Hakkında Taciz İddiaları Bulunan Profesör Ahmet Akın Siyonist Lobileri Suçladı
Eski İstanbul Medeniyet Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Akın hakkında taciz iddiaları ortaya atıldı. Sosyal medyada anonim şekilde paylaşım yapmak zorunda olduğunu belirten hesap, Akın'ın ‘dönüştürme terapisi’ adı altında seanslar yaptığını iddia etti. Bu seanslarda eşcinsel ve trans gençlere karşı sistematik olarak fiziksel ve duygusal istismar uygulandığı söylendi.
Profesör Ahmet Akın,söz konusu taciz iddialarına sosyal medya hesabından cevap vererek 'Siyonist lobileri' suçladı.
Prof. Dr. Ahmet Akın hakkında taciz iddiaları ortaya atıldı.
Eski İstanbul Medeniyet Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Akın'ın üniversite bünyesinde 'dönüştürme terapisi' adı altında seanslar yaptığı iddia edildi. Söz konusu paylaşım, 2023 yılının ilk aylarında ailesi tarafından zorla bu toplantılara götürülen ve Akın'ın kendisine ve diğer çocuklara istismar ve taciz yaşattığını söyleyen birisi tarafından yapıldı.
Paylaşımı yapan kişi, 'failin istismara maruz bıraktığı kendim dahil olmak üzere 18 yaş altı çocukların yaşadıkları ve şahit oldukları şiddet deneyimlerini ve örneklerini içeren bir metindir...' dedi.
"Fail Ahmet Akın eşcinsel ve trans çocuklara karşı sistematik olarak fiziksel ve duygusal istismar uygulamakta..."
Bu 'terapi' seanslarının İstanbul Medeniyet Üniversitesi bünyesinde alenen yapıldığını söyleyen kişi, Akın'ın çocukları mesleki gücüyle aynı safta olduklarına inandırdığını belirtiyor.
"Maruz kaldıkları şiddetin ne olduğunu kafalarında netleştiremedikleri için..."
Bahsi geçen grubun çoğunluğunun 18 yaşın altındaki çocuklardan oluştuğu ve bu çocukların yaşadıkları şiddeti ve istismarı tam olarak fark edemedikleri iddia edildi.
"Eti senin, kemiği benim"
Akın'ın konumu ve mesleği gereği birçok ebeveyni de 'iyileştiri gücü' olduğuna ikna ettiği söyleniyor. Ebeveynlerin güveni kazanılıyor, buradan gelen güvenle çocuklara istediği şekilde ulaşabileceğine inanıyor...
"Uygun gördüğü noktada çocukların bedenlerine dokunarak..."
Sürecin kendilerine yöneltilen çeşitli hakaretler ve aşağılayıcı sözlerle devam ettiğini belirten kişi, uygun görülen noktada çocukların bedenlerine de dokunulduğunu, 'bedeninden soğutma' ve 'özüne döndürme' şeklinde devam ettiğini açıklıyor.
Çocuklar tarafından yapılmak istenen faaliyetler ise erkeksi veya feminen olarak nitelendiriliyor.
"Çocuğun iflah olmaz ve yola gelmez olduğunu ifade etmiş..."
Söz konusu taciz iddialarının ardından grup içerisinde kargaşa çıkmasını engellemek için ise o çocuğun 'iflah olmaz' ve 'yola gelmez' olduğu söylenmiş. Diğer çocuklar ise, istismar edilen çocuğa karşı şeytanlaştırılmış...
Grup içerisinde yaşandığı iddia edilen başka bir olay daha;
'Ahmet Hoca erkeklerin kadınların orasına burasına bakmasının onların doğallığı olduğunu ve erkekler kadınlara bakıyorsa bunun sorumlusunun kadınlar olduğunu dile getirmişti...'
Söz konusu paylaşımların bir başka metninde ise Akın'ın 'İstanbul Sözleşmesi'nin iptal edilmesinde büyük payı olduğunu dile getirip bununla övündüğü' iddiası da yer alıyor.
Son olarak, bu gruplarda yer alan üç çocuğun maalesef hayatına son verdiği söyleniyor.
Peki Prof. Dr. Ahmet Akın'ın söz konusu iddialara cevabı ne oldu? "Siyonist lobi"
'Öncelikle tarafımla ilgili isnat edilen karalama ve iftiraların tamamını reddettiğimi bildirmek istiyorum.
Uzun yıllarını eşcinsel ve transseksüel kardeşlerime yönelik danışmanlıkla geçiren birisiyim. Bu kardeşlerimizin neredeyse tamamı aile içi sorunlar ve diğer sosyal faktörler nedeniyle içinde bulundukları durumu yaşamaktadır. Bu durum psikoloji ve psikiyatri camiası tarafından net biçimde bilinmesine rağmen maalesef bu gerçek görmezden gelinerek, bu kardeşlerimizin daha fazla eşcinsellik ve transseksüelliğe yönelmesi için ciddi bir sosyal medya ve diğer mecralar tarafından çalışmalar yürütülmekte, yine maalesef ruh sağlığı alanı da bu konuda önemli oranda destek olmaktadır.
Eşcinsellik ve transseksüellik sorunu yaşayan onlarca kardeşimizin bu süreci terk etmiş olduğunu keşfettiğim andan itibaren, bu kardeşlerimizin sağlıklı bir müdahale ile eşcinsellik ve transseksüelliği terk edeceğine dair gerçekliği bulunduğum her mecrada ve her platformda dile getirmekteyim.
Siyonist lobi benim bu açıklamaları yapmamdan ve bu kardeşlerimizin toparlanma sürecine yardımcı olmamdan son derece rahatsız oldu.
Defalarca ciddi sorunlar yaşadım, sosyal medya hesaplarım kapatıldı. Ciddi tehditlerle karşı karşıya kaldım. Ama yürüdüğüm yoldan bir adım bile geri atmayı bir gün bile düşünmedim. Bu şekilde devam edeceğimden kimsenin şüphesi olmasın.
Ayrıca yine son zamanlarda bu konu ile ilgili yani eşcinsellik ve transseksüelliği terk eden çocukların yaşadıkları dramlar, ruh sağlığı sektörü tarafından nasıl bu sistemin içine çekildikleri, siyonist lobinin bu kardeşlerimize kurdukları tuzakları içeren bir kitap basacağımı ve bu kitapta bu süreci terk eden kardeşlerimizin ruh sağlığının nasıl yerine geldiğini ve aileleriyle nasıl daha mutlu olduklarını örnekleriyle anlatan onlarca öykünün yer alacağını her platformda ve basın organlarında defalarca dile getirdim.
Tabii bu çok rahatsız edici bir şey bazıları için. Çünkü tekerlerine çomak sokmak, sistemlerini bozmak ve belki de bir çoğu için afişe olmak anlamına geliyor. Bu kitabı basacağım ve daha çok kardeşimizin bu süreçten kurtulabilmesi için elimden geleni yapacağım.
Gelelim ilgili sitede yer alan içeriğe. Haberi yapan siteden bir muhabir beni aradı ve hakkımda bu tür isnatlar olduğunu söyledi. Ben bunların doğru olmadığını, bunu kanıtlayabileceğim ve benim her zaman yanımda olabilecek eşcinsellik ve transseksüelliği terk etmiş ve şu anda hayatı çok yolunda giden onlarca kardeşimi dinleyebileceğini söyledim.
Ayrıca yaptığı haberde ve bana söylediği iddialarda kanıtlanabilir bir delil olmadığını bu nedenle bu çocuklarla konuştuktan sonra karar vermesinin daha doğru olacağını ve en azından tarafsız haberciliğin bunu gerektirdiğini söyledim. Ancak bunu yapmak yerine içeriğe erişim engeli getirmenin imkansız olduğu akşam saatlerinde haberi yapmıştır. Şu anda benimle görüşen ve eşcinsellik ve transeksüellik sürecini terk eden kardeşlerimin hepsi benimle yürüttükleri süreçte yaşadıklarını anlatmaya ve bu sürecin haberde yer alan içerikle herhangi bir ilgisinin olmayacağını kanıtlamaya hazırdır.
Aynı şekilde bu onlarca kardeşimizin aileleri de yanımdadır, hepsi çocukları bu süreci terk ettikleri için bana sürekli dua etmektedir.
Söz konusu karalama haberinde yer alan içeriğin hiçbir şekilde gerçeklikle bir alakası olmadığını tekraren bildirir, haberin yapıldığı ve yayıldığı mecralarla ilgili yasal süreci başlatacağımı ve her türlü hukuki haklarımın takipçisi olacağımı kamuoyuna saygılarımla arz ederim.'
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
İlginizi Çekebilir
Avrupa Çıkış Yolu Arıyor: 'Aynı Gemideyiz' Paylaşımına Türklerden Tepki
Yorum Yazın
Siyonist yapı seni ifşa etmiş gibi..
"Akıllı Sıralama" filtresinde tüm yorumlara ulaşamıyor olabilirsiniz.
Rahatsız edici veya saldırgan yorumlar, "Tarihe Göre" filtresi altında yer almaktadır.