Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Hacı Bektaş Veli'nin En Eski Tablosunu Almanya'daki Müzayededen Satın Aldı
Hacı Bektaş Veli'nin En Eski Tablosunu Almanya'daki Müzayededen Satın Aldı
İSTANBUL (AA) - KÜBRA KARA - Hollanda'daki Türk ve Arap Dünyası Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Mehmet Tütüncü, Almanya'da katıldığı bir müzayededen satın aldığı Hacı Bektaş Veli'nin tasvir edildiği tablonun, Hacı Bektaş Veli'ye ait en eski resim olabileceğini söyledi.
Hollanda'da yaşayan Tütüncü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iş için gittiği Almanya'da katıldığı bir müzayedede, Hacı Bektaş Veli'yi tasvir eden bir esere rastladığını söyledi.
Müzayededeki eserleri incelerken bir eserde Hacı Bektaş Veli tasvirini gördüğünü ve eseri hemen almaya karar verdiğini anlatan Tütüncü, 22x17 santimetre boyutlarındaki tabloda bir post üstünde iki kişinin oturduğunu, resmin sağ üst köşesinde Osmanlıca, 'Sarı Saltuk Baba', sol tarafından ise 'Hünkar Hacı Bektaş Veli' yazılarının bulunduğunu kaydetti.
Eseri fark ettiğinde çok heyecanlandığını dile getiren Tütüncü, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Çok heyecanlandım çünkü resmin altındaki Osmanlıca yazıyı okuyunca Hacı Bektaş'ın en eski resmi olduğunu anladım. Bu resmi bana göre önemli kılan bir diğer unsur da Sarı Saltuk'un bulunması. Orada sadece Hacı Bektaş ve Sarı Saltuk'un resmi yok, aynı zamanda bir hikaye de anlatılıyor. Resmi yapan da muhtemelen bir hat sanatçısı olan Üsküdarlı Ahmed. Tabii tek başına bir resim değildir bu, muhtemelen büyük bir kitap içerisinden gelmiş olabilir.'
Resmin sağ ve sol üst ile alt kısmında Osmanlıca yazıların bulunduğunu aktaran Tütüncü, eserin kim tarafından ne zaman yapıldığı, resimde kimlerin yer aldığı bilgisinin bu yazılarla anlatıldığını söyledi.
Eserin üzerinde Osmanlıca 'Hacı Bektaşi Veli hirbâ postunda otururken Mar-ı mezbûr gâib olan evladlarını evladlarını iddiâ eylediği teveccüd mahzenül-esrârda beyanıdır. Elfakir el hakir Ahmed el Üsküdari sene 1061.' yazdığını belirten Tütüncü, metnin Türkçeye 'Hacı Bektaş Veli hırba postunda otururken, daha önce anılan yılanın evlatlarını kaybedip, onları Hacı Bektaş Veli'den istemesi hakkındadır. (Bu resmi) yapan Üsküdarlı Ahmed, sene 1061 (Miladi 1651 yılı)' şeklinde çevrilebileceğini söyledi.
- 'Resim miladi 1651 yılında yapılmış'
Resmin detaylarını anlatan Tütüncü, şu bilgileri paylaştı:
'Resim miladi 1651 yılında yapılmış. Sarı zemin üzerinde ve kahverengi lekeler bulunan bir aslan postunun üzerinde Hacı Bektaş Veli ile Sarı Saltuk oturur vaziyette görünüyor. Resimde, Hacı Bektaş Veli, yeşil destarlı haliyle sağ eliyle sakalını tutmakta. Elbise olarak yeşil bir aba giymiş. Başında ise yine yeşil destarı ve kahverengi bir başlık takmıştır. Koynunda ise teslim taşı bulunmaktadır. Yılanın şikayetini dinlerken şaşırmış bir haldedir. Sarı Saltuk ise, Hacı Bektaş Veli'nin arkasında oturuyor. Kahverengi bir aba giymiş, başında sarı keçeden yapılmış on iki terkli Hüseyni taç vardır. Sarı keçe onun sarı ismine bir göndermedir. Gür ve siyah sakalı vardır. İşaret parmağı ile susmayı ifade eden bir işaret yapmaktadır.'
Yılan veya ejderha olarak tasvir edilen hayvanın ise postun altın sivri kulaklı, iri gözlü, çatal dili bulunduğunu, ejderha hikayesinin daha çok Sarı Saltuk'la ilgili bilinen bir konu olduğunu kaydeden Tütüncü, bu figürün Evliya Çelebi ve Hacı Bektaş Veli tarafından eserlerinde defalarca kullanıldığını anımsattı.
Tütüncü, 2021 yılının UNESCO tarafından Hacı Bektaş Veli Yılı olarak ilan edilmesinin çok önemli olduğunu söyledi.
Hacı Bektaş'ın Türk kültüründe çok değerli olduğunu vurgulayan Tütüncü, 'Hacı Bektaş Veli tarihi bakımdan çok önemli bir isimdir. Osmanlı ordusunun en önemli teşkilatı olan Yeniçerilerin de yol göstericisidir. Bizim Alevilik ve Bektaşilik kültürümüzün önemli ögesidir.' dedi.
Tütüncü, aldığı resmin önemli bir eser olduğunu kaydederek, sözlerini şöyle tamamladı:
'Hacı Bektaş Veli Müzesi'nde orijinal resimlerin hepsi 19. yüzyıl sonları ve 20. yüzyıl başlarıdır. Bu kadar eski bir resmin bulunması ve gerçekçi bir sahne ile resmedilmesi şüphesiz büyük öneme haizdir. Burada 17. yüzyıl ortalarında Hacı Bektaş Veli'ye ait bir resim şüphesiz bir geleneği yansıtmaktadır.'
Yorum Yazın