gücüdür. Mânevi güçtür.

Dilimize Fransızcadan giren kelimeyi şimdilerde “ruh hali, keyif” anlamlarında kullanıyoruz. İnandığı şey (her neye inanıyorsa) insana moral olur, dayanma gücü verir.

8. Bâsübâdelmevt, ölümden sonra dirilmek demek. Tamâmen yok olmuş gibi görünen bir şeyin yeniden canlanması anlamında da kullanılır.

8. Bâsübâdelmevt, ölümden sonra dirilmek demek. Tamâmen yok olmuş gibi görünen bir şeyin yeniden canlanması anlamında da kullanılır.

Kışın ardından gelen bahar, kırılan gönlün çiçekler açması da bâsübadelmevte dâhildir.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

9. Yüzlerce yıldır tekrarlayıp durmuş atalar: Ağlatan gülmez. Kural hiç değişmez, kötülüğü yapan kendine yapar. Siz görmeseniz de yaptığı er geç kendisini bulur.

9. Yüzlerce yıldır tekrarlayıp durmuş atalar: Ağlatan gülmez. Kural hiç değişmez, kötülüğü yapan kendine yapar. Siz görmeseniz de yaptığı er geç kendisini bulur.

10. Hicran; ayrılığın hüznü, birinden veya bir yerden uzak kalmanın hasretidir. Gönülde kapanmaz yara, ayrılığın yüküdür. Arapçadan dilimize giren sözcük, hicri, hicret, muhacir ve tehcir ile aynı köktendir.

10. Hicran; ayrılığın hüznü, birinden veya bir yerden uzak kalmanın hasretidir. Gönülde kapanmaz  yara, ayrılığın yüküdür. Arapçadan dilimize giren sözcük, hicri, hicret, muhacir ve tehcir ile aynı köktendir.

Kelimenin tarifi kolay. Bir de gönlünde hicranı taşıyana sormak gerek!

11. Berat; bir kimseye verilen imtiyaz belgesi, izin demektir. İyileşmek, kurtulmak anlamına gelen Arapça bara, sözcüğüyle aynı köktendir. Berat, biraz da iyileşmektir.

11. Berat; bir kimseye verilen imtiyaz belgesi, izin demektir. İyileşmek, kurtulmak anlamına gelen Arapça bara, sözcüğüyle aynı köktendir. Berat, biraz da iyileşmektir.

12. Sû, kötüdür. Başına geldiği her kelimeye kötü anlam katar. Mesela zan, sanmaktır. Sûizan, kötü sanmak.

12. Sû, kötüdür. Başına geldiği her kelimeye kötü anlam katar. Mesela zan, sanmaktır. Sûizan, kötü sanmak.

İstimal, kullanmaktır. Sûistimal, kötüye kullanmak. Sûikast, sûiniyet… böylece gider.

Bazı insanlar da böyledir. Yan yana geldikleri her şeyi kötüye dönüştürürler.

13. Zemheri, 22 Aralık’ta başlayan ve kırk gün süren kışın en soğuk günlerine denir. Zâm “kış” kelimesi Farsçadan, harîr “uğuldayan” kelimesi Arapçadan gelir.

13. Zemheri, 22 Aralık’ta başlayan ve kırk gün süren kışın en soğuk günlerine denir. Zâm “kış” kelimesi Farsçadan, harîr “uğuldayan” kelimesi Arapçadan gelir.

“Art arda kaç zemheri, kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.” der şair ve ekler;

“Bir ben uyumadım kaç leylim bahar.”

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

14. Defaten ayrı, defaatle ayrı. Defaten; bir defada, ansızın demek. Defaatle; defalarca demektir. İki kelime de dilimize Arapçadan girmiştir.

14. Defaten ayrı, defaatle ayrı. Defaten; bir defada, ansızın demek. Defaatle; defalarca demektir. İki kelime de dilimize Arapçadan girmiştir.

Bazı şeyler defaten olur, mesela bir gidiş. Bazı şeyler defaatle olur, mesela kaybediş.

15. Dulda, gölge demek ve dilimize Moğolcadan girmiştir. Himaye etmek anlamı da vardır. Duldalanmak, birine sığınmaktır. İnsan, mert insanın gölgesine sığınır. Namertin zaten gölgesi olmaz.

15. Dulda, gölge demek ve dilimize Moğolcadan girmiştir. Himaye etmek anlamı da vardır. Duldalanmak, birine sığınmaktır. İnsan, mert insanın gölgesine sığınır. Namertin zaten gölgesi olmaz.

'Yiğit duldasında yiğit saklanır.

Muhannette gölge olmaz, dal olmaz.' der Karacaoğlan.

Sizi en çok etkileyen kelime hangisi oldu? Buyurun yorumlara...

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
"let me live, love, and say it well in good sentences" - s. plath
Tüm içerikleri
right-dark
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
63
23
8
1
1
1
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Spook

Arapça. Farsça güzellemeli bu başlıklar canımı sıkıyor. Etkilendiğimiz uluslar değiştikçe, kültürümüz değiştikçe sözcükler görevlerini tamamlıyor. Türkçenin ... Devamını Gör

Amon Ra

Bırakın bu Arapça Farsça işini. Öztürkçe kullanın

Görünmez

Fotoğraflar çok güzel.Emeğine sağlık admin .Hem faydalı bir içerik hem de göze hitap görseller.