Hazır Piyasanın Gündemindeyken Bilene Bilmeyene En Sade Haliyle Anlatıyoruz: Forex Nedir?
Türkiye'de ve dünyada işlem hacmi en yüksek yatırım piyasası olan Forex, bundan yıllar önce hayatlarımıza web sitelerinin sağ taraflarında bizleri meraklara gark eden reklamlarıyla girmiş; ve hızlı bir şekilde de yatırımcıların gözdesi olmuştu.
Son günlerde ise, Sermaye Piyasası Kurulunun kısa süre önce yaptığı yeni düzenlemeler ile birlikte en çok konuşulan finansal araçlardan biri konumuna geldi. Peki nedir Forex; nasıl işler, para kazandırır mı, nasıl kazandırır? Yeni SPK düzenlemeleri ile Forex piyasasında güncel durum nasıl? Sizler için özetledik.
Öncelikle Forex nedir ve ne anlama gelir?
Yani Forex kısaltması, bir ulusal para ile bir başka ulusal paranın değiştirilme işlemi için kullanılır.
İsmini buradan alan Forex'in işlem alanı, aslında yalnızca dövizle sınırlı değildir.
Forex piyasası üzerinde yatırımcı olmanın pek bir zorluğu bulunmuyor.
Deneme hesabı neyin nesidir derseniz;
Dönelim işleyişe. Forex piyasasında döviz kuru fiyatları arz ve talebe göre belirlenir.
Tüm işlemlerin internet üzerinden yapıldığı Forex piyasasında, diyelim bir para birimi karşılığında başka bir para birimi alıp satarsınız; böylece ortaya çıkan değer değişimine göre kazanç ya da zarar elde edersiniz. En özet haliyle böyle bir çerçeve çizebiliriz.
Yukarıdaki haliyle bildiğimiz döviz piyasasından pek bir farkı yokmuş gibi dursa da, Forex'in esas olayı 'kaldıraç' sistemidir.
Kaldıraç şu demek: Bir miktar sermaye ile, o sermayenin belirli katlarında işlem yapılabilmesine olanak sağlanması. Örneğin 1:10, 1:50, 1:100, 1:200, 1:1000 gibi.
Şimdi bu kaldıraç yönteminin nasıl çalıştığını anlatmaya çalışalım. Diyelim 2.000 dolar paramız var ve bu paramızı altına yatırmak istedik.
Mahfi Eğilmez'in örnek hesaplamasından gidiyoruz. Bugün itibariyle altının onsu 1.233 USD diyelim. Bu durumda Forex sistemini kullanmazsak alabileceğimiz altın miktarı:
2.000 / 1.233 = 1,622 onstur.
Şimdi aynı işlemi Forex'le yapalım ve 1’e 10 oranında da bir kaldıraç kullandığımızı farz edelim.
Bu durumda elimizdeki 2.000 USD ile 20.000 USD’lik altın alımı yapabiliriz. Yani,
20.000 / 1.233 = 16,22 ons tutarında altın alabiliriz.
Peki. Altın fiyatının ertesi gün 1.240 USD/Ons’a yükseldiğini varsayalım.
Eğer Forex kullanmadıysak, kazancımız (1,622 x 1.240 = 2.011,3 – 2.000 =) 11,3 USD olur.
Forex kullandıysak kazancımız (16,22 x 1.240 = 20.112,8 – 20.000 =) 112,8 USD olur.
Elbette her zaman yükselecek diye bir kaide yok. Tam tersi senaryoya da bakalım:
Tersinin olduğunu ve altın fiyatının 1.225 USD/Ons’a düştüğünü düşünelim. Bu durumda Forex sistemini kullanmamışsak zararımız (1.622 x 1.225 = 1.987 – 2.000 =) 13 USD olur.
Eğer Forex sistemini kullanmışsak zararımız (16.22 x 1.225 = 19.870 – 20.000 =) 130 USD olur.
Gelelim risklerine. İstatistiklere göre Forex piyasasına girenlerin % 60-70'i kazanç yerine kayıp yaşamaktalar.
Bunun en temel nedeni, yatırımcıların gerekli bilgiye ve deneyime sahip olmadan Forex'e girmeleri ve aceleci davranmaları diyebiliriz.
Tüm borsa türevi yatırımlarda olduğu gibi Forex de riskli bir piyasadır.
Size para kazandırabilir; ancak kesinlikle dikkatli, bilgili ve en önemlisi de sabırlı olmak zorundasınızdır.
Kısa zamanda çok para kazanma aceleciliği, tecrübe eksikliği, piyasa ve yatırım yaptığı araç hakkında yeteri kadar bilgi toplamama, ya da biraz kazanmaya başlayınca aniden gelen deli cesareti gibi 'insan faktörlerinin' burada da bir numaralı düşmanınız olabileceğini unutmamalısınız.
Forex piyasasında bireysel yatırımcıların yanında şirketler, bankalar, portföy yönetim şirketleri, hatta merkez bankaları da yer alıyor.
Forex'in son yıllarda hızla gelişmesinin nedenleri arasında kaldıraçın yanında, dünyadaki saat farklarından yararlanarak haftada 5 gün 24 saat işlem yapılabilmesi, fiziksel yatırım zorunluluğunun ortadan kaldırılması sonucu kolay erişilebilen bir piyasa olması gibi nedenler sayılabilir.
Şimdi ise gelelim Forex'i yeniden piyasaların gündemine oturtan sebebe: SPK’nın yaptığı son düzenlemeler.
Geçtiğimiz günlerde SPK, Türkiye'de bundan önce 1:100 olarak uygulanan kaldıraç oranını 1:10'a indirdi. Ayrıca işlemlere başlayabilmek için önceden 20.000 lira olan teminat tutarı da 50.000 liraya yükseltildi.
SPK bu düzenlemeyle, bireysel yatırımcıların yüksek kaldıraca dayalı olası zararların önlenmesinin hedeflendiğini söylemişti.
Aracı Kurumlar nezdindeki mevcut açık pozisyonların yeni düzenlemeyle uyumlu hale getirilmesi için de düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak 45 günlük geçiş süresi verilmiş bulunuyor.
Fakat yeni düzenlemeler Türkiye'de Forex piyasasının neredeyse bitirilmesi demek; çünkü bu durumda şu an faal olan %90'dan fazla yatırımcının piyasada işlem yapma imkanı kalmıyor.
Hürriyet'in haberine göre, son tebliğin özellikle bireysel yatırımcıların Forex piyasalarına yatırımlarını engelleyeceği, aracı kurumların varlıklarını tehlikeye atacağı ve küçük yatırımcıların yurt dışına kaçmasına neden olabileceği endişeleri var.
Haliyle, piyasada çalışan 6.500 kişiden büyük bir kısmı da bu sebeple işini kaybedecek.
Son olarak Forex, Türkiye'de en yüksek hacme sahip piyasa konumunda. Devam eden görüşmelerden ne sonuç çıkacağını ise hep birlikte göreceğiz.
Bir yandan İstanbul'un Finans Merkezi olması konusu sürekli gündemde tutulurken, bir yandan da finansal araçları bu kadar kısıtlamak çelişki yaratıyor.
Forex gibi küresel sisteme mal olmuş bir finansal aracın neredeyse öldürülmesi anlamına gelen düzenlemeleri yeniden gözden geçirmekte yarar olabilir.
Yorum Yazın
Üniversitede iktisat okuduğum için giriyim demiştim şu türev piyasalara öğrenciyken. Borsadan iyi kazanmıştım girdiğim paraya göre o zamanlar. Sonra Forex'e ... Devamını Gör
Homo Sapiens ne karmaşık işlere bulaşmış öyle hiç anlamam ve haz etmem şu ekonomiyle alakalı alanlardan.
İlgilenenler için bu sıralı tweet de gayet bilgilendirici. https://twitter.com/AtillaBumin/status/831461730563870720