Hayatı Boyunca Tacize Uğramış! Pavyonlarda Konsomatrislik Yapmak Zorunda Bırakılan Melis’in Kahreden Hikayesi
Geçtiğimiz günlerde Bana Göre Tv'deki Uzman Psikolog Gökhan Çınar'ın sunduğu 'Katarsis X-TRA' adlı programa Melis Algan konuk oldu. Melis yaşadıklarını anlatarak resmen yüreğimizi dağladı... Sen çok güçlüsün, iyi ki varsın Melis!
Kaynak: Bana Göre TV
Sizleri Melis ile tanıştıralım. Bu genç kadının gerçek ismi aslında Saniye Özlem ancak kendisi ‘alem’ dediği pavyonlarda ‘Melis’ adını kullanıyor.
Bana Göre TV’nin Katarsis X-TRA adlı programına konuk olan Melis yaşadığı acılarla dolu hayatı ve bir konsomatris olarak pavyon dünyasını anlattı.
Videonun tamamını buradan izleyebilirsiniz.
Biz de sizler için derleyelim dedik…👇
Her şeye en başında başlayalım ve sizleri Melis’in yani Özlem’in çocukluğuna götürelim…. Melis Kırıkkale’de yoksul bir ailenin içinde 4 kardeşiyle birlikte en büyük çocuk olarak dünyaya gelmiş. Evde eşyaları bile pek yokmuş aslında.
“Benim annem bana hamileyken, babam askerdeymiş. Ne kendi ailesinden ne de babamın ailesinden hiçbir yardım almamış.”
“Ben çarşaftır, yorgandır hiçbiri olmadan büyüdüm. Evimizin perdesi bile yoktu, çarşaftandı.”
“Ben annemin evladı gibi değil de kuması gibiydim. Babamın varlığıyla yokluğu birdi. Genelde annem bizi yönetirdi.”
Annesinin kendisini doğurduğunda 14 yaşında henüz bir çocuk olduğunu dile getiren Melis, annesinin migren hastası olduğunu ve çok sinirli bir yapısının olduğunu söylüyor.
“Annem en ufak şeyde şiddet uygulardı. Bir de hastalanıyordu, migreni tutuyordu. 7 yaşında ben yemek yapıyordum, temizlik yapıyordum ama hiçbir şeyi beğenmiyordu, beğendiremiyordum.”
“Annem kapı deliğini bile tıkardı, toz girmesin diye. Üstümüz kirlenecek diye dışarı çıkartmazdı… Erkek kardeşimle evin önüne oturur dışarıda oynayan çocukları izlerdik.”
Ailesiyle birlikte hiç özgür olmadığını ve hayatı yaşayamadığını söyleyen Melis, ‘Ailemdense alemi tercih’ ederim diyor.
“Ama alemde kendi ayaklarımın üzerinde duruyorum, kimseye muhtaç değilim.”
Varken yok olan bir ailenin, yokluğunda da çok bir şey hissetmediğini dile getiren Melis çocukluğu boyunca hiç arkadaşı olmadığını ve bunun nedeninin dış görünüşü olduğunu söylüyor. Ama buna rağmen çocukluğunu seviyormuş Melis. Saf ve temiz olarak tanımlıyor çocukluğu kendisi.
“Aslında bu hayatı bırakıp ailemin yanına gitmek çok istedim ama bizim öyle bir sülalemiz var ki insanın evine gelmesi, sanki cehenneme düşmesi gibi.”
“Ben parayı seven biri değilim. Bu hayatta hep huzur, mutluluk, sağlık, bir de çocuk istedim. Çünkü annemin bana veremediği o şeyi ben evlatlarıma vermek istedim.”
Melis’in şu anda iki oğlu var bu arada merak edenler için. Babasının para hırsı olduğunu ve kardeşleriyle bile görüşmediğini söyleyen bu genç kadın, babasının ailesini para için unuttuğunu söylüyor.
Ama yine de kendisi ‘Ben babama düşkünüm’ diyor. “Ben babamın ter kokusuyla uyurdum. Hala da o kokuyla uyuyorum. Kazağı var bende.“
“Herkesin tiksindiği o ter kokusu benim için her şeye bedeldi.”
“Babam şu anda benimle konuşmuyor çünkü erkek kardeşim onu gitmekle tehdit etmiş. Tek oğlan o çünkü. O yüzden beni silip erkek kardeşimi tercih ettiler.”
Yaptığı evliliği anlatan genç kadın yaşadıklarını şu şekilde dile getiriyor: “Sevmediğim biriyle bir evlilik yaptım, birliktelik yaşamadım. Yaşamadığım için de şiddet gördüm. Daha çocuktum.”
“Sonra ailemi aramışlar ‘Kızınızın gerdek gecesi olmuyor, kız değil mi’ diye. Annem beni aradı ve ‘eğer o olmazsa senin annen de yok, baban da yok. Adımızı lekeleme’ dedi.”
Eşinden ayrılmak istediğini söyleyince günlerce şiddete maruz kalmış ve taciz edilmiş Melis. Eşi üstüne kapıyı kilitliyormuş kendisinin. Bir gün anahtarı evde unutunca bir kuyumcuya gidip küpesini bozdurmuş ve kaçmış o evden.
Evden kaçıp babaannesinin yanına giden Melis bu kez de iftiraya da uğramış. Eşini aldatıp başka erkeklerle birlikte olduğu söylenmişler…
Boşanırken de Melis için ‘kız değil’ demişler. Delirmemek elde değil!😡Ancak rapor almış ve tek celsede boşanmış….
Boşandıktan sonraki iki yıl ailesi tekrar evlenmesi istememiş. Bu süreçte tesettürlü olduğunu dile getiren bu genç kadın, tezgahtarlık yapmış ancak ‘dul’ olduğu için kendi kuzenlerinin, dayı çocuklarının, akrabalarının ve öz amcasının, dayısının kendisine farklı yaklaştığını dile getiriyor…
Evlenip kurtulmak istemiş o da ancak maalesef ki orada da kayınbabası tarafından tecavüze uğramış…
“Daha düğünüm olmamıştı, imam nikahımız olmuştu. Üvey de değil, öz oğlu. Bu sefer de bana, babası 7 yıl boyunca tacizde bulundu.”
Eşine durumu da anlatmış aslında. Video çekmiş, kendisine gelen mesajları göstermiş ancak eşi kendisine inansa da babasıyla sadece 1 ay küs kalıyormuş. Maddi durumları iyi olmadığından yapıyormuş bunu da.
“Herkes her şeyi biliyordu ama yediremiyorlardı kendilerine. Özellikle kayınvalidem. Kayınvalidem de görümcelerim de çok iyi insanlardı ama inandıramadım. ‘Oranı buranı açıp gösteriyorsun, yoldan çıkarmasan o sana bunu yapmaz’ diyorlardı.”
“Benim annem, benim çocuklarımı bile eve almazdı. Beni gördükleri zaman perdelerini çeker, kapılarını kapatırlardı.”
“Çocuklarımı en son pandemide gördüm. Eski eşim şu anda bana çocuklarımı para karşılığında gösteriyor.”
Eşiyle boşandıktan sonra annesinin çocuklarını kabul etmediğini söyleyen Melis, Ankara’ya teyzesinin yanına gitmiş. Ancak orada da teyzesinin oğulları ‘dul’ olduğu gerekçesiyle farklı bir gözle bakmış kendisine…
Teyzesinin yanından ayrıldıktan sonra erkek kardeşini yanına çağırmış, yanında sınavlara hazırlanabilmesi için. Mesai saatleri de çok erken başlayıp çok geç bitiyormuş Melis’in. Bu durumu farklı bir şeye yoran erkek kardeşi yine ve yeniden suçlamış Melis’i…
Sonrasında çalıştığı yerdeki bir erkek Melis’le yakın olmak istemiş ancak Melis kendisini reddetmiş. O gün de doğum günüymüş. Eğlenmek için arkadaşlarıyla ilk kez dışarıya çıkmış.
Daha önce hiç sigara ve alkol tüketmemiş Melis bu arada. O gün pavyona gittiklerini bile aslında bilmiyormuş kendisi. Reddettiği adam Melis’in videosunu çekip eski eşine göndermiş… Eski eşi de babasına...
“Sabah bir uyandım. ‘Sen pavyonlara mı düştün?’, ‘Sen bedenini mi satıyorsun?’… Annem beni aradı ‘Bundan sonra sana hayatı cehennem edeceğim’… Beni aleme iten ailem oldu.”
Annesi kendisini tehdit edince evden çıkmış ve Kızılay’da 3 gece boyunca yatmış ancak bu süreçte çok korkmuş Melis. Gittiği pavyondan iletişime geçmişler kendisiyle ama Melis ‘hayır’ cevabını vermiş ilk başta.
Sonrasında kendisine ahlaksız bir teklif gelince, pavyona evet demek zorunda kalmış… Aslında amacı bir süre çalışıp para biriktirerek eski işine geri dönmekmiş ancak tabii öyle olmamış.
İlk konsomatrislik yapmaya başladığı zamanlar oturduğu her masada ağlıyormuş kendisi. Melis’in hikayesi burada bitmiyor tabi…
Yorum Yazın
Ya bi siktir git ordan para tatlı gelmiş ondan hala pavyonda hiçbir şeye ihtiyacı olmayan tanıdığım bi kadınvar hala çalışıyor normal işe niye gitmiyosun diy... Devamını Gör
Madem bu kadar kıskandın, sen de kazan o zaman kısa yoldan :D
Allah yardımcısı olsun inşallah bundan sonra mutlu olur..
bişe dicem de. para için orospuluk yapıyorlar ve bunu iyi bir şeymiş gibi anlatıyorlar.
Bunun için ne tarlalar satmıştır dayılar.. :)