Kadınların Güzel Gözükmek Uğruna Katlanmak Zorunda Kaldığı İşkence: Korseler Hakkında Bilmediğiniz 10 Gerçek
Ne yazık ki, aynı şimdi olduğu gibi yüzyıllar önce de kadınlara dayatılan güzellik algıları vardı. Ve her zaman olduğu gibi o zamanda kadınlar, o yıllarda dayatılan güzellik algısına uymak ve kum saati gibi bir vücuda sahip olmak için korse takmak zorundaymış gibi hissettirildiler. Buyurun korseler ve geçmişleri hakkında muhtemelen bilmediğiniz 10 ilginç gerçeğe beraber bakalım!
Daha önce tamamen incecik belli, kum saati formunda vücutlara sahip olmak için takılan korselerin şimdilerde daha farklı, medikal kullanım amaçları da var elbette…
Ama korselerin tasarlanıp, her kadının kullanmaya özendirildiği bir şey haline gelmesinin sebebi genel bir güzellik algısı oluşturma ve bunu sistematik olarak dayatma isteğinden geliyor. Korseler hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak istiyorsanız sizi şöyle alalım👇
1. Tarihi 16. yüzyıla uzanıyor...
Korseler, yüzyıllarca, uzun saatler boyunca takıldı ve hala bile ara ara popüler oluyor. Ünlüler başta olmak üzere birçok kadının zayıflamak veya daha zayıf gözükmek amacıyla hala taktığı korseler, aristokrat kadınlar 16. yüzyılda balina kemikleri ve dişleri ile güçlendirilmiş korseler takmaya başladığı zaman popüler olmuş!
2. Yapımında balina kemikleri kullanılıyordu.
Korseler, eski dönemlerde şimdiki zamanın sütyeni görevindeydi. Aynı bizim evden sütyen giymeden çıkmayı tercih etmememiz gibi eski dönem kadınları da korse takmadan dışarı çıkmıyorlardı. İşin kötüsü, korseler eskiden tamamen balina kemikleri kullanılarak yapılıyordu. O kadar ki korseler, 16. ve 17. yüzyıl arasında balinaların neslinin tehlikeye girmesine neden olabilecek kadar çok üretiliyordu. Teknoloji sağ olsun, artık korseler plastik, metal ve kumaştan yapılıyor!
3. Fransa’da ince belli olmayan kadınların mahkemelere ve kiliselere girmesi yasaklanmıştı.
Fransa Kralı II. Henry’nin eşi Catherine de Medici, 16. yüzyılda beli kalın kadınların mahkemeye ve kiliselere girmesini yasakladı. Çözümse korse takmaktı elbette!
4. Viktorya dönemine ait korseler, tüm kadınların spesifik bir bel ölçüsüne sahip olmasını amaçlıyordu.
Viktorya dönemine ait, tamamen bağcıklı olan korseler yalnızca nefessiz bırakacak şekilde sıkılabilen tasarımlar değildi. Aynı zamanda tüm zayıf ve orta kilodaki kadınların belinin en fazla 42 santimetre, daha toplu kadınların ise en fazla 80 santimetre bel ölçüsüne sahipmiş gibi gözükmelerini sağlayacak şekilde tasarlanmışlardı.
5. Korse takmayı şart koşan bir kadınken, korseye karşı çıkan bir erkekti: Napolyon Bonapart!
16. yüzyıldan itibaren tüm kadınlar korse takmanın aynı sütyen takmak gibi vazgeçilmez ve zorunlu bir şey olduğunu düşünürken Napolyon Bonapart kadınlara uygulanan baskının anlamsız olduğunu savundu. Korseleri ortadan kaldırmak için kampanya bile yürüten Napolyon, korse takmanın insanlık dışı bir şey olduğunu söylemişti!
6. Bazı doktorlar korse takmanın kısırlığa yol açtığına inanıyordu.
O zamanın bazı tıp uzmanları korselerin kısırlığa yol açacağına inanıyordu. Bu düşünceleri korse takan kadınlarda görülen azalan doğurganlık yüzdeleriyle desteklendi. Buna ek olarak, korselerin rahmi etkilediğini ve dolayısıyla adet döngülerini de etkileyebileceğini söylediler. Ama kadınlar bunu kale almaktansa dayatılan güzellik algısına uymayı tercih ettiler.
7. Korse takan kadınların tüberküloz ve zatürreye yakalanmasının daha muhtemel olduğu düşünülüyordu.
Sadece bel kısmının inanılmaz bir şekilde sıkıştırıldığını düşündüğümüzde bile içimize fenalık basıyor değil mi?Korselerin bayılma nöbetlerine ve nefes darlığına sebep olduğu biliniyordu. Ama aynı zamanda direkt olarak akciğerle ilgili olan zatürre ve tüberküloz gibi hastalıklara yakalanma ihtimallerini de artıran bir şeydi korse takmak!
8. Erkekler bile korse takıyordu!
Korse, yalnızca kadınların taktığı bir şey değildi. Bir dönem o kadar popüler oldu ki erkekler de daha ince bir silüete sahip olmak amacıyla korse takmaya başladılar. Özellikle 18. yüzyılın sonlarında erkekler arasında yaygın kullanılan bir aksesuar haline gelen korsenin modası 19. yüzyılın ortalarında Fransız ve İngiliz erkekler korse takmaktan sıkılınca geçti. Hatta korse takan erkeklerle dalga geçilmeye başlandı...
9. 19. yüzyılın sonlarına doğru medikal korseler üretilmeye başladı.
İnsan sağlığını ciddi oranda etkileyebileceği anlaşıldıktan sonra daha esnek ve elastik korseler tasarlanmaya başladı. O dönemde alışılan korselere kıyasla daha sağlıklı bir alternatif olarak öne çıkan medikal korseler, günümüzde de skolyoz ve şiddetli sırt ağrısı gibi rahatsızlıklarda, aynı zamanda da bazı ameliyatlar sonucunda sabit durması gereken hastalarda kullanılıyor.
10. Çok uzun bir süre, tamı tamına 20. yüzyıla kadar korseler yaygın olarak kullanılmaya devam etti.
Korseler, eskiden saygınlık kazandıran bir şey olarak görülüyordu. Bu yüzden de kadınlar tarafından 20. yüzyıla kadar yaygın olarak kullanılmaya devam etti. Baya gündelik neredeyse herkes tarafından kullanılan bir şeydi.
Şimdilerde birçok ünlü tarafından zayıflamak ya da önemli davetlere giderken incecik gözükmek amacıyla hala kullanılıyor! Birçok sağlık sorununa sebep olduğu defalarca kanıtlanmış olmasına rağmen, korseler modası çabuk geçen trendler kategorisine bir türlü giremedi...
Yorum Yazın
Korse özellikle dik durmak için kullanılanlar hiç bir tedavi ediciş özelliği olmadığı gibi aksine zararı var….