İnsanlar 'Bu Benim Doğamda Var' Diyerek Çok Eşlilik Gibi İlkel Davranışları Kabahatlerini Örtmek İçin mi Savunurlar?
Binlerce yıl önce ortaya çıkan ilkel davranışları bugünün dünyasında mantıklıymış gibi sunmaktan ne zaman vazgeçeceğiz?
Bu tartışmaları şimdi yeniden yapmamızın sebebi Okan Bayülgen'in geçenlerde yaptığı açıklama. Hatırlamayanlar için özet geçelim:
Kendi neslinde babalarıyla birlikte oynamadıkları için şanslı olduğunu söylemişti Bayülgen ve evde çocuklarıyla oynayan babalara 'Gerzek!' demişti. Bunu temellendirirken de kullandığı argüman, bizim irdeleyeceğimiz yaygın görüş: 'Senin öyle bir yaratılışın yok ki çocukla saatlerce oynayacak! Çünkü başka bir şey bu. Benim neslimin babalarının çok daha dürüst olduğunu düşünüyorum. Böyle sahtekarlıklar yoktu.'
Bayülgen'in açıklamaları bir yana, insanların bazı 'yersiz' davranışları geçmişte normal görüldüğü için bugün de normal görülüyor.
Babaların çocuklarına kötü davranması bundan birkaç nesil önce normal görülüyor olabilir ama artık insan psikolojisine verilen değer, sevgi ve saygı anlayışı hayli değişti. Belli başlı rolleri kadının yahut erkeğin gerçekleştirdiği o çağlar hayli geride kaldı.
Geçmişte normal karşılanan şeylerin bugün anlamsızlaştığını anlamak zor olabilir ve romantizm bunun sebebi olabilir.
Bundan 50 yıl önce normal görülen fakat bugün yanlışlığı ispatlanmış şeyleri savunmak o yıllarda her şeyin daha iyi olduğu yanılsamasını da beraberinde getirdiği için hayli tehlikeli ama biz çerçeveyi biraz daha geniş tutacağız.
Sadece birkaç nesil öncesi için değil, insan ilişkilerinde ortaya çıkan bazı düzensizlikleri yerine göre on bin yıl önce terk etmiş olsak da 'atalarımız da böyleydi' diyerek kendimizi ikna etmenin saçmalığından bahsetmek istiyoruz.
"Erkekler doğası gereği çok eşli ya..." diyen biriyle mutlaka karşılaşmışsınızdır.
Erkekler doğası gereği birçok şeyi miras olarak bugüne taşımıştır ama bunların neredeyse hiçbirini kullanmıyoruz. Örneğin çok eşli dönemlerde doğamız gereği çişimiz geldiğinde tuvalet bulmayıp olduğumuz yerde ihtiyacımızı gideriyorduk, bugün bunu yapmıyoruz. Yahut doğamız gereği vahşi hayvanlara karşı savunma geliştirip canlı avlamamız gerekiyor, bilgisayar başında bunları yapabiliyor muyuz? Pek sanmıyoruz.
Bu güncellemelere medeniyet adını veriyoruz zaten.
Mesele sadece erkekler ilgili de değil, asıl problem işimize gelenleri doğamız kabul edip kalanları dışarıda bırakmak.
İnsan topluluklar halinde yaşamaya başladığından bu yana kendini, davranışlarını ve düşüncelerini güncellemeye başladı. Tek başına yaşadığı bir hayattan belli sorumlulukları olduğu kişilerle yaşamaya başladığı ana geçişte çok şey değişti, değişmesi de gerekiyordu.
Son 50 yılda insan psikolojisine dair öğrendiklerimiz ve hayatın her alanında özgürlükleri artırma çabalarımız sayesinde birbirimizin alanına girmemeyi, sevgi göstermeyi fazlasıyla öğrendik. Babaların çocuklarıyla eskiden ilgilenmiyor oluşu ve bugün uzun süreler çocuklarıyla ilgilenmeleri arasındaki temel fark da bu.
'İnsanın doğası' geçen çoğu konu aslında mantıklı görünmeyen şeyleri bu argümana dayandırarak açıklama çabasından ibaret.
Yoksa kimsenin insan doğasıyla ilgilendiği yok, mevzu ortaya çıkan olumsuz durumun sorumluluğunu atalara transfer etmekle ilgili. İnsan doğası gelişmiş ve değişmiş olsa da bu tip argümanlarla zihinleri manipüle etme huyumuz hiç değişmedi.
O yüzden biz sevdiklerimize değer verelim, sadakati benimseyelim ve atalarımızın ilkel davranışlarını benimserken aceleci olmayalım.
Geçmişte ortada olan vasat ilişkileri yaşatmak isteyenler olabilir ve yanlışlarını 'benim doğam bu, bak atalarıma...' diyerek açıklamaya çalışabilir. Siz bu tip argümanlardan uzak durun çünkü hem gerçeği yansıtmıyor hem de siz on bin yıl öncesinde yaşamıyorsunuz.
Peki, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Yorum Yazın
çok kadın hiç kadındır....
Sadece başlık için; Evet doğalarında var fakat en baştaki insan kelimesi olmamış, kaldırılmalı