Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
İyi Futbolcudan İyi Teknik Direktör Olmaz Tezini Ne Yazık ki Karşılayan Efsane: Hagi
'Çok sert Hagi, neden Hagi?' diye sormuştu yıllar önce Levent Özçelik, UEFA finalinde Hagi'nin kırmızı kartı öncesinde. Hagi sinirlerine hakim olamamış ve Adams'ı yere indirmişti. Çünkü o Hagi'ydi, profesyonelce kendini yere atmazdı, içinden ne geliyorsa onu yapardı. Ancak günümüzde Hagi, bu soruyu teknik adamlığı için sorduruyor. Çünkü 'Karpatların Maradonası' futbolculuğunda ne kadar iyiyse, hocalığında da bir o kadar kötü bir tat bıraktı.
Aslında biçoğumuz bu golüyle tanıdık Karpatların Maradona'sını:
Tarihler 31 Temmuz 1996'ydı Hagi imza attığında...
Steaua Bükreş, Real Madrid, Brescia, Barcelona derken 31 yaşında Galatasaray'ın yolunu tutmuştu. Yaşlı dediler, bitmiş dediler, para için geldi dediler. 'Ciga' ise neden geldiğini çok kısa sürede kanıtladı.
Fotoğrafta ise eski yönetici Ergun Gürsoy ile rahmetli başkan Özhan Canaydın görülüyor.
Yaşlı dediler; bu golü attı:
Bir TSYD Kupası'nda atmıştı bu golü Fenerbahçe'ye.
Para için geldi dediler; bunu attı:
Rapid Wien'e attığı bu efsane gol, o sene kazanılan UEFA Kupası'nın ilk ateşini yakmıştı.
Egolu dediler; bunu attı:
Bu golü atan birinin, Hagi'nin nasıl egosu olmasın peki?
Yetmedi bunu da attı:
Şampiyonlar Ligi'nde ilk defa çeyrek finale çıkan takımda, aynı UEFA ateşinde olduğu gibi yakmıştı meşaleyi.
Bir Trabzonspor maçıyla girdiği hayatımızdan, bir Trabzonspor maçıyla çıktı Ciga
Galatasaray formasıyla ilk golünü de son golünü de Trabzonspor'a atarak futbol hayatını noktalayan Hagi için en güzel söz belki o günlerde söylendi:
'Sağ ayağına 500 sayfa kitap yazılır, son cümlesi ise 'sol ayaklıydı' olur.'
Futbolculuk kariyeri biter bitmez teknik direktör olarak Romanya'nın başına geçti.
Bu arada futbolu bıraktıktan sonra, Real Madrid ve İnter gibi kulüplerin futbolculuk tekliflerini kibarca reddetti. Teknik direktörlük macerası ise pek parlak başlamadı. Zamanla toparlar dedik çünkü Hagi'ydi o.
2003 yılında ise tekrar Türkiye'ye düştü yolu.
Bursaspor'un başına geçen Ciga, camiada şampiyonluk şarkıları söyletmeye başladı. Neticesinde o da şampiyon bir karakterdi. Hemen katı bir disiplin altına aldı takımı. Futbolcularla personeli aynı alanda bile dolaştırmadı. Takım istekliydi ancak olmadı, olamadı. İlk kulüp deneyimiydi, tecrübe kazancak dedik...
Çok geçmeden Galatasaray'la yollar yine kesişti
Aslında her Galatasaray taraftarının bir gün hayalini kurduğu şey olmuştu. Hagi Galatasaray'a teknik direktördü artık! Takım sallantıdaydı, ikinci Fatih Terim dönemi faciayla sonlanmıştı. Umutsuz sezonda gelen Hagi çok büyük bir sıçrama yaratmamıştı ancak 100. yılda takımın başında olacaktı.
Yine olmadı, yapamadı...
100. yılında şampiyon olamayan tek büyük olarak kaldı Galatasaray. Hagi'nin teknik direktör olarak en büyük başarısı 5-1'lik Fenerbahçe maçıydı.
Bir de bu olay vardı tabii:
İkinci dönemse daha kötüydü.
Tarihin en kötü Galatasaray'ı vardı ortada ve Hagi 'kurtarıcı' olarak gelmişti. Cimbom'un mabedi Ali Sami Yen yıkılmadan önceki son maçta da o takımın başındaydı, yeni stat Arena'nın ilk maçında da. Ama işler iyiye değil, daha ve daha kötüye gidiyordu.
Sonuç olarak bir Fenerbahçe maçıyla gelen Ciga, bir Fenerbahçe maçıyla kapattı Galatasaray defterini
Gel zaman git zaman Hagi kendine Romanya'dan futbol takımı satın aldı ve bir futbol akademisi kurdu.
Proje başarılı gibiydi. Hagi, takımın hem başkanı hem de teknik direktörü olmuştu. Ne yazık, ne yazık ki Ciga kendine de dayanamadı ve başarısız sonuçlar ardından kendisini kovdu.
Belki de bu iş için uygun değilsindir be Hagi...
Sen bizim hafızamızda dünyanın en iyisi olan Hagi olarak kaldın, böyle de kalmaya devam edeceksin. Belki de kaderinde futbolu sadece futbolculuğunla sarsmak vardır. Belki de teknik direktörlük, senin mesafe tanımadan attığın gollere nazaran daha uzaktadır...
Yorum Yazın
necdet galatasayarlı olsan galatasayarın bütün oyuncularını severdin sen fenebahçelisi bu şarkı sana gelsi - fener ağlama- dinle bunu *****
Sağ ayağına kitap yazılır, son cümlesi "solaktı." olur.
kıng ...