Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Köşk'te Baş Döndüren Görüşme Trafiği
Gül'ün Çözüm Yolu Anayasa Değişikliği
Dün sürpriz biçimde muhalefet liderleri ve Erdoğan’la görüşen Cumhurbaşkanı Gül, HSYK teklifi ve kurumun yapısıyla ilgili yaşanan krizde çözümü Anayasa değişikliğinde görüyor
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, hükümet, muhalefet ve yargı arasında büyük gerilime yol açan Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) krizini aşabilmek için devreye girmesi uzlaşma ihtimalinin ortaya çıkmasını sağladı. Hukukçularına HSYK teklifini ve AB ülkelerindeki örnekleri inceleten Gül, anayasa değişikliği ile sorunun çözülebileceği görüşünü oluşturduktan sonra dün muhalefet partilerinin liderleriyle görüştü. CHP ve BDP’den olumlu sinyal alan Gül, günün sonunda görüştüğü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, anayasal değişiklikle sorunun aşılabileceği konusunda bir zemin bulunduğu izlenimini aldığını aktardı. “Böyle bir zemin varsa değerlendirecekleri” yanıtını veren Erdoğan, CHP’nin bu konudaki ön şartının TBMM Adalet Komisyonu‘ndaki HSYK teklifi görüşmelerinin durması olduğunun Gül tarafından aktarılması üzerine, bu konuda da yeşil ışık yaktı. Adalet Komisyonu’ndaki görüşmelerin sürdüğü saatlerde yaşanan trafik, uzlaşma umudu yaratırken, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın Gül’ün belirlediği çerçevede muhalefetle temaslara başladığı kulislere yansıdı.
Hukukçularına inceletti
17 Aralık operasyonu sonrasında değiştirilen Adli Kontrol Yönetmeliği ile ilgili HSYK’nın yayımladığı bildiri hükümetin tepkisini çekmiş, kurulun verdiği inceleme ve soruşturma kararı da bu tepkiyi boyutlandırmıştı. Hükümet, kurulun yapısını değiştirmek anayasal değişiklik gerektirdiği için görevlerini düzenleyen kanunda değişiklik yapma yolunu seçmiş ancak hazırlanan kanun teklifi ile üye sayıları dışında kurulun hemen tüm yetkilerinin Adalet Bakanı’na devredilmesi yargının ve muhalefetin tepkisini çekmişti. Adalet Komisyonu’nda teklif üzerindeki görüşmeler büyük gerilime sahne olurken, darp ve küfürleşmeye varan olayların yaşanması, sorunun devlet krizine doğru evrildiği yorumlarına yol açtı.
Alınan bilgiye göre, ilk günden itibaren gelişmeleri yakından izleyen Gül, teklifin TBMM’ye sunulduğu gün Anayasaya uygunluğunun araştırılması için hukukçulara talimat verdi.
Gül, teklifin Adalet Komisyonu’nda görüşülmeye başlamasından önce hükümetle görüşme trafiği de yürüttü. günü Adalet Bakanı Bozdağ, cuma günü ise Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve İçişleri Bakanı Efkan Ala ile görüşen Gül, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’le de aynı gün biraraya geldi. Gül, bu temaslarının ardından Atalay ve Bozdağ ile bir kez daha görüştü. Gül, bu görüşmelerde, özellikle anayasa değişikliği konusunda hükümetin nabzını tuttu. Hükümetin, muhalefetle ortak bir anayasa çalışmasına hazır olduğu mesajını vermesinin ardından Gül, haftasonu, AB ülkelerindeki örnekleri inceledi ve anayasa değişikliği yapılması gerekliliği görüşünü pekiştirdi. Cumartesi Adalet Komisyonu’nda yaşanan kavga görüntüleri ise bu süreçte tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Programında yoktu
Gül, görüşü doğrultusunda dün harekete geçti ve programında olmamasına rağmen 3 muhalefet partisi liderini Köşk’e davet etti. Köşk’e ilk olarak anamuhalefet partisi CHP’nin lideri Kılıçdaroğlu çıktı. Kılıçdaroğlu, 35 dakika süren görüşmede, Gül’e, “Teklifin Anayasaya aykırı olduğunu siz de biliyorsunuz” derken, teklifin kanunlaşması halinde Anayasa Mahkemesi’ne gideceklerini vurguladı. Kılıçdaroğlu, görüşmenin ardından kurmaylarına, “Köşk’ten veto sinyali almadım ama anayasa değişikliğinden yana” şeklindeki izlenimini aktardı.
Kılıçdaroğlu, Köşk’e sunduğu iki koşulu ise basın mensuplarına şöyle aktardı:
Kılıçdaroğlu’ndan iki şart
“Yargıya doğrudan müdahale edilmesi, yolsuzlukların soruşturulmasının engellenmesi ciddi bir sorun olarak Türkiye’nin gündeminde duruyor. HSYK teklifiyle Türkiye Cuhmuriyeti’nin 90 yıllık demokrasi kazancı çöpe atılıyor. Bu konudaki endişelerimi aktardım. Olayın, Anayasa değişikliğiyle çözülmesi gerektiği yönünde bir görüş şu anda tartışılıyor. Biz bu konuda iki ön koşulumuz olduğunu söyledik. Bir, TBMM’de görüşülen HSYK yasa teklifinin geri çekilmesi gerekiyor, ikincisi siyasal iktidarın yolsuzluk soruşturmalarına engel olmaması gerekiyor. Eğer bunların ikisi gerçekleşirse, bu iki konuda da bize gerekli açıklamalar yapılır ve ‘bu konuda biz aynı duyarlılığı koruyacağız’ diye söylenirse elbette ki bir anayasa değişikliği gündeme gelebilir. Anayasa değişikliğinde de aradığımız şu, onu da açıklıkla ifade edeyim. Yargı teminatını güçlendirmek istiyoruz. Siyasal müdahaleleri engellemek istiyoruz. Yargının bağımsız ve tarafsız olmasını istiyoruz. AB standartlarında, Venedik Komisyonu’nun belirlediği ilkeler çerçevesinde bir HSYK olmasını istiyoruz. Bizim görüşümüz, Hâkimler Yüksek Kurulu ile Savcılar Yüksek Kurulu’nun birbirinden ayrılmasıdır. Yargıç güvencesinin yani teminatının mutlaka anayasal güvenceye kavuşturulmasıdır. Siyasi otoritenin emrinde değil, kendi vicdanının emrinde bir yargı istiyoruz. Bu konudaki düşüncelerimi aktardım.”
Gül, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile 15.00’te görüştü. Bahçeli, 30 dakika süren görüşmenin ardından bir açıklama yapmadı. Anayasa değişikliğine soğuk bakan Bahçeli’nin bu görüşlerini aktardığı ifade edildi.
BDP sıcak bakıyor
Bahçeli’nin ardından Köşk’e BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş çıktı. Yarım saat süren görüşmede Demirtaş, iki öneride bulundu. Demirtaş, Adalet Komisyonu’nda görüşülen mevcut tasarının geri çekilmesi ve tutukluların serbest kalacağı, uzun tutukluluğun son bulacağı bir düzenlemenin yapılması yönündeki iki önerisini Gül ile paylaştığını söyledi. Demirtaş, “Evrensel hukuk kriterlerine ve Anayasa’ya aykırı olan bu tasarıyı desteklememiz mümkün değil. Mümkünse ortak bir komisyonla çözüm aranmalı” dedi.
Demirtaş, bu konuda mümkünse ortak bir komisyonla çözüm aranması görüşünü de Cumhurbaşkanı Gül ile paylaştığını ifade etti. Demirtaş, “Halihazırda şaibeli ve meşruiyetleri tartışmalı hale gelen özel yetkili mahkemelerde yargılanan ve uzun tutuklu kalmış olması nedeniyle özgürlükleri, hakları gasp edilen herkesin bir an önce serbest kalacağı bir acil düzenlemeyle birlikte HSYK tartışmasının yapılmasının daha doğru olacağını düşünüyoruz. Bu görüşümüzü Sayın Cumhurbaşkanı ile paylaştık” diye konuştu. BDP olarak demokratik çerçevede yargıç güvencesini, mahkemelerin bağımsızlığını ve tarafsızlığını garanti altına alan bir düzenlemeye destek verebileceklerini aktaran Demirtaş, ortak bir anayasa değişikliği yapılması konusunda BDP’nin hazır olduğunu kaydetti.
Yeşil ışık
Gül, bu görüşmelerin ardından ise son olarak 19.30’da Başbakan Erdoğan’la biraraya geldi. 1 saat süren görüşmeye Erdoğan, Başdanışmanı Yalçın Akdoğan ile birlikte geldi. Alınan bilgiye göre, Gül, görüşmede, muhalefet partilerinden ortak bir anayasa çalışması yapılabileceği izlenimini aldığını aktardı. Gül, yargı bağımsızlığı ve yargıç tarafsızlığını güvence altına alacak bir anayasal düzenlemenin hem tansiyonu düşürebileceğini hem de Türkiye’nin dışarıdaki görünümünü olumlu biçimde etkileyeceğini kaydetti. Muhalefete de bu konulardaki hassasiyetlerini ilettiğini kaydeden Gül, özellikle CHP ve BDP ile ortak bir anayasa değişikliği yapılabileceğini vurguladı. Gül, bu noktada AB kriterlerine uygun bir değişiklik üzerinde uzlaşılmasının önemli olduğunu belirterek, hukukçularına yaptırdığı çalışmanın sonuçlarını Başbakan’la paylaştı.
Başbakan Erdoğan’ın, kendilerinin de Venedik kriterlerine uygun, AB standartlarında bir çalışmaya açık olduklarını belirtmesi üzerine, Gül, muhalefetin “HSYK teklifi ile ilgili çalışmaların dondurulması” yönündeki talebini iletti. Erdoğan’ın muhalefetin samimi davranması halinde bunu da değerlendirebileceklerini belirtmesi, uzlaşma kapısını araladı. Kulislere yansıyan bilgilere göre, görüşmelerin ardından Adalet Bakanı Bozdağ, örtülü biçimde muhalefetle temaslara başladı. Ortak bir çalışma yürütülmesinin kesin karara bağlanması halinde komisyon görüşmelerinin de duracağı ifade edildi.
Oturma düzeni değişti
Çankaya Köşkü’nde baş başa yapılan nezaket ziyaretlerinde Gül ile konuğu, üzerinde eski bir saatin bulunduğu sehpanın yanına karşılıklı çapraz olarak yerleştirilmiş koltuklarda oturuyor. Ancak dünkü üç görüşme, niteliğinden dolayı makam odasına konulan masanın başında yapıldı. Makam odasındaki koltukların değiştirilerek yerlerine daha rahat koltukların konulmuş olması da dikkati çekti. Gül ile konuk liderler, görüşme sırasında masa üstüne konan kağıtlara, birbirlerinin öneri ve değerlendirmelerini not aldı.
Avrupa’da uygulanan sistemler
Gül’ün hukukçularına incelettirdiği bazı AB ülkelerindeki sistemler şöyle:
Fransa’da Yargı Yüksek Kurulu’nda 15’er üyeli Hâkimler ve Savcılar bölümleri ile Genel Kurul yer alıyor. Hâkimler bölümünde Yargıtay Başkanı, 5 hakim ve 1 savcı, Savcılar bölümünde Yargıtay Başsavcısı, 1 hâkim ve 5 savcı görev yapıyor. Her iki kurulda 1 Danıştay, 1 baro, 2 devlet başkanınca atanan üye, 2 Meclis başkanınca atanan üye, 2 senato başkanınca atanan üye görev yapıyor. Kurulda toplam 22 üye bulunuyor.
İtalya’daki sistemde ise kurulda 27 üye görev yapıyor. Devlet Başkanı’nın kurul başkanı olduğu sistemde, Yargıtay Başkanı ve Başsavcısı, meslektaşlarının seçtiği 16 hakim ve savcı ile parlamentonun seçtiği 8 üye bulunuyor.
İspanya’daki 21 üyeli sistemde Yargıtay Başkanı, kurul başkanlığı yapıyor. Kongre ve senatonun gösterdiği adaylar arasından kralın atadığı 12 hâkim ile yine kongre ve senatonun gösterdiği adaylar arasından kralın seçtiği 8 avukat, kurul üyesi olarak çalışıyor.
Polonya’da ise 25 üyeli bir yapı bulunuyor. Başkanı kurulun seçtiği yapıda, Adalet Bakanı, Yargıtay ve İdare Mahkemesi başkanları doğal üye. Meslektaşlarının seçtiği 15 hâkim ve savcı ile parlamentonun seçtiği 4 parlamenter, senatonun seçtiği 2 senatör ve Cumhurbaşkanı’nın atadığı 1 temsilci kurul üyesi.
17 üyeli Portekiz sisteminde Yüksek Temyiz Mahkemesi Başkanı başkan, Yüksek Mahkeme Hâkimi ise başkan yardımcısı olarak görev yapıyor. Meslektaşlarının seçtiği 6 hâkim ile 2’si devlet başkanınca, 7’si parlamento tarafından atanan yargı dışı 9 kişi, kurulda üye sıfatıyla görev yapıyor.
İsveç’te ise 11 üyeli bir yapı bulunuyor. Hükümetin atadığı genel müdürün başkanlık ettiği kurulda, hükümetin atadığı 4 hâkim, 2 parlamenter, 1 avukat, 2 sendika temsilcisi, 1 valilik temsilcisi görev yapıyor.
Hollanda’da ise sadece 5 üyeli bir sistem bulunuyor. 3 hâkim üye Adalet Bakanı’nın önerisiyle kral tarafından, 2 üye de yine bakanlık önerisiyle iktisat, işletme mezunu yöneticilerden seçiliyor. Kurul başkanını ise kurul seçiyor.
GÖKÇER TAHİNCİOĞLU | Milliyet
Köşk Uzlaşması
Cumhurbaşkanı Gül, HSYK’nın yapısını değiştiren teklif nedeniyle yaşanan krizin çözümü için iktidar ve muhalefet arasında uzlaşma sağlamak amacıyla devreye girdi. HSYK’nın anayasa ile değiştirilmesi konusunda muhalefet ile benzer fikirde olan Gül, CHP ve BDP uzlaşma için yeşil ışık yakınca Başbakan Erdoğan ile görüştü. Gül’ün girişimiyle iktidar ve muhalefet arasında uzlaşma sağlandı.
HSYK’nın yapısını değiştiren teklif üzerinde dört gündür kavgalı komisyon toplantıları ve siyasette gerginlik sürerken Gül, kendisine yapılan çağrıları da dikkate alarak teklifi Köşk’ün hukukçularına inceletti. Teklifin anayasaya aykırı olduğu yönünde görüş gelince Gül, geçen perşembe Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, cuma da Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, İçişleri Bakanı Efkan Ala ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile görüştü.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ ŞART
Gül, hukukçularının verdiği brifing doğrultusunda bakanlara, “Krizden çıkış için anayasa değişikliği daha doğru olur. Yargının tarafsızlığını ve bağımsızlığını güvence altına alacak, AB normlarına uygun bir anayasa değişikliği yapılırsa iyi olur” mesajını verdi. Hükümet kanadı da “Muhalefetle uzlaşırsak değişikliğe varız” karşılığını verdi.
Bu gelişme üzerine Gül dün muhalefet liderlerini ayrı ayrı Köşk’e çağırdı. Gül, HSYK’nın yapısı ile ilgili anayasal düzenleme için konsensüs arzu ettiğini söyledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gül’e, “Yasa teklifi anayasaya aykırı. HSYK teklifinin geri çekilmesi durumunda anayasa değişikliği için iktidar ile görüşmeye hazırız” dedi.
Köşke daha sonra MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş çıktı. BDP de CHP gibi yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının güvence altına alınması şartıyla anayasa değişikliği için uzlaşma arayışına sıcak baktığını iletti. MHP, aynı tavrı göstermedi. İki yeşil ışık üzerine Gül, Başbakan Tayyip Erdoğan’ı köşke çağırdı. Gül, yaptığı görüşmelerle ilgili bilgi verdi.
TEKLİF ASKIYA ALINACAK
Başbakan da Gül’ün önerisine olumlu yaklaştı ve muhalefetin desteği olması halinde anayasa yoluyla HSYK’nın yapısının değiştirilebileceği mesajını verdi. Buna göre, Adalet Bakanı Bozdağ bu hafta muhalefetle temasa geçerek HSYK’nın yapısını düzenleyen anayasanın 159. maddesinin değiştirilmesine ilişkin çağrı yapacak. Görüşmelerin başlaması halinde hükümet de Adalet Komisyonu’nda görüşülen yasa teklifini askıya alacak.
Deniz Zeyrek | Hürriyet
Köşk'te Kriz Zirvesi
Cumhurbaşkanı Gül, HSYK konusunda yaşanan kriz üzerine dün muhalefet liderlerini Köşk'e davet etti. Önce Kılıçdaroğlu, ardından Bahçeli, en son Demirtaş'la görüştü.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, HSYK’nın yapısında değişiklik öngören teklifle ilgili yaşanan son gelişmeler üzerine muhalefetin görüşlerini dinlemek ve muhalefetle iktidar arasında bir konsensüs oluşmasına yardımcı olmak üzere CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu , MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı Çankaya Köşkü’ne davet etti. Edinilen bilgiye göre Gül, muhalefet liderlerine Meclis Adalet Komisyonu’nda yaşananlardan duyduğu rahatsızlığı dile getirerek, Meclis çatısı altında HSYK’nın yapısı ile ilgili anayasal düzenleme yapılması için konsensüs oluşmasını arzu ettiğini, bu nedenle kendilerini dinlemek istediğini söyledi.
Köşk’e ilk olarak Kılıçdaroğlu çıktı. Saat 13.30’da başlayan görüşme yaklaşık 45 dakika sürdü. Kılıçdaroğlu’nun Gül’e, “Yasa teklifi anayasaya aykırı. Teklifin geri çekilmesi konusunda devreye girmelisiniz; teklif yasalaşır ve önünüze gelirse de veto etmelisiniz. Yolsuzlukların üzerinin kapatılmaması, görevden alınan bakanlarla ilgili hazırlanan fezlekelerin de TBMM’ye vakit geçirmeksizin gelmesi gerekiyor. Bunların sağlanması hususunda yetkilerinizi kullanmalısınız” mesajını verdiği öğrenildi.
Kılıçdaroğlu: İki şart var
Gül ile görüşmesinden sonra Kılıçdaroğlu, basına da bir açıklama yaptı. Kılıçdaroğlu, “İki önkoşulumuz olduğunu söyledik. Birincisi TBMM’de görüşülen HSYK yasa teklifinin geri çekilmesi gerekiyor. İkincisi siyasal iktidarın yolsuzluk soruşturmalarına engel olmaması gerekiyor. Eğer bunların ikisi gerçekleşirse, elbette ki bir anayasa değişikliği gündeme gelebilir. Hâkimler Yüksek Kurulu ile Savcılar Yüksek Kurulu’nun birbirinden ayrılmasıdır” dedi.
Kılıçdaroğlu, yasa teklifinin, 90 yıllık demokrasi kazancını çöpe atan bir teklif olduğunu da belirterek, olayın bir anayasa değişikliği ile çözülmesi gerektiği yönünde bir görüşün tartışıldığını dile getirdi.
HSYK değişikliği ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı Gül’e parti olarak iki önkoşullarını ilettiğini belirten Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “Biz iki önkoşulumuz olduğunu söyledik bu konuda. Birincisi TBMM’de görüşülen HSYK yasa teklifinin geri çekilmesi gerekiyor. İkincisi siyasal iktidarın yolsuzluk soruşturmalarına engel olmaması gerekiyor. Eğer bunların ikisi gerçekleşirse, elbette ki bir anayasa değişikliği gündeme gelebilir. Anayasa değişikliğinde de aradığımız şu: Yargı teminatını güçlendirmek istiyoruz. Yargıya siyasal müdahaleleri engellemek istiyoruz. Yargının bağımsız ve tarafsız olmasını istiyoruz. Hâkimler Yüksek Kurulu ile Savcılar Yüksek Kurulu’nun bir birinden ayrılmasıdır. Siyasi otoritenin emrinde değil, kendi vicdanının emrinde olan bir yargı istiyoruz. Bu konudaki görüşlerimi aktardım.”
SELÇUK ŞENYÜZ | Radikal
Köşk'te HSYK Trafiği
Cumhurbaşkanı Gül, dün parti liderlerini Köşk’e davet ederek Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısını değiştirmeye yönelik teklif konusunda fikir alışverişinde bulundu. CHP lideri Kılıçdaroğlu, ‘teklif’in geri çekilmesini istediğini söyledi. Başbakan ise herhangi bir açıklama yapmadı.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) yapısında gerçekleştirilmek istenen değişiklik, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü harekete geçirdi. Gül, dün parti liderlerini Çankaya Köşkü’ne davet etti. Köşk’ün ilk konuğu olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, “Biz iki ön koşulumuzun olduğunu söyledik. Bir, TBMM’de görüşülen HSYK yasa teklifinin geri çekilmesi gerekiyor. İkinci olarak da siyasal iktidarın yolsuzluk soruşturmalarına engel olmaması gerekiyor.” dedi. Bunların gerçekleşmemesi durumunda HSYK’yı adalet bakanına bağlayan kanun değişikliğini Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacaklarını belirtti. Çankaya’nın ikinci konuğu MHP lideri Devlet Bahçeli’nin ise Gül’e “AK Parti’nin 2010 referandumunda hararetle savunduğu HSYK’nın yapısını yenilemek istemesi büyük çelişki.” dediği öğrenildi. Gül, daha sonra BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın konuyla ilgili fikirlerini dinledi. Son olarak Başbakan Tayyip Erdoğan, Köşk’e çıktı. Erdoğan, görüşme ile ilgili herhangi bir açıklama yapmadı.
Türkiye, tarihin belki de en ciddi ‘rejim/devlet krizi’nden geçerken dün baş döndürücü bir gün yaşadı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yerinde bir adımla devreye girdi. Çankaya Köşkü’ne davet ettiği muhalefet partilerinin liderleri, ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Çankaya Köşkü’nde ayrı ayrı görüştü. Davet, yaşananlardan duyulan rahatsızlığı gösteriyor. Gül’ün üzerindeki baskı büyüktü. ‘Devreye girip inisiyatif alması’ isteniyordu. Yolsuzluk ve rüşvet soruşturması engelleniyor, yargı kararları uygulanmıyor, üstüne kanun teklifiyle yargı yürütmeye bağlanıyor. Devletin tepesinin, toplumdaki endişelere duyarsız kalması beklenemezdi. Zirvede bu gelişmeler olurken, dün gözler bir başka kritik görüşmeye, Başbakan Tayyip Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel buluşmasına çevriliyordu.
Gül, süreçten duyduğu rahatsızlığı aslında farklı şekillerde hissettiriyordu. Geçen hafta Harp Okulu ziyaretinde subay adaylarına verdiği mesaj, bu anlamda önemliydi. Gül, ‘demokratik hukuk devleti’ni tanımlarken, “Çok partili sistem, adil, serbest, düzgün seçimler ve kuvvetler ayrılığı prensibi çerçevesinde herkesin yetki ve sorumluluklarının belli olması ve bu düzen içerisinde ‘check-balance’ dediğimiz denge sistemlerinin olup, bunların bir ahenk içerisinde yönetilmesidir.” demişti. Kuvvetler ayrılığını esas alan sistemde, erklerin ‘kontrol-denge’ ilkesini gözetmesiyle krizlerin önlenebileceğini vurguluyordu. Mesajın gerçek adresi kuşkusuz ülkeyi yöneten sivillerdi. Cumhurbaşkanı söylemde kalmadı; ‘check-balance’ sorununun giderilmesinde Anayasa’nın kendisine yüklediği rolün gereğini yapmaya soyundu. Meclis Başkanı Cemil Çiçek’i geçen hafta Köşk’e çağırmıştı. Başbakan Yardımcısı (Başbakan Vekili sıfatıyla) Beşir Atalay ve İçişleri Bakanı Efkan Ala da diğer görüştüğü isimlerdi. Dün de kendisine sürekli ‘devreye girmesi’ çağrısı yapan muhalefeti dinledi. Önce CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu çıktı Köşk’e. Ardından MHP lideri Devlet Bahçeli ve BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş. Liderler, kaos ve devlet krizinin giderilmesini istediler. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nu (HSYK) hükümete bağlayan kanun teklifinin olumsuzluklarına dikkat çektiler. Gül’den devreye girmesini, gerekirse anayasal yetkilerini kullanmasını istediler.
Yürütmenin başı olan Cumhurbaşkanı, liderlerin endişe ve önerilerini gördü, not etti. Teklifin Anayasa’ya aykırı olduğu vurgusunun altını çizdi. ‘Kanun yerine Anayasa değişikliği’ konusunda nabız yokladı. Muhalefetle sınırlı kalmadı, Başbakan ile de akşam saatlerinde görüştü. Düşüncesini, muhalefetin nabzını ve toplumdaki endişeleri Erdoğan’a aktardı. Anayasa değişikliğine ilişkin muhalefetin çekincelerini de.
ÖNÜNE GELMEDEN ÇÖZMEYE ÇALIŞIYOR
Cumhurbaşkanı, önemli bir süreç başlattı. Belli ki, kanun onay için önüne gelmeden krize bir şekilde çözüm bulmaya çalışıyor. Diğer aktörlerin de desteğini arıyor. Aklıselim galip gelip, teklif rafa kaldırılırsa kendisi de Türkiye de rahatlayacak. Eğer çabalar sonuç vermezse son tahlilde kanun Çankaya’ya gelecek. İşte o zaman zor bir tercihle karşı karşıya kalacak Gül. Anayasa’ya aykırılığı görmeyip, beklentilerinin aksine onaylarsa değişiklik yürürlüğe girecek. Bu durumda, hükümet, HSYK operasyonunu iki gün içinde tamamlayacak. Anayasa Mahkemesi’nin yürütmeyi durdurma ya da kanunu iptal kararı uygulanamayacak. Yargı, yürütme tarafından yönetilecek. Gül’ün tavrının ne olacağı bilinmiyor ama önünde kanunu veto yani Meclis’e iade etme seçeneği de bulunuyor. Bu ihtimalde en sağlam gerekçeyi “Anayasa’ya aykırılık” oluşturacak. Yetkisini bu yönde kullanması siyaseti kuşkusuz daha da dalgalandırır. Diğer yandan hükümete bir daha düşünme fırsatı sunma gibi olumlu sonuçları beraberinde getirebilir. AK Parti kanunda ısrar edip virgülüne dokunmadan yeniden gönderdiğinde zaten onay dışında seçenek kalmayacak.
ZEKAİ ÖZÇINAR -EMRE SONCAN | Zaman