Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
IŞİD Davasında Sanık: TEM Polisleri IQ Testinden Geçirilsin
IŞİD içerisinde faaliyet gösterdikleri iddiasıyla 11'i tutuklu 96 sanığın yargılandığı davada, 4 sanığın tahliyesine karar verildi. Aralarında örgüt lideri olduğu ileri sürülen Halis Bayancuk'un da olduğu 7 sanığın ise tutukluluk hallerinin devamına hükmedildi.
IŞİD içinde faaliyet gösterdikleri iddiasıyla örgüt lideri olduğu ileri sürülen Halis Bayancuk'un da aralarında bulunduğu 11'i tutuklu 96 sanığın yargılandığı davada, 4 sanığın tahliyesine karar verildi.
Habertürk'ten Serdar Kulaksız'ın haberine göre, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tutuklu sanıklar İbrahim Görgöz, Emre Alımcı, Hasan Çalık ve Zeki Murat Sakarya'yı 'savunmalarının alınmış olması, mevcut delil durumu ile tutuklu kaldıkları süreleri' göz önüne alarak tahliye etti.
İstanbul Adalet Sarayı’nda bulunan 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya 7 tutuklu sanık getirilirken; çok sayıda tutuksuz sanık da katıldı. İfadesi dün alınan Halis Bayancuk ise duruşmaya katılmadı. Duruşmanın ikinci gününde ifadesi alınmayan sanıkların savunmaları alındı.
Tutuksuz sanıklardan Lokman Akar, Halis Bayancuk’un derslerine gidip geldiğini belirterek; “Bursa İlahiyat Fakültesi’nin karşısında kitabevim var. Dini kitaplar satarım. Hocayı da kitaplarından, verdiği derslerden tanırım” dedi.
“Oy kullanmadım, askerlik yapmadım çok şükür”
Daha sonra Mahkeme Başkanı Ahmet Civelek ile sanık Lokman Akar arasında ilginç bir diyalog yaşandı. Oy kullanıp kullanmadığına ilişkin soruya Lokman Akar, “Oy kullanmadım. Askerlik yapmadım çok şükür. Bedelli yaptım. Bu ülkeye askerlik yapmanın doğru olmadığına inanıyorum” diye cevap verince Başkan, “Asker de Müslüman” dedi. Sanık Lokman Akar ise “Onlar kendisi Müslüman olduğunu söylüyor” dedi.
Başkan: “Annen, baban Müslüman mı?”
Lokman Akar: “Annem, babam Müslüman değil. Müşrikler, Allah’a şirk eden insanlar.”
Başkan: “Onların ekmeğini yer misin?”
Lokman Akar: “Yerim. Ebu Cehil de Peygamberimizin amcasıydı”
Başkan: “Annen, babanla görüşüyor musun?”
Lokman Akar: “Görüşürüm, saygı gösteririm.”
Başkan: “Çocukların var mı?”
Lokman Akar:” Var. 5 tane”
Başkan: “Onları okula gönderiyor musun?
Lokman Akar: “Hayır. Onları özel yerde eğitiyorum.”
Başkan: “IŞİD’i bilir misin?”
Lokman Akar:”Televizyonlardan bilirim.”
Başkan: “Fikirlerini benimser misin?”
Lokman Akar: “Çok fikirlerini bilmediğim için bir şey diyemeyeceğim.”
Başkan: “IŞİD Müslüman mı?”
Lokman Akar: “Neden soruyorsunuz? Tanımıyorum, Müslüman’dır inşaallah.”
“Polislerin, IQ testinden geçirilmesini, zeka seviyelerinin ölçülmesini talep ederim”
Üye hakim: “Allah size mühür mü verdi? Bu Müslüman’dır, bu değildir diye damgalıyorsunuz?” diye tepki gösterince sanık Lokman Akari “Ben öyle diyorum. Emniyette bana üç soru sordular. Ama örgütle hiçbir alakası olmayan sorular sordular. Terörle mücadelede görev yapan polislerin, IQ testinden geçirilmesini, zeka seviyelerinin ölçülmesini talep ederim” diye cevap verdi.
Bu cevaba Başkan Ahmet Civelek, “Hakkında suç duyurusunda bulunulsun” diyerek tepki gösterdi. Mübaşire de “Bunu bırakmayın” şeklinde talimat verdi.
“İnandığımız şeylerle yargılanıyoruz”
Davanın tutuklu sanıklarından Enes Yelgün ise, duruşmaya Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Savunmasına besmele çekerek başlayan Yelgün, “Tevhid Dergisi’nde yazılarım yayınlanıyor. Bu dergi resmi bir dergidir. Herkese açıktır. Seminerler veririm. Sahabe hayatını anlatıyorum. Suçlamalar, benim bu faaliyetlerimle ilgiliyse diyecek bir şey yok. İddianamede, bana ilişkin bir tane tape kaydı, ortam dinlemesi yok. Ev ve üst aramalarda hiçbir delil yok” diye konuştu.
Başkan Civelek, “Sizin derslerinize gelen insanları IŞİD’e yönlendirdiğiniz, böylece IŞİD’in alt yapısını oluşturduğunuz iddia ediliyor?” diye sorunca sanık Enes Yelgün, “Herhangi bir örgüte yönlendirdiğimiz ile ilgili bir delil yoktur. Kimse bunu delillendiremez” dedi.
Başkan, “IŞİD Müslüman mı?” diye sorunca, “Kalplerini bilemeyiz” diyen sanık, “Annen, baban Müslüman mı?” sorusuna “Bu sorunun örgüt üyeliğiyle ilgili olduğunu sanmıyorum” diye cevapladı.
Oy kullanmadığını, askerlik yapmadığını, yapmayı da düşünmediğini söyleyen Enes Yelgün, “Biz 2007’den beri aynı iddialarla karşılaşıyoruz. Biz burada inandığımız şeylerle yargılanıyoruz. Bu inancımızı terk etmediğimiz sürece de yargılanmaya devam edeceğiz” dedi.
“Eğitimde şirk var, küfür var”
Tutuklu sanıklardan Mehmet Karlı ise, 15 senedir aynı mahallede, aynı binada oturduğunu, daha önce bakkallık yaparken, 2011 yılında gözaltına alındıktan sonra telefon aksesuar işine döndüğünü söyledi. Karlı, herhangi bir örgütle alakası olmadığını belirttikten sonra soru üzerine, “Çocuklarımı şu anki varolan sistemin okullarına göndermiyorum. Şu anda hiçbir yere göndermiyorum” dedi.
Tutuksuz sanık Ayhan Önre de, ne El Kaide, ne IŞİD üyesi olduğunu ifade ederek; “Hatta cemaat üyesi bile değilim. Dosyaya kızı, oğlu kaybolanı bile müşteki yapmışlar” dedi. Başkan’ın “Çocuğun var mı, okula gidiyor mu?” sorusuna sanık Önre, “Kız çocuğum var. Evde kendim eğitim veriyorum” dedi. Başkan, “İşe nasıl gidecek?” deyince sanık Önre, “Açık liselere giderek diploma alır” dedi.
Başkan, “Onlar da devlet okulu?” diye sorunca sanık Önre, “Eğitimde şirk var, küfür var. Biz de çocuklarımızın eğitim almasını istiyoruz. Müfredat değişirse göndeririz” dedi. Mahkeme heyeti, duruşmaya öğle arası verdi.
Duruşmanın sonunda mahkeme heyeti ara kararını verdi. Mahkeme, 10 tutuklu sanıktan 4’ünü tahliye etti. 96 sanıklı davanın bundan sonraki duruşması 24 Mart 2016 tarihine ertelendi.
AA, HaberTürk ve DHA
Yorum Yazın
ne yazacığımı bilemedim adama sövsem mi haklı mı desem..
Beni bunlar gibi akıldan yoksun etmediğin için şükürler olsun yarabbim...
bu ülkeye askerlik yapmazmış, anası babası müşrikmiş...sövmeyeyim diyorum ama bu ülkede sövmeden yaşamak zor be...