Macaristan'da Mülteci Oylaması Düşük Katılıma Takıldı

Macaristan'da bugün yapılan referandumda resmi olmayan sonuçlar, çok büyük bir çoğunluğun AB'nin ülkeye 2 yıl içinde 1.294 mülteci yerleştirmesi planına hayır dediğine işaret ediyor. Ancak yüzde 50'lik katılım oranına ulaşılamadığı için referandum sonucu geçerli olmayacak.

Macaristan Başbakanı Viktor Orban 160 bin mültecinin AB ülkelerine dağıtılması planlarına karşı çıkıyor. Anlaşma uyarınca Macaristan'a 1.294 sığınmacı düşüyor. Bu plana karşı yapılan referandumda 'Avrupa Birliği'nin, Ulusal Meclisin bile onayı alınmadan Macaristan vatandaşı olmayan kişileri Macaristan'a yerleştirmesine karar vermesini istiyor musunuz?' sorusu soruldu.

Sandık çıkış anketleri, oylamaya katılanların çok büyük bölümünün planı reddettiğini gösteriyor.

Ancak katılım oranının yüzde 45 civarında olduğu belirtiliyor. Sonucun geçerli olması için katılımın en az yüzde 50 olması gerekiyordu.

Macaristan Başbakanı, referandumda AB'nin planına destek verilmesi halinde istifa edeceğini açıklamıştı.

DW'in haberine göre Orban hükümeti ülkenin payına düşen sığınmacıları ülkeye almak istememelerine başlıca gerekçe olarak terör endişesini gösteriyor. 

İnsan hakları örgütleri ise mültecilerle birlikte teröristlerin de ülkeye sızacağını savunan hükümetin bu argümanını halk arasında korku salmakla eleştiriliyor.

2015 yılında yaklaşık 440 bin sığınmacı Macaristan üzerinden Orta Avrupa'ya geldi. Orban sığınmacıların geçişini engellemek için önce Sırbistan sınırına tel örgüler çektirerek kapatmıştı. Bunun üzerine Hırvatistan rotasını izlemek isteyen sığınmacıları ise bu komşusuyla da sınırı kapatarak engelledi.

Anketlerin hemen hemen tümü sandıktan AB mülteci politikasına ‘'hayır'' cevabı çıkacağına işaret ediyor. Ne var ki, referandumun geçerli olabilmesi için seçmenin en az yüzde 50'sinin sandık başına gitmesi gerekiyor. 

Ancak Publicus Enstitüsü'nün yaptığı bir ankete katılan bin kişiden yalnızca yüzde 46'sı sandığa gideceğini belirtmişti.

Macaristan Başbakanı, seçimlere bir gün kala sığınmacı paylaşımını reddeden söylemlerini yinelemiş ve sığınmacıların Avrupa'nın güvenliği ve yaşam biçimini tehdit ettiğini öne sürmüştü.

BBC Türkçe ve DW