Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
Güneş’e En Yakın Gezegen Olan Merkür’e Adım Atmamızın Mümkün Olup Olmadığını Açıklıyoruz!
Güneş Sistemi'nin en içteki ve Güneş'e en yakın gezegeni olan Merkür, 88 günde Güneş'in etrafında bir tur atarak 58 milyon kilometrelik bir yol katediyor. Peki Güneş'e bu kadar yakın olan bu gezegene inmemiz söz konusu olabilir mi? Cevabı merak ediyorsanız içeriğimize buyurun. 👇
Merkür'ün yüzeyinde Güneş, Dünya'ya kıyasla üç kat büyük görünüyor.
Güneş'e yakınlığından bu görünüm farkının yanında gezegenlere ulaşan radyasyon miktarında da bir farklılığa neden oluyor. Gündüzleri Dünya'ya ulaşanın yedi katı radyasyon Merkür'e ulaşıyor ve gezegeni pişirerek sıcaklığın 430 santigrat dereceye kadar çıkmasına neden oluyor.
Gün battıktan sonra sıcaklıklar hızla düşüyor.
Merkür'de ara sıra çarpan göktaşlarını ve Güneş rüzgârının hareket ettirdiği başıboş oksijen, sodyum, hidrojen, helyum ve potasyum atomlarından oluşan ekzosfer atlı ince bir katman bulunuyor. Ancak bu katman, atmosfer olarak nitelendirebileceğimiz, ısı izolasyonu yapacak bir gaz örtüsü olmadığından sıcaklıklar eksi 180 santigrat dereceye kadar düşebiliyor.
Bu düşük sıcaklıkların kutuplara yakın kraterlere özel bir etkisi var.
Kraterlerin Güneş ışığının ulaşmadığı derin kısımlarında, dondurucu soğuklar yıl boyunca devam ediyor ve kırağı parçalarının var olmasına neden oluyor. İşin ilginci, Güneş rüzgârındaki protonlarla yüzeydeki minerallerin oksitleri çarpışarak su molekülü oluşmasına neden oluyor. Yani buzların bir kısmının, en azından içlerindeki suyun oluşumuna güneş rüzgârı sebep oluyor.
Gezegende böylesine zor koşullar mevcutken insanların buraya adım atması, varlığını sürdürmesi mümkün mü peki?
Güneş'e bu kadar yakın olmasına ve sıcaklıktaki dalgalanmalara rağmen insanlar teknik olarak Merkür'ün yüzeyinde yürüyebilir. Merkür'ün dönüş hızı yavaş olduğundan kendi ekseninde bir turu 59 Dünya gününde atıyor. Bir yılın 88 gün sürmesi ise, tek bir gece gündüz döngüsünü 176 Dünya gününde tamamladığı anlamına geliyor. Güneş batarken oluşan ve konumu yavaşça değişen aydınlanma çemberi üzerinde hareket edip Güneş'in kavurucu ışınlarından ve dondurucu soğuklardan korunmak mümkün.
Asıl sorun, güvenli bir şekilde yüzeye inmek.
Fren görevi görecek bir atmosfer olmadığından, gezegene iniş yaparken hızı kontrol etmek için daha fazla ağır yakıt kullanmak gerekiyor. Ay'dan azıcık daha büyük olsa da Merkür'ün nispeten ince kabuğuna kıyasla büyük demirden bir çekirdeği var. Bu çekirdek, gezegeni boyutuna göre inanılmaz derece ağır kılıyor. Yoğunluğu yüzünden gezegenin yer çekimi kuvveti Dünya'nınkinin üçte biri civarında. Ezici olmasa da toplamda 4.900 kilometre genişliğindeki Merkür için etkileyici bir oran olduğu söylenebilir.
Güneş'e yaklaşırken artan radyasyon seviyesini bir kenara koyacak olursak, gezegene inmek için karmaşık yörüngesinde en az altı ya da yedi yıl gezinmek gerekiyor.
Gönderilecek rokette insan olmasa bile gezegene inmek büyük bir başarı olurdu. Elbette Merkür'e bir keşif aracı yollayarak pek çok gizemini çözebilir ve Güneş Sistemi'nin en küçük gezegenine yeni bir açıdan bakabiliriz.
Bu içeriklere de göz atabilirsiniz 👇
En Ücra Köşelerinden En Bilindik Karelerine 29 Fotoğrafla Kızıl Gezegen
Yorum Yazın
Neden kilometre kare yol gidiyor, ben hic kareli yol giden görmedim?