Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
'İkna Odalarında Zulüm Yapıyorlar'
İkna Odalarında Zulüm Yapıyorlar
Başbakan Erdoğan, 'Pensilvanya oyunuzu AK Parti'ye değil, CHP'ye verin, MHP'ye verin, BDP'ye verin' diye telkin yapıyor, ikna odalarında zulüm yapıyorlar' dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Bitlis Gök Meydanı'nda düzenlediği mitingde vatandaşlara seslendi.
Erdoğan, konuşmasının başında, Bitlis ve ilçelerinin isimlerini sayarak halkı selamladı. 'Evliyaların şehri, alimlerin şehri, ilim şehri Bitlis seni kalpten selamlıyorum. Bediüzzaman Sadi-i Nursi'nin şehri Bitlis seni kalpten selamlıyorum' diyen Erdoğan, Bitlis'in bugün demokrasiye ve Başbakanına bir farklı sahip çıktığını belirtti.
Başbakan Erdoğan, 'Bitlis, bugün kabına sığmıyor. Sizden Allah razı olsun. Muhabbetimiz, uhuvvetimiz, yol arkadaşlığımız, inşallah daim olsun. 30 Mart seçimleri Türkiye için, milletimiz için, Bitlis için inşallah hayırlara vesile olsun' dedi.
Başbakan Erdoğan, alandakilerin, 'Dik Dur Eğilme Bu Millet Seninle' şeklinde slogan atması üzerine, 'Bitlisli kardeşlerim, biz sadece Allah'ın huzurunda rükuda eğiliriz. Başka bir güç bizi eğdiremez. Ondan hiç endişeniz olmasın, dik duracağız dikleşmeyeceğiz' yanıtını verdi.
Erdoğan, Kırşehir'de meydana gelen kazada şehit olan polis memurları için Allah'tan rahmet dileğinde bulunurken, 'Aynı kazada yaralanan polislerimize de Allah'tan acil şifalar diliyorum. Kendilerine geçmiş olsun derken, şehit polislerimizin ailelerine, mesai arkadaşlarına, emniyet camiasına, milletimize başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Polis şehitlerimizin ailelerine sabır diliyorum, acılarını yürekten paylaşıyorum. Görevlerinin başında şehit olan kardeşlerimizin mekanının cennet olması niyazında bulunuyorum' diye konuştu.
'Nurs köyünün tarihi ismini iade ettik'
Bitlis'in tarih boyunca hep ilim şehri olduğuna ve birçok büyük tarihi şahsiyetler ve alimler için okul olduğuna işaret eden Erdoğan, bu kentte yetişen alimlerden örnekler vererek, konuşmasına şöyle devam etti:
'Hele hele Nurs köyünde doğan, yiğitliğiyle, vatanseverliğiyle, geride bıraktığı eserleriyle hep minnetle anılan Bediüzzaman Said-i Nursi'yi bir kez daha buradan rahmetle yad ediyorum. En başta bir hatırlatmada bulunmak istiyorum, Sadi-i Nursi'nin doğduğu köyün, Nurs köyünün ismi, 1960 yılından sonra biliyorsunuz 'Kepirli' olarak değiştirmişlerdi. Ne zaman? 1960. Biz İçişleri Bakanlığımıza talimatı verdik, gerekli düzenleme yapıldı. 3 Temmuz 2012'de, Nurs köyünün tarihi ismini iade ettik. Şimdi sırada Norşin var. Siirt'te Aydınlar, çıkardığımız yasayla, Tillo ismine kavuştu. Şimdi de çıkaracağımız yeni yasayla Güroymak'ı tarihi ismine kavuşturacağız, 'Norşin' ismini artık resmi hale getireceğiz.'
'Yer isimleri konusu istismar ediliyor'
'Burada sizlerin de tüm Türkiye'nin özellikle bilmesini istiyorum, zira bu konu çok istismar edildi. Kendi ülkesinin tarihini bilmeyen, CHP ve MHP tarafından bu konu çok istismar ediliyor; yer isimleri Cumhuriyetin kuruluşuyla değiştirilmedi' diyen Erdoğan, 'Yer isimleri ağırlıklı olarak 27 Mayıs 1960 ihtilali, 1980 ihtilalinin ardından değiştirildi. Şimdi biz isimleri iade ediyoruz, bunu CHP ve MHP başka yerlere çekiyor' şeklinde konuştu.
'40 çürük yumurtadan bir sağlam yumurta olmaz'
Başbakan Erdoğan, Bitlis'te 5 siyasi partinin seçim ittifakı yaptığına da dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
'40 çürük yumurtadan bir sağlam yumurta olmaz. Bunların durumu da bu. Biz 27 Mayıs ve 12 Eylül’de insanımıza yapılan bu zulmü ortadan kaldırdık, isimleri iade ediyoruz. İsimlerle, şunlarla bunlarla uğraşmak, küçük insanların işidir. Biz büyük devletiz, büyük devlet öyle şeylerle uğraşmaz, bunlara takılmaz. Detay konular üzerinden insanlara zulm edilmez. Biz büyük düşünüyor, büyük adımlar atıyor, kardeşliğimizi pekiştirecek, devletle milleti muhabbetle kavuşturacak reformlar yapıyoruz.'
'Said-i Nursi hak bildiği yoldan dönmedi'
Said-i Nursi'nin, Nurs köyünde doğduğunu, Bitlis ve başka illerde eğitim aldığını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
'1. Dünya Savaşında milis kuvvetlerine katılarak düşmana karşı bu toprakları savundu. Esir düştü, Sibirya'ya. Esaretten kurtuldu, ülkesine döndü ve eserler yazmaya başladı. Said-i Nursi, iftiralarla tutukladılar, mahkum ettiler. Hapishanelere gönderdiler. Bütün ömrü hapishanelerde, sürgünde geçti. Eserlerini yasakladılar, ders vermesini yasakladılar, talebelerine çok zulmettiler ama Said-i Nursi hak bildiği yoldan dönmedi, asla eğilmedi, inançlarından ilkelerinden, değerlerinden taviz vermedi. Kendisine yapılan zulme rağmen ilimden, konuşmaktan, yazmaktan, talebe yetiştirmekten başka yollara tevessül etmedi. Kendi ülkesinden kaçıp gitmeyi aklının ucundan geçirmedi. Sürgünlere rağmen, ülkesini, milletini, vatanını terk etmedi.'
'CHP iktidarı tarafından Risale-i Nur'u yasaklandı'
Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından basımı yapılan Sadi-i Nursi'nin 'İşaratül İcaz' isimli bir eserini gösterirken de şöyle konuştu:
'Bu eser, Said-i Nursi hayattayken Diyanet İşleri Başkanlığına mektup yazmış, diyanet tarafından basılmasını, çoğlatılmasını rica etmiş. Maalesef, Sadi-i Nursi'nin talebi yerine getirilmedi tam tersine tek parti CHP iktidarı tarafından, 27 Mayıs sonrası hükümetler tarafından Risale-i Nur yasaklandı, basılması, dağıtılması, okunması engellendi. İşte biz Sadi- Nursi'nin o arzusunu yerine getirdik. Diyanet İşleri Başkanlığımız 'İşaratül İcaz' kitabını çok özenli şekilde bastı, inşallah diğer bazı kitaplarını da Diyanet İşleri Başkanığı eliyle basacağız.'
'Gerçek alimlerin yanlış kişilerle aralarına mesafe koymaları tarihi bir sorumluluk'
Gerçek alimlerin, gerçekten hak için hizmet edenlerin işte bu yanlış kişilerle aralarına mesafe koymalarının tarihi bir sorumluluk olduğunu belirterek, 'Kendisini hizmete, ilme, talebe yetiştirmeye adamış, gerçek cemaatlerin işte bu yanlış yollarla aralarına mesafe koymaları tarihi bir sorumluluktur. Derdi yardımlaşma olan, paylaşma olan, mazlumlara yardımı olan samimi yapıların işte bu holdinge dönüşmüş, kirli ilişkilere batmış,kirli işler yapanlarla aralarına mesefa koymaları insani ve vicdani bir sorumluluktur' dedi.
'İkna odalarında zulüm yapıyorlar'
Başbakan Erdoğan, 'Şu anda artık açık açık ne diyor Pensilvanya? 'Oyunuzu AK Parti'ye değil, CHP'ye verin, MHP'ye verin, BDP'ye verin' diye telkin yapıyor, yurtlarda, evlerde ikna odalarında zulüm yapıyorlar' ifadelerini kullanarak, şunları söyledi:
'Fakat bu CHP Genel Başkanında yüz olsa bu Pensilvanya ile zaten hareket etmemesi lazım. Bu Pensilvanya'daki zatta Said-i Nursi'ye zerre kadar vefa olsa işte o da bu CHP ile ortak hareket edemez. Ne diyorlar? 'Arabanın sağ tekeri bozulduysa sol tekerle devam edin.' Ondan sonra ne olur, şarampole yuvarlanır gidersin, olacak olan budur.'
Muhabir: Kurbani Geyik | AA