onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
İlk Türk Kadın Avukat Süreyya Ağaoğlu ile Atatürk'ün Arasında Geçen Sıra Dışı Hikaye

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

etiket İlk Türk Kadın Avukat Süreyya Ağaoğlu ile Atatürk'ün Arasında Geçen Sıra Dışı Hikaye

Ülkemizde avukatlık mesleğini seçen ve yapan ilk kadın Avukat Süreyya Ağaoğlu, kadınların yemek yiyemediği lokantada yemek yemek ister, fakat dönemin getirdiği şartlar buna imkan vermez.

Çözüm ise bilindik bir liderden gelir...

Kaynak: http://tarihtenanekdotlar.blogspot.co...
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Türkiye'nin ilk kadın avukatı: Süreyya Ağaoğlu.

Türkiye'nin ilk kadın avukatı: Süreyya Ağaoğlu.

Süreyya Ağaoğlu, Türkiye'nin ilk kadın avukatıdır. 1924-25 ders yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdikten sonra, Ankara'ya ailesinin yanına döner. Bir arkadaşıyla birlikte Adalet Bakanlığı'nda staja başlar.. İlk günlerin heyecanı geçince, bir sorunla karşılaşırlar: Öğle yemeği işini nasıl çözeceklerdir? Evlerine gidemezler, evleri bakanlığa çok uzaktır. Lokantaya da gidemezler.. Aslında o zamanlar Ankara'da yemek yenebilecek bir lokanta, İstanbul Lokantası vardır. Fakat bir sorun vardır: Sadece milletvekillerinin yemek yediği bu lokantada, kadınların yemek yediği görülmüş şey değildir..

''Homurdanmalar ve şikayetler yükselir..''

''Homurdanmalar ve şikayetler yükselir..''

Türkiye'nin, bu ilk kadın stajyer avukatları, öğle yemeklerini, bir süre için peynir ekmek yiyerek geçiştirirler. Ama sonunda dayanamazlar.. Dönemin Basın-Yayın Genel Müdürü olan babası Ahmet Ağaoğlu'na giden Süreyya, öğle yemeklerini İstanbul Lokantası'nda yiyebilmek için izin ister. Ahmet Ağaoğlu, bunda bir sakınca görmez, onayı verir.. 

İki arkadaş, ertesi gün öğleyin lokantaya gider, küçük bir bölümüne geçip güzel güzel karınlarını doyurur. Ahmet Ağaoğlu'nu ve kızını tanıdıkları için kimse yüzlerine bir şey söyleyemez, ama arkalarından konuşmalar başlar. Homurdanmalar ve şikayetler yükselir.

Durum Başbakan'a kadar gider.

Durum Başbakan'a kadar gider.

Şikayetler aynı gün, zamanın Başbakanı 'Rauf Bey'e de iletilir. Rauf Bey de Ahmet Ağaoğlu'nu arayıp durumu anlatır. 

Süreyya, o akşam eve döndüğünde, babasının kendisini beklediğini görür. Ahmet Bey hemen konuya girerek, 'Başbakan Rauf Bey, senin ve arkadaşının lokantada yemek yediğinizi ve herkesin bunu konuştuğunu anlattı.. Bundan sonra öğle yemeklerine bana gelin,' der.. 

Süreyya çok üzülür, ama yapacağı bir şey yoktur..

Süreyya Hanım'a Atatürk de destek olmaz..

Birkaç gün sonra, Atatürk ve eşi Latife Hanım, Ahmet Ağaoğlu'na misafirliğe gelir. Sohbet edilirken, söz bu konudan açılınca, Süreyya Hanım, olayı bütün açıklığıyla Atatürk'e anlatır. Onun, kendisini anlayacağını ve destekleyeceğini düşünmektedir. Oysa, onu dinleyen Atatürk, 'Babanın da, Rauf Bey'in de hakkı var,' der. 

Büyük bir hayal kırıklığına uğrayan Süreyya Hanım, ertesi gün bakanlıktaki odasında çalışırken, bir yetkili telaşla içeri girer : 'Süreyya hazırlan, Paşa seni yemeğe götürecekmiş !..'

"Latife bugün seni öğle yemeğine bekliyor..''

"Latife bugün seni öğle yemeğine bekliyor..''

Süreyya şaşırır, apar topar kapının önüne çıkar. Yanında bir milletvekili ve yaveriyle arabada oturan Atatürk, onu görünce, 'Latife bugün seni öğle yemeğine bekliyor,' der. 

Süreyya Hanım hem şaşkın hem sevinçlidir. O bindikten sonra hareket eden otomobil İstanbul Lokantası'nın önünden geçerken, Atatürk, birden şoföre durmasını söyler. Bozüyük milletvekili Salih Bey telaşla yanlarına gelince, Atatürk, herkesin duyabileceği bir sesle, ona, 'Bugün Süreyya'yı bize götürüyorum, ama yarın buraya gelecek, yemeğini lokantada yiyecek..' der.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

''Kimse onları bakışlarıyla bile rahatsız etmeye yeltenemez.''

''Kimse onları bakışlarıyla bile rahatsız etmeye yeltenemez.''

Süreyya Hanım’ın şaşkınlığı daha da artar. Ne olup bittiğini, Latife Hanım, yemekte, onun kulağına eğilip, 'Paşa, dün akşam bu lokanta olayına çok kızdı, ama babanı senin yanında ezmek istemediği için kızgınlığını belli etmedi. Eve gelir gelmez, birkaç milletvekilini arayarak, yarın mutlaka eşleriyle birlikte lokantaya öğle yemeğine gitmelerini söyledi,' deyince durumu anlar.. 

Süreyya Ağaoğlu, ertesi gün, arkadaşıyla İstanbul Lokantası'na gittiğinde, birkaç milletvekili eşinin de ilk kez orada olduğunu görür. Kimse onları bakışlarıyla bile rahatsız etmeye yeltenemez.. 

Bu bir ilk olur... Atatürk ve Türkiye'nin ilk kadın avukatı Süreyya Ağaoğlu, kadınların, tıpkı erkekler gibi, bir lokantada yemek yiyebilmesine de öncülük etmiştir...

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
https://jellybon.com https://www.tahminmatik.com
Tüm içerikleri
right-dark
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
4676
2246
201
31
28
24
17
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Yüce Kedi

2016 yılında otobüste şort giydi diye kadına tekme atan adam için "mırıldanarak söyleseymiş" diyen bir başbakan ve 1924 yılında kadınları baş tacı yapan bir ... Devamını Gör

Boltonlarin Remzi

Her ana Atatürk doğuramıyor maalesef.

Burak Temizel

Niye bir tane Atatürk düşmanı çıkıp bunun altına bir şey yazamıyor? Okudukları şu şeyin altında eziliyolardır eminim.

morsmordre

bu nasıl bir sistemdir ki kadın ve erkeğin aynı lokantada yemek yemesi bile garip karşılanıyor? insanın çıldırası geliyor sahiden. Atam'a ne kadar teşekkür e... Devamını Gör

Pasif Kullanıcı

Bu sadece Türkiye'de olan bir şey değilmiş o zamanlar. Dünya'da var olan bir durum. Hatta bu konuda Mustafa Kemal'in önderliğinde bu gün medeniyet dersi vere... Devamını Gör