Hayatın Hangi Hollywood Filmi Gibi Olurdu?
Bu test yaşanmış olaylardan alınmıştır.
1. 16. asırda bir Avrupa imparatorluğunun başındasın ve savaşa gireceksin. Hangi şekilde savaşırdın?
2. Sence sinema filmleri kurgu olsun veya olmasın bir noktada gerçeği yansıtır mı?
3. Doğup büyüdüğün yeri 'hayatını' düzgünce sürdüremediğin için terk eder miydin?
4. Film izleme alışkanlığın nasıldır?
5. Sence aşağıdaki film türlerinden hangisi bir filmi daha çekici ve izlenebilir kılıyor?
6. Peki ya mutlu son mu yoksa üzücü ama gurur verici bir son mu?
7. Hayatının filmi çekilse kaç Oscar ödülü alırdı?
Diriliş!
Senin hayatın Diriliş gibi olurdu. Hayatın sanki filmdeki vahşi doğaya teslim olmuş gibi, fakat sen Hugh Glass gibi ölüm ile yaşam arasında gidip gelsen bile ayağa kalkıp yeniden hayata tutunmayı başarabilecek kapasitedesin. Dış etkenler senin için ne kadar sert ve acımasız olursa olsun içinde 'ümide' dair un ufak bir kırıntı kalmasa bile sen mucizeyi gerçekleştirecek kararlılıktasın. Belki içinde intikam duygularını besleyecek bir dizi şeylerle karşılaştın veya karşılaşacaksın. İşte seni de ayakta tutacak olan şey yaşama sevincini daim kılacak şey kararlılığın ve sabrın olacak.
Titanik!
Senin hayatın Titanik gibi olurdu. Hayallerin için yapamayacağın şey yok. Yeni umutlara yelken açmak hangi koşulda olursa olsun senin cesaretini gösteriyor. Yeni umutlara gerektiğinde birinci sınıf yolcu gibi gerektiğinde üçüncü sınıf yolcu gibi yelken açabilirsin; senin için fark edecek bir şey yok. Çünkü önemli olan varılmak istenen yen limandır, yeni hayattır. Sadece dikkat etmen gereken barikat gibi önüne çıkacak buz dağlarıdır. Sabırlı olup uygun adım davranırsan onu önceden görüp manevra yapabilirsin. Aksi takdirde ucundan kıyısından çarpmadan gideyim dersen elbet darbe yeyip su almaya başlarsın. Bütün ihtişamınla hayat denen serin denize batmanı istemeyiz.
Gladyatör!
Hayatın Gladyatör filmi gibi olurdu. Gel de ordularını kurtar! Hayatında başlangıcı güzel yapıp ortalarda batıran sonrasında ise epik şekilde toparlayan bir hal ver sende. Sorumluluklarına karşı aşırı hassassın ama bir şekilde koyveriyorsun veya elinde olmayan nedenlerle elindekini de kaybediyorsun. Senin için hayat tıpkı gladyatör gibi sanki soyutlanmışsın ve itibarını kazanmaya çalışıyorsun gibi. En azından arzu ettiğin şeyi elde edene kadar büyük bir sabır ve kararlılıkla hareket ediyorsun. Gerekirse bu uğurda hiç gücenmeden her şeyi yapabilecek cesarettesin. Tırmalamaya ve savaşmaya devam, hayatın ne getireceği bilinmez, ama en sonunda haklı bir gurur yaşamış olursun. En azından 'keşke' demeyeceksin. Çünkü savaşını veriyorsun ve gayret ediyorsun.
Baba!
Senin hayatın Baba filmi olurdu. Tıpkı Vito Carleone gibi küçük yaşta doğduğu yeri terk edip bambaşka bir dünyada hiç bilmediğin bir yerde yeni hayatını kazanacak cesaret var sende. Ne zorlukla karşılaşırsan karşılaş 'üstesinden geliriz' motivasyonuyla engelleri aşabilecek kapasitedesin. Bunları da asaletinden taviz vermeden yapacak kadar gururlu ve güçlüsün. Etrafında onun kadar düşmanların var mı? Belki yok, ancak hayatında karşılaşacağın zorluklar da diğer yeraltı aileleri gibi etrafını yamyam gibi sarmaya başladığında bütün metanetinle ve kararlılığınla onları bertaraf edecek kuvvet var içinde. Belki sen de çok yıpranacaksın bu süreçte, ama kazanan sen olacaksın!
Yorum Yazın
Hayatım cidden Gladyatör filmi gibi olurdu. Gel de ordularını kurtar! Hayatında başlangıcı güzel yapıp ortalarda batıran sonrasında ise epik şekilde toparlay... Devamını Gör
Gladyatör. En azından Russell Crowe'a aşığım, bu da yeterli 😊❤️
Baba!