Kılıçdaroğlu: 'Oslo ve İmralı'da Vaatlerde Bulundular, Açıklamıyorlar'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Oslo’da da İmralı’da da vaatlerde bulundular. Niye tutanakları açıklayamıyorlar? Kandil ‘bize söz verdiniz açıklayın’ diyor. Açıklasınlar hangi sözleri verdiklerini. Benim gördüğüm bazı belgeler var. Bu kadarını söyleyeyim. Bazı taahhütler var, halka bunları açıklayamıyorlar ve onların altında eziliyorlar.' dedi.
Habertürk TV, Show TV ve Bloomberg HT ortak yayınına katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çözüm süreciyle ilgili bazı iddialar ortaya attı. Oslo'da ve İmralı'daki görüşmelerde AK Parti hükümetinin bazı vaatlerde bulunduğunu savunan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
'Oslo'da hangi sözü verdiler açıklasınlar'
'Terör örgütü orada vergi daireleri kurdu, mahkemeler kurdu, askere alma daireleri kurdu. Davutoğlu, çıktı bunları televizyonda söyledi. Bu sorunu çözmek için belli ilkelerden yola çıkmanız lazım. Samimi ve dürüst olacaksınız. İki tarafta da bu yok. Gizli, kişisel bir ajandanız olmayacak. Halka hesabını veremeyeceğiniz vaatlerde bulunmayacaksınız. Oslo’da da İmralı’da da vaatlerde bulundular. Niye tutanakları açıklayamıyorlar? Kandil ‘bize söz verdiniz açıklayın’ diyor. Açıklasınlar hangi sözleri verdiklerini. Benim gördüğüm bazı belgeler var. Bu kadarını söyleyeyim. Bazı taahhütler var ve onların altında eziliyorlar' ifadelerini kullandı.
'Terör örgütünün yanında durmadık'
Bazı basın organlarında 'CHPKK' diye anılmalarını da değerlendiren Kemal Kılıçdaroğlu, 'Onlar ne derlerse desinler biz hiçbir zaman terör örgütünün yanında durmadık, terör örgütüne övgüler düzmedik, PKK bir terör örgütü değildir de demedik. Onlar dediler. Onların yayın organlarında yazan gazeteciler dediler. Onlara da bir şey demediler, sadece alkışladılar. Abdullah Öcalan'ı yere göğe koymadılar. Bakanları söyledi bunları. Şimdi CHP'yi suçlayamazlar' dedi.
'CHP'ye oy verebilirim diyenlerin oranı yüzde 52'
CHP lideri, yaptıkları çalışmaların meyvelerini ağır ağır aldıklarını, 'CHP'ye oy verebilirim' diyenlerin oranının yüzde 52'leri bulduğunu, son 2 seçimde açıkladıkları bildirgelerinin kamuoyunda geniş yankı bulduğunu belirtti.
Türkiye'de yıllardan bu yana kemikleşmiş bir siyasal yapının olduğunu, bu yapının en azından 'CHP ne söylüyor' diye kulak kabartmasının bile çok önemli olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, 7 Haziran öncesi açıkladıkları ve 'Olur mu olmaz mı' denilen tartışmaların şimdi diğer partilerin de aynı yönde açıklamalarıyla olabileceğini, kaynak sorununun artık tartışılmadığını söyledi.
'Yardım kuruluşu değiliz'
CHP'li bazı seçmenlerin 7 Haziran'da HDP'ye oy verdiği yönünde algı olduğu yönündeki soru üzerine ise Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:
'Öyle söyleniyor. Biz yardım kuruluşu değiliz. Partiliysek, inanıyorsak, programına, ilkelerine inanıyorsak, 'evet' biz bir şeyler yapabiliriz, gücümüz de var, kafamız, ortak aklımız var, Türkiye'nin sorunlarını çözebiliriz. O zaman gelip partiye oy vermek durumundayız. Biz diğer muhalefet partilerine de özel bir tavır takınmıyoruz. Her partinin amacı iktidar olmak. Saadet Partisine de, Vatan Partisi'ne de karşı özel bir karşıtlığımız olmadı tam tersine biz her siyasal partinin yüzde 1 dahi oy alsa genel başkanının gelip paralamentoda temsil edilmesini isteriz. Yüzde 10 seçim barajının kaldırılmasını isteriz. Demokrasinin bir gereği bu. Yüzde 10 seçim barajının kaldırılması için defalarca kanun teklifi verdik ama reddedildi. Arzu ederlerse, istiyorlarsa yarın sabah kaldırırız. Yüzde 10 seçim barajı, parlamentonun meşruiyet alanını daraltıyor. Oysa meşruiyet alanını genişletmemiz lazım. 3 olur, 5 olur, 2 olur sonuçta bir uzlaşmayla bir baraj bulunur ve o çerçevede sorun çözülür.'
'Kandırıldıysanız derhal görevi bırakacaksınız'
“17-25 Aralık meselesi çıktı, kıyamet koptu.” diyen CHP lideri Kılıçdaroğlu, şunları dile getirdi: “Düne kadar kol kola olduğunuz bir örgütü şimdi birden bire düşman ilan ettiniz. Türkiye Cumhuriyeti devletini teslim etmişsiniz ‘bizi cemaat kandırdı’ diyorlar. Devletin güvenliğini koruyacaksınız, 'PKK bizi kandırdı' diyorlar. Böyle bir şey olamaz. Kandırıldıysanız derhal görevi bırakacaksınız. Seni kandıran adam ülkeyi yönetmiyor; sen yönetiyorsun. Hukuk içerisinde mücadeleye kimse itiraz etmiyor zaten. Ama hukuku çiğnerseniz kimse kusura bakmasın, aynı olay Silivri davalarında da oldu, biz ona da karşı çıktık. Biz de darbeye karşıyız ama insanlar yargılanacaksa hukuk içerisinde yargılansın. Hukukun üstünlüğü içerisinde yargılansın. Ve Başbakan çıkıp ‘ben o davaların savcısıyım’ dedi. Aynı tablonun benzeri şimdi bu tarafta yaşanıyor. Biz hukuku savunuyoruz.”
Ankara Katliamı ve bakanların istifası
IŞİD konusunda açık ve net şekilde AK Parti'yi suçladığını ifade eden CHP lideri; 'Bütün olayların tamamından AKP'nin haberi vardı. Maraş olaylarında içişleri bakanı CHP'liydi istifa etti. Ben sayın Davutoğlu'na söyledim 'bu iki bakanın istifa etmesi lazım, etmiyorlarsa sizin azletmeniz lazım' dedim'
1 Kasım seçimleri
'Kendi açımızdan daha iyi şeyler olacağını düşünüyoruz. Olmazsa da hiçbir şeyden kaçınmayacağız. Biz 'önce Türkiye' diyoruz. Sayın Davutoğlu'na son görüşmede şunu söyledim 'Siyaset kurumu çözüm üretmiyor algısı, toplumda yayılmaya başladı' bunun önüne geçmemiz lazım' dedim.'
'Gazeteciye savunduğu fikirden dolayı terörist denilmesi doğru değil'
Gazetecilere savundukları fikirden dolayı 'terörist' denilmesini doğru bulmadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Şimdi siz bir gazeteyi beğenmeyebilirsiniz. Gazeteciyi alıp hapse atıyorsunuz. Niye ve hangi gerekçeyle atıyorsunuz? Asla doğru değil. Teröre ne yardımı yaptı, meseleyi açık ve net ortaya koymalısınız. Bunu koyacaksınız ki insanalar da diyecek ki ‘evet kardeşim hangi yüzyılda yaşıyoruz, sen silah yardımı yapıyorsun’ Ama ortada böyle bir şey yoksa, sadece düşüncelerimiz farklıdır diye insanı terörist olarak görür, algılarsanız yanlıştır. Düşünce özgürlüğünün önüne engel koyamazsınız.” şeklinde konuştu.
'Demokrasi gelecekse medya üzerindeki baskı kalkacak'
Türkiye’ye özgürlük gelecekse medya üzerindeki baskıların kalkması gerektiğini anlatan CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Mesela bakın, 7 kanalı Digitürk’ten çıkardılar savcının yazısı üzerine. Ortada mahkeme kararı var mı? Ortada bir mahkeme kararı da yok.Savcı yazı yazmış, siz kalkıyorsunuz belli televizyon kanallarını kapatıyorsunuz. Üstelik bunlardan birisi de çocuklar için yayın yapan kanal. ‘Terör örgütüne yardım ve destekliyor’ diye kapatıyorsunuz. RTÜK'ün yapması gereken Digitürk’ün lisansını iptal edecek” açıklamasını yaptı.