Havuza ve Denize Girenler Dikkat! Aciller Doldu Taştı: Yazın Elinizi Ağzınıza Götürmeyin
Havuza ve Denize Girenler Dikkat! Aciller Doldu Taştı: Yazın Elinizi Ağzınıza Götürmeyin
Havuza ya da denize girenleri yakından ilgilendiren bir haber geldi. Aciller ateş, mide bulantısı, kusma ve ishal vakalarıyla dolup taşarken, uzmanlar 'temizliğinden emin olmadığınız sulara girmeyin' diyerek salgın hastalıklara karşı uyardı.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Sıcakların artmasıyla birlikte havuzdan ve denizden bulaşan bakteri ve virüslere bağlı gelişen ateş, mide bulantısı, kusma, karın ağrısı ve ishal vakalarında artışlar yaşanıyor.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Göle, denize ya da havuza girdikten sonra şiddetli kusma yaşayan kişiler hastane acillerini doldururken, uzmanlar “Temizliğinden emin olmadığınız denize ve her gün klor kontrolü yapıldığı ilan edilmeyen havuza sakın girmeyin. Faturası ağır olabilir” uyarısında bulunuyor.
Memelilerin kalın bağırsaklarında yaşayan ve dışkı yoluyla bulaşan koli basili havuz ve denizdeki kirliliği kolayca tespit etmeye yarayan bir test olarak da kullanılır. Mide bağırsak enfeksiyonları ve yaz ishalleri yapabilecek diğer etkenlerin de olabileceğini ifade eden Prof. Dr. Balık “Çeşme suyu, havuz ya da deniz suyunda koli basili bulunuyorsa, bu sulara dışkı karıştığı anlamına gelir. Eğer bir sahilde havuz suyunda koli basili varsa bu denize girmek risktir. Plajın bulunduğu yerdeki belediyelerin suyun temizliğini ölçerek, mide ve bağırsak hastalıklarına yol açan etkenler açısından temiz olduğunu göstermesi gerekir” açıklamasını yaptı.
Havuzların da her gün düzenli olarak klorlama kontrolünün yapılmış olması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Balık “Havuzların kenarında bulunan ve günlük sıcaklık, havuz suyu sıcaklığını belirten ışıklı tabelalarda havuzun klor düzeyi de belirtilmiş olmalıdır. Havuza girerken duş alınması ya da en azından ayakların daha yoğun klorlu bir bölüme sokularak havuza girilmesi ile virüs ve bakterilerle bulaşan hastalıkların havuzlardan yayılmasını engellenir” diye konuştu.
Kirli sulardan ve çiğ yenilen gıdalardan ağız yoluyla alınan ve mide bağırsak hastalıkları, besin zehirlenmesi yapan etkenlerin hepsinin bulaştığını vurgulayan Prof. Dr. Balık “Bunlar arasında tifo, dizanteri, kolera, koli ve stafilokok gibi bakterilere bağlı besin zehirlenmeleri ya da bağırsak enfeksiyonları, nörovirüs gibi virüslere bağlı yine bulantı ve kusma ile seyreden hastalıkları sayabiliriz” dedi.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, Yüzme Suyu Takip Sistemi ile vatandaşın korunması, sudaki kirleticilere karşı tehlikenin önlenmesi maksadıyla sağlık müdürlükleri aracılığıyla deniz ve göl kıyısındaki yerleşimlerde sezon boyunca yüzme suyu kalitesini bakteriyolojik açıdan izliyor. Elde edilen bilgiler, bakanlığın internet sitesinde yayınlanıyor. Vatandaşların denize girmeden önce yüzme alanları bilgi sistemine mutlaka bakması, yüzeceği plajdaki Escherichia Coli (Koli basili) ve İnstentinal Enterekok (Bakteri) miktarını öğrenip, denize girip girmemeye karar vermesi gerektiği tavsiye ediliyor.
Yaz aylarında sıcakların artmasıyla birlikte gıdanın hijyen zincirinin bozulmasının, yiyecek ve içeceklerle bulaşan mide bağırsak enfeksiyonlarının görülme ihtimalini artırdığını da vurgulayan Prof. Dr. İsmail Balık şu ifadeleri kullandı: “Besin zehirlenmeleri daha çok bulantı ve kusma ön planda olan şikâyetler yapar. Bağırsak enfeksiyonlarında ise ateşli ya da ateşsiz ishal ön planda olur. Bazı bakterilerin toksinleri de bulantı ve kusma ile seyreden ancak ishal ön planda olmayan mide rahatsızlığı yapabilir.
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın
millet götünü yıkamadan havuza giriyor
onedio bu haberi acilen kaldırmalısın köpekler akarsulara plajlara rahatça sıcma hakkına sahiptir buradan insanlara mikrop bulaşıyorsa bu insanların problemi... Devamını Gör
sıçamaz kardeşim gerekirse her köpek bulunup eğitim şart