Bergen çocuğunun olmasını çok istiyordu öyle mi?
Tabii... 'Abla doktordan geliyorum yine, doktorun verdiği ilaç geri tepti' derdi. Yani kabul etmiyordu vücudu. Çocuğu olsun diye çok uğraştı ama maalesef olmadı. Her gece ağlardı. Bütün bu acılar yetmezmiş gibi rahim kanseri oldu, ameliyat oldu ve çocuğu olma şansını kaybetti.
İnternette kuzeniyle evlendiğine ve çocuğu olduğuna dair bilgiler var...
Doğru değil. Bir hayranı 'Oğluyum' diye ortaya çıktı ve herkes buna inandı. İnternette var olan fotoğraflarda kızı olarak bilinen kişi Cemile Ablam'ın kızı Esra'dır. İşte tam da yanlış bilinen bilgilerden dolayı bu filmin yapılmasını çok istiyoruz.
Halis'in evli olduğunu ve iki çocuğu olduğunu öğrenince nasıl tepki verdi?
Çok şaşırdı, çıldırdı. Bana geldi, 'Abla, bana yaptığı nikah sahteymiş. Karısı ve iki çocuğu varmış' dedi. Ben de 'Sen annemi dinlemedin' dedim. Belgin kaçınca da kezzap olayı oldu zaten.
Belgin sevmiş miydi onu?
Aşıktı. Sevmişti tabii. Ama sonrasında sahte nikahı filan öğrenince bitti.
Acı olaydan sonra hayatınızı nasıl sürdürdünüz?
O olaydan sonra annem 'Bir evlat daha kaybetmeye dayanamam, tahammül edemem' derdi. Annem hepimizi sakinleştirdi. 'Kana kanla karşılık verilmez. Ben Allah'a bıraktım, Allah herkesin cezasını verir' derdi. Biz 32 senedir hâlâ ağlıyoruz. Bu kadar güzel bir kız nasıl bu hale geldi? Keşke annemi dinleseydi. Ama şuna inanıyorum, hayatta olsaydı böyle bir filminin olmasını isterdi.
Bergen'in vefatını başta annenizden sakladınız. Sonra nasıl açıkladınız?
Hastaneden eve geldiğinde fark etti annem. Yedi mevlidini yapıyorduk. Hocalar vardı, kalabalıktı... Annemin çektiği acıyı görünce herkes yandı kavruldu. Öyle bir ağıt yakıldı ki, annemi zor tutuyordum. O acıdan sonra annem kendini de mezara gömdü. Sonra hep siyah giydi; düğünde de, bayramda da... Belgin'le annem de öldü. Kendi kendine konuşuyordu. Belgin, kahveyi çok severdi. Annem, kardeşim vefat ettikten sonra her sabah iki tane Türk kahvesi yapar, Belgin'le dertleşerek kahvesini içerdi. Akşama kadar tespih çekerdi kardeşimin posterleriyle kaplı odasında.
Mezarına sık sık gider miydi?
'Kızım yalnızlıktan, karanlıktan korkar' derdi. Sabaha kadar mezarlıkta annemle otururduk.
Yorum Yazın
Ailesinin dediği gibi bir canavara mikrofon uzatmayın yeter
Yazık
Bu adamın müebbet hatta zamanında idam cezası almamış olması adalet sisteminin bir ayıbı. Küçük çocuklara cinsel istismardan da tutuklanmış. Kısaca toplum iç... Devamını Gör