Korku Filmlerinden Öğrendiğimiz Bilgilerle Yeni Taşındığımız Evin Hayaletli Olduğunu Anlamamızı Sağlayan 13 İpucu
Hayaletli ev mevzusu yıllardır Hollywood'un en cepte korku filmi temalarından biri. İzleyici için de şöyle güzelinden bir film olduğu sürece her zaman izlenebilir bir konudur. Bu hikâyelerin çoğu da, siz de fark etmişsinizdir, gerçek hikâyelerden alınmıştır ibaresiyle seyirciye sunuluyor. O güzelim evlerde çekilen çileleri görüp de üzülmemek korkmamak elde mi?
Ama boşuna izlemedik o kadar filmi diyorsanız hayaletli ev temalı filmlerden öğrendiğimiz üzere evinizde hayalet olup olmadığını nasıl anlarız biraz irdeleyelim.
1. Öncelikle muhteşem ötesi güzellikteki kocaman ve manzaralı bir evi inanılmaz ucuza aldıysanız bir şüphe başlasın, içiniz içinizi yesin...
O kadar büyük ki evin içinde at koşturursun tabiriyle tasvir edebileceğimiz büyüklükte, bağı bahçesi olan, Allah'ın bile unuttuğu bir yere inşa edilmiş, mümkünse 17. yüzyıldan kalma, muhteşem manzaralı falan bir evi çok çok ucuz bir fiyata size kakalamaya çalışıyorlarsa bir soruşturun burası niye bu kadar ucuz diye. Taşındıktan sonra geri dönüşünüz olmayabilir.
2. Hadi taşındınız diyelim, evde evin eski sahiplerinden kalmış mümkünse antika bir eşya varsa onun göründüğü kadar sevimli olmadığını aklınızdan çıkarmayın.
Ya bir hacıya hocaya üfletip püfletin ya da atın çöpe gitsin... Vallahi iş alırsınız başınıza!
3. Evde sık sık sigorta atıyorsa, sık sık ampul patlıyorsa... Kısacası sık sık elektrik problemleri yaşıyorsanız bundan sadece elektrik tesisatı sorumlu olmayabilir.
Ruhani bir gücün varlığı elektrik ve elektrikle çalışan tüm eşyalarınızda karıncalanmalara ve hasarlara yol açabiliyor, tüm o filmlerde öyle gördük en azından.
4. Unutkan ya da dalgın bir insan olmamanıza rağmen kişisel eşyalarınızı kaybetmeye başladıysanız da sıkıntı büyük demektir.
Nereye koyduğunuzu bir türlü hatırlayamadığınız ya da o masanın üzerine koyduğunuza yemin edebileceğiniz ama orada olmayan anahtarınız mesela... 😱
5. Aynı odanın farklı köşelerinde bile ciddi ısı farkları oluşuyorsa...
Odanın bir köşesi 30 diğer köşesi -30 dereceyse evin hayaleti size işaretini göndermiş işte, daha ne olsun?!
6. Evcil hayvanlarınızın hal, tavır ve alışkanlık değiştirmeye başlaması da hayırlara vesile olmayabilir.
Ne bileyim kedinizin, köpeğinizin sürekli ortalıktan kaybolması ya da sürekli kudurmuş gibi oradan oraya saldırması, asla susmaması, iştahının kesilmesi vs. gibi normalden daha farklı davranmaya başlaması ortamdaki kötücül bir varlığın onu rahatsız etmesinden kaynaklanıyor olabilir... :/
7. Evcil hayvanınızın delirmesinden kısa bir süre sonra aile bireylerinden birinde de birtakım değişimler gözlenmeye başlanabilir.
Genelde evin babasıdır bu değişimden nasibini alan. Daha sinirli, daha içe dönük tavırlar sergilemeye başlar başlangıçta. Ardından evin içinde terör estirir. Geçmiş olsun evin laneti babaya da bulaşmıştır. Babişko falan demeyin, geçirin kafasına tavayı...
8. Çocuk deyip geçmeyin... Hayali arkadaşlarını hafife almayın.
Evin ebedi sahibi ruh, şeytan, cin, peri her kimse artık; evin çocuğuna yakınlaşarak başlar eylemlerine. Çocukcağız evde kankim diye gezinmeye oyunlar oynamaya başlar. Muhtemelen bu çocuğun daha önce de hayali arkadaşı olmuştur, o yüzden dikkate almamazlık etmeyin. Yine de bir koruyun kollayın. Kimmiş bu arkadaş öğrenin... Öyle 30 bin metrekarelik evinizde tek başına bırakmayın o çocuğu!
9. Gece 3, şeytanın saati olarak bilinir. Bu saatlerde her gece sebebini bilmeden düzenli olarak uyanıyorsanız, evinize bir hayalet avcısı getirmenizin zamanı gelmiş olabilir.
Gece 3 suları, pek çok korku filminde karakterlerin esaslı korkular yaşadıkları saatlerdir bildiğiniz üzere. Yeni taşındığınız bu evde her gece istisnasız bu saatlerde uyanıyorsanız, bir sıkıntı var muhakkak.
10. Hele ki bir de uyandığınızda çatır çutur sesler duyuyorsanız ya da bu sesler yüzünden uyanıyorsanız; yalnız olmadığınıza emin olabilirsiniz.
Fakat o filmlere aldanıp bir kazan yürek yemiş gibi oda oda gezmeye kalkmayın siz bizce. Çekin yorganı kafanıza, havanın aydınlanmasını bekleyin. 🙏
11. Perili evlerin hikâyelerini izlediğimiz bu filmlerde tanık olduğumuz bir diğer şey ise ailede daha önceleri iyileştirilmiş bir uyurgezerlik vakası emin olun bu evde yeniden baş gösterecektir.
İşte gece yarısı uyanıp çatır çutur duyduğunuz seslere bakıcam diye evde aval aval gezinen bir uyurgezerle karşılaşırsanız küçük dilinizi yutabilirsiniz mesela.
12. Artık belli bir süre sonra gündüzleri de açıklayamadığınız ve nereden geldiğini çözemediğiniz sesler, gülüşmeler, fısıltılar duymaya başlarsınız.
Aksiyonun ve adrenalinin biraz daha artması gerekiyor artık, ruh bile sıkılır yani bir süre sonra bu monotonluğa.
13. Kendiliğinden açılıp kapanan kapılar, yer değiştiren nesneler vs. artık bu işin çok uç boyutlarından biridir, hayalet kızmaya başlamış demektir!
Geri dönülemez bir yola girilmiş bulunmaktasınızdır. Kaçsanız kaçamazsınız çünkü bildiğiniz üzere çoğu zaman evdeki ruh, evdeki bireylerden birine musallat olmuştur. Artık olay evden çıkmıştır, nereye gitseniz ruh da oraya gelecektir ve nihayet yardım almanızın vakti gelmiş de geçiyordur bile!
Ama hiiiç korkmayın neyse ki izlediğiniz onca korku filmi rehberiniz olacak! Kötülere geçit yok... 🙏😫
Yorum Yazın
Yada kafayı yemişsinizidr
winchester kardeşleri çağırın onlar halleder hemen
Bir SPN fanı olarak yazıyı çok güzel buldum .. Bu durumlarda hemen gidin o evde ölen biri varsa kemiklerini yakın , yoksada ruhun bağlı kaldığı nesneyi bulup... Devamını Gör