İş Yaşamının Olmazsa Olmazı "Deadline" Teriminin Muhtemelen Bilmediğiniz Acıklı Hikayesi
'Deadline'. Dead-line.
Sözcüğün gerçekten de 'ölüm çizgisi'nden geldiğini biliyor muydunuz? Etimolojik araştırmalar eşliğinde sizlere anlatacağımız bu hikaye biraz trajik.
“Deadline” sözcüğü aslında, sözlük anlamına gayet uygun düşen bir savaş terimi.
General, esir kampının dehşet verici koşullarını şöyle anlatıyor:
Savaş esirleri 15 feet yükseklikte, 8 inçlik bir çapta ve yerin altına 5 feet kadar gömülmüş, odundan derme çatma hücrelere hapsediliyor. Hücreleri içeriden çerçeveleyen korkulukların hemen ötesi “ölüm çizgisi”; esirlerin bu sınırın dışına çıkmasına izin yok. Esirler bu 6 sq feet kadarlık alanda yaşamak zorunda.
Bir başka rapor ise yine aynı esir kampından, yüzbaşı Walter Bowie’ye ait (1864).
Hücrelerin içinde belirlenmiş bir ölüm çizgisi var. Hiçbir esirin bu sınırları ne gece, ne de gündüz geçmesine izin yok; eğer geçerlerse, cezası vurularak öldürülmek.
Andersonville’de başlayan ölüm çizgisi uygulaması, hızla yayılmaya başlıyor.
Ardı arkası kesilmeyen raporlara göre terim ve uygulama giderek yaygınlaşarak hemen hemen tüm hapishane ve esir kamplarına sirayet ediyor.
Rock Island’daki Union hapishanesinden bir diğer rapor:
Onu ilk gördüğümde, kömür deposunun arkasındaydı. Önce kimi gördüğümü anlamadım ve bir anlığına gözden kaçırdım. Sonra hendeklerden geçerek kaçmaya çalıştığını gördüm. Dikenli tellere yakın bir yerde yanına kadar gidip ateş ederek öldürdüm. 13 nolu barakaların orada hendeğe attım.
Peki bu ürkütücü kavram iş yaşamına nasıl giriyor?
Gazetecilik ile.
Araştırmacı David Merline şu bulguya ulaşmış: Gazeteler kavramı çabuk içselleştiriyor ve baskıda geçilemeyecek okunaklılık sınırı olarak kullanmaya başlıyor.
Ardından terim genel olarak matbaaların tamamında yayılıyor.
Ancak ilk kullanımı teslim tarihinden ziyade, baskının nasıl yapılandırılacağını ve hangi sınırların geçilemeyeceğini tarif ediyor. Terimi teslim tarihi için de kullanmak ise elbette hızlıca kendine yer buluyor.
1900’lü yıllara gelindiğinde ise terim, geçmemek gereken tüm sınırlarla beraber, terminler için de yaygın olarak kullanılmaya başlıyor.
1920’lere gelindiğinde, artık “zaman kısıtlaması” kavramıyla eş anlamlı hale gelecek kadar yaygınlaşıyor.
Deadline günümüzde iş yaşamının bir nevi ölüm çizgisi.
Çünkü işi / müşteriyi geri dönüşsüz olarak kaybedebilmek riskini barındırıyor. Hikayesi oldukça acıklı ve rahatsız edici olan terimi hayatlarımızın orta yerine yerleştiren gazetecilere selamlarımızla…
Yorum Yazın
Bilerek ve isteyerek inatla bu kelimeyi kullanmıyorum. Yerine Türkçe 10 15 kelime mevcut. Sadece yabancı müşteri misafir ya da ortaklara kullanıyorum. Çünkü ... Devamını Gör
iki de toplantı set ettik mi tamamdır bu iş. sonra feedback le üstünden geçeriz. lütfen meetinge Macchiato söyleyin çünkü bunu içmeden ayılamıyorum.