Gün 24 Saat: Peki ''Kendinize Ayıracak Kaç Dakikanız Var?'' Dedirten Efsanevi Anlar
Gün 24 Saat: Peki ''Kendinize Ayıracak Kaç Dakikanız Var?'' Dedirten Efsanevi Anlar
Her günü 25 saat yaşayanlar burada mı? 😎
Saat: 07.40 Sen hobi olarak alarmı yine ertelersin de artık kalkma vakti. Aynadaki yakışıklı da kim? Aaaa senmişsin!
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Saat: 08.59 Plazanın kapısına kadar geldin de üstünde de böyle bir kırıklık, bir halsizlik var değil mi? Gitmesen mi ki?
‘’İşten önce bir kaçamak?’’
Saat: 10.30 Ee tabii ki gittin haliyle, gelir gelmez de toplantılar, sunumlar. İnsanın daha hafta başından hevesi kaçıyor canım.
‘’Sabah kahveni içtin mi?’’
Saat: 16.30 İngiliz değiliz; ama biz çayı daha çok severiz.
‘’Biri beş çayı mı dedi?’’
Saat: 17.10 Çay da içtik, mesai bitmedi gitti. O zaman mesainin kalanını da günün kalanını planlayarak geçirsek n’olur ki?
‘’Akşam ne yapıyoruz?’’
Saat: 17.50 Az kaldı az. Dakikaların en aza indiği; ama yüce bir güç tarafından zamanı slow motion yaşadığımız anlar. Planlar yapıldı mı?
‘’Çıkışta bekliyorum.’’
Saat: 18.30 Gruptan eksilenler illa ki olacak. Bahane hazır, iş çıkışı trafiği. Ama o hep var zaten öyle değil mi?
‘’Boş ver şimdi trafiği.’’
Saat: 19:00 Trafik tahmin ettiğinden biraz daha fena... Ya da tamam itiraf edelim berbat. Yarım saatte 5 metre ilerledin; ama olsun. Nasıl olsa varacaksın.
‘’Sakin ol şampiyon!’’
Saat: 20.00 Sinemaya mı gitmeli? Yoksa evde kalıp battaniye altında film mi izlemeli? Ama asıl soru tabii ki de:
‘’Ne izliyoruz?’’
Saat: 23.55 Bugünün işini yarına bırakmamak için son şansın.
‘’Yarın çok geç olabilir.’’
Saat: 00.00 Yastığa başını koyduysan uyku niyetine kafanda deli sorular dönmeye başlar.
‘’Sen de beni düşünüyor musun?’’
Saat: 01.16 Mesaj atmanın aşırı mantıklı geleceği bir saat. N’olcak canım en kötü sonra kuzenim yazmış dersin, at sen mesajını at.
‘’Uyudun mu?’’
Saat: 02.30 Belki de açsındır ondan uyku tutmuyordur, o zaman mutfağın yolunu tutma vakti.
‘’Aman kim görecek?’’