Görüş Bildir
Haberler
Kredi Faizleri Enflasyona Yaklaşırken, Bankalar Arjantin Modeli Çalışıyor

Kredi Faizleri Enflasyona Yaklaşırken, Bankalar Arjantin Modeli Çalışıyor

Türkiye seçim gündeminde yaşarken, ekonomideki sorunlar ötelenmeye devam ediyor. Ekonomi gündeminde vatandaşa yansıyanların, bir buzdağı misali suyun altında görünmeyen kısmıyla uzmanlar isyan etmeye devam etse de, halının altındaki tozlar muhtemelen seçim sonrası temizlenecek. Bu, seçilen iktidarın sorunu olsa da tüm ülkenin ödeyeceği bir bedel olarak karşımız duruyor. Tüm takvimler 29 Mayıs'a odaklı olurken, özel sektör özelikle de son dönemin en kafası karşına ancak uzman alanı olarak kalan bankalar, sistem krizi yaratmamak adına kendilerini korumaya almaya devam ediyor. Bu da hem faizleri hem de KKM manzarası karşısında araştırmaları derinleştiriyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Dolarizasyon, özellikle düşük faiz odaklı ekonomi modelinde yükselince KKM oluşturulurken, tam anlamıyla engellenememesi ardından birçok tedbir getirmişti.

Dolarizasyon, özellikle düşük faiz odaklı ekonomi modelinde yükselince KKM oluşturulurken, tam anlamıyla engellenememesi ardından birçok tedbir getirmişti.

Bankacılık sistemine bu tedbirlerin içinde çok yük binerken, hesaplamaların ekonomiyle ilgili tüm alanlarda olduğu gibi bu alanda da ekonomi yönetimi hem sorumluluğu hem de yükümlülüğü farklı alana kaydırmayı başarmıştı. 

Ekonomi modelinin ana unsurunun 'düşük faiz' olması gerek konjonktürel gerek de iç dinamiklerle dengeyi bozduğundan 'yama' gerçeğiyle bir sistem oluşmuştu. Bu da sistemin kendi dengelerini kurmasına neden olmuştu.

"Faiz lobisi", "rant" söylemlerine karşın mevduat faizleri 20 yılın zirvesini görmüştü.

Merkez Bankası'nın son düzenlemeleri geçen hafta vatandaşa "görünür" olunca geri alınsa da uzun zamandır piyasalarda kredinin olmadığı, olanın da pahalı olduğu biliniyor.

Merkez Bankası'nın son düzenlemeleri geçen hafta vatandaşa "görünür" olunca geri alınsa da uzun zamandır piyasalarda kredinin olmadığı, olanın da pahalı olduğu biliniyor.

Ekonomim'de Şebnem Turhan'ın aktardığına göre, 10 Mart’ta yapılan düzenleme  sonrası tüketici kredisi faizlerinde yükseliş hızlandı. Düzenlemede 70 bin lira altındaki ihtiyaç kredileri menkul kıymet zorunluluğu dışında kalırken, ihtiyaç kredilerinde üst faiz sınırı tersine etki yarattı. 

TL mevduat faizlerinin hızla yükselmesi ve TL dönüşüm oranında da hedeflerle bankacılık sektörü zarara uğramamak ve arzı düşürmek için ihtiyaç kredi faizlerini yükseltti.

Merkez Bankası sisteminde kredi faizlerindeki son tablo bu şekilde oluştu. Enflasyonun kırmızı ve 2021'de istikrarlı yükseliş gösteren çizgi olduğunu söylememize gerek yok sanırız.

Merkez Bankası sisteminde kredi faizlerindeki son tablo bu şekilde oluştu. Enflasyonun kırmızı ve 2021'de istikrarlı yükseliş gösteren çizgi olduğunu söylememize gerek yok sanırız.

10 Mart öncesi bankalarda aylık yüzde 2,76, yıllık yüzde 33,12 olan ihtiyaç kredi faizleri, bu hafta aylık yüzde 5 seviyesinin üzerinde görülüyor.

10 Mart öncesi bankalarda aylık yüzde 2,76, yıllık yüzde 33,12 olan ihtiyaç kredi faizleri, bu hafta aylık yüzde 5 seviyesinin üzerinde görülüyor.

14 Mayıs'ta seçimlerin sonuçlanmaması da etkili olurken, seçim öncesi haftalarda aylık yüzde 3,99, yıllık yüzde 47,88 olan ihtiyaç kredisi faizi seçim sonrası aylık yüzde 4,49-4,99’a bazı bankalarda yüzde 6’ya kadar çıktı. Böylelikle yıllık kredi maliyeti basit faiz üzerinden yüzde 59,88’e vardı. 

Kamu mevduat bankalarındaysa daha düşük oranlar görülürken, genelde 70 bin lira altında kredi kullandırımı yapıldığından faiz oranı da yüzde 2’nin altında bulunuyor. Bazı kamu mevduat bankaları ihtiyaç kredi limitlerini düşürdü.

Seçimlerin ilk turu sonrasında yapılan nakit avans, ek hesap ve harcama düzenlemeleri de tepki çekmiş ve geri alınmıştı.

KKM'nin de bankalara yüküyle ilgili hesaplar artmıştı. Bankalar risk hesaplamalarını ve stres testlerini yapmaya başladı.

Bankalar bu ortamda risk hesaplamalarının yanında alternatif modelleri de araştırmaya başladı.

Hem kurdaki yükseliş beklentileri, hem olası yüksek faiz artırımlarının sistemde yaratabileceği sorunlar, hem de dönüşlerde oluşabilecek döviz talebine yönelik birçok önlem almaya çalışan bankalar, bir de karşılık olarak bulundurmakla yükümlü oldukları menkul kıymetlerin riskleri için çalışmaları hızlandırdı.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

İstanbul Portföy Stratejisti Güzem Yılmaz Ertem, KKM'de senaryoların seçim sonrasına yönelik gösterdiği olumsuz tablodan dolayı Arjantin örneğini araştırdıklarını belirtti.

İstanbul Portföy Stratejisti Güzem Yılmaz Ertem, KKM'de senaryoların seçim sonrasına yönelik gösterdiği olumsuz tablodan dolayı Arjantin örneğini araştırdıklarını belirtti.

Ekonomim'de Burcu Göksüzoğlu ile katıldığı Finans Sohbetlerinde, Güzem Yılmaz Ertem, ”Bankalarda ticari kredi faizlerine bakıldığında orada bir sürü limitler var. Hal böyle olunca da kredi mevduat makası ve kredi mevduat rasyosu kabaca 8-10 yılın en düşük seviyesinde. KKM için olumsuz senaryo var. Son parametre ise ellerindeki tahvil portföyü. Bu konuda Türkiye’nin önemli iki büyük bankasında birkaç gündür Arjantin örneği çalışılıyor. Bankalar 'Arjantin’deki bankacılık sistemi nasıl işliyor?' sorusuna cevap verecek çalışma yaptırıyor.'

"Arjantin üzerinden Türkiye" başlıklı başka biz analizde de iki ülke arasındaki karşılaştırma dikkat çekti.

"Arjantin üzerinden Türkiye" başlıklı başka biz analizde de iki ülke arasındaki karşılaştırma dikkat çekti.

Ömer Faruk Çolak'ın analizinde, Arjantin ve Türkiye arasındaki siyasi ve ekonomik yapıların benzerliğinden yola çıkarak, Arjantin’in ekonomik kriziyle veriler incelendi. 

Arjantin Merkez Bankası'nın 15 Mayıs’ta politika faiz oranını yüzde 97’ye çıkarması, enflasyonun yüzde 108,8’e olması, 2018 yılında IMF ile 57 milyar dolar kredi karşılığında stand by anlaşması yapması ancak anlaşmaya uymamasıyla 2022'de yeni anlaşma yapılması derken, sorunların çözülmediği görülüyor.

ÜLkede ikili hatta çoklu kur olştuğu biliniyor. Uzmanlar son dönemde Türkiey'de de ayrışan serbet piyasay bu yüzden dikkat çekiyor.

ÜLkede ikili hatta çoklu kur olştuğu biliniyor. Uzmanlar son dönemde Türkiey'de de ayrışan serbet piyasay bu yüzden dikkat çekiyor.
www.economist.com

SGK sistemi üzerinden veriler de paylaşan Çolak, sistemdeki yükün büyüdüğüne dikkat çekerken, sürekli artan bütçe açığı konusunda da uyarıyor. Seçim sonrasında, iktidarın devamı halinde ciddi bir vergi yükü beklediğini belirtirken, son olarak şu ifadelerle uyarısını sonlandırdı: 

Ekonomideki çöküş bu kadarla kalsa eyvallah diyebiliriz. Ancak ülkeye ne sıcak para, ne de doğrudan yabancı yatırım gelmediği için yüksek maliyetli bile borç bulamaz hale gelirsek bunun adı iflas olacak. 

"Yani masal bitmeye yakın, yolun sonuna gelmekteyiz."

"Yani masal bitmeye yakın, yolun sonuna gelmekteyiz."

Bu içerikler de ilginizi çekebilir.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
2
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın