Marmaray'da Para Kavgası
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 29 Ekim 2013’e yetişmesini istediği ve açılışı o gün yapılan Marmaray’da Japon firma TAISEI ek harcamalarının karşılanmadığından şikayetçi. Erdoğan’dan Davutoğlu’na herkese mektup yazan şirket 200 milyon dolarını istiyor.
Hürriyet'ten Şükrü Küçükşahin'in haberine göre; Marmaray’ı inşa eden Japon TAISEI firması, işi hızlı bitirme karşılığında kendilerine verilen “ek harcamaları karşılama” sözünün yerine getirilmediğini gerekçe göstererek hem Japon hükümetini harekete geçirdi hem de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na, ilgili bakanlara kadar tüm Türk makamlarına mektup yollayarak, “Bundan sonraki alt yapı projelerindeki pozisyonumuzu etkiler” uyarısı yaptı. Ulaştırma, Haberleşma ve Denizcilik Bakanlığı yetkilileri ise firmaya müteşekkir olduklarını, onlarla empati yaptıklarını ama uyguladıkları baskıyı doğru bulmadıklarını belirtti. Bakanlık yetkilileri, “Verilen sözlerin gereği yapılacak, bir yavaşlıktan söz edilebilir; ama firma işleri usulüne uygun yapmalı.
Ayrıca fahiş fiyatlar var” dediler. GAMA ve NUROL’un ortağı olan Japon TAISEI grubu adına Başkan ve CEO Takashi Yamauchı’nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Marmaray Projesi konulu yazdığı 30 Ocak 2015 tarihli son mektubun özeti şöyle:
TAKDİRLERİNİZİ ALDIK
“Sayın Cumhurbaşkanı, zatıalinizin Marmaray’ın açılış töreninde yüklenici bizlerin mükemmel performanstan dolayı takdirlerinizin üzerinden bir yıldan fazla zaman geçti. Marmaray’ın hizmete girmesi için İşveren’in talebi üzerine işi hızlandırarak bitirdik. İşverenimizin kayda geçirdiği kontrolümüz dışında olan gecikmelerin telafisi için olağanüstü çaba sarf ederek ve ilave kaynakları dahil ederek başarıya ulaşabildik.
ALACAK 200 MİLYON DOLAR
10 Mart 2014’te desteğinizi alabilmek amacıyla mektupla bilgilendirdiğimiz şekilde, işletmenin 29 Ekim 2013’te hizmete girebilmesi için yapılan devasa miktardaki ilave maliyet konularının çoğunluğu halen çözüm beklemektedir. Yaklaşık 200 milyon dolar tutan bu maliyet, yaklaşık 120 kalemi içermektedir. Yeterli miktarda JICA (Japon Kalkınma Ajansı Fonu) kredisinin güvenceye alınmış olunması ve aynı zamanda dönemin Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanı Binali Yıldırım’dan 2013 sonunda erken bir mutabakata ulaşılacağı güvencesi alınmasına karşılık, konu hala çözüme kavuşturulamamıştır ve nakit akışımız ciddi biçimde etkilenmiştir.”
SÖZLEŞME İHLALİ İDDİASI
Sonraki bölümünde anlaşmazlık halinde önce yerel, sonra da uluslararası tahkime başvuru hakkına işaret edilerek, yerel tahkimin 2 konudaki kararın da uygulanmadığından yakınılıyor. Bunun kesinlikle sözleşme ihlali anlamına geldiği de belirtilen mektupta, “Bunun bizim tarafımızdan kabulü mümkün değildir” deniliyor. Mektupta, işverenin ilave maliyet incelemelerinin “eşi görülmemiş derecede uzun sürmesi” nedeniyle tahkime gitmenin de mümkün olmadığını kaydediliyor. Tahkime gidebilme ve oradan karar çıkabilmesi için Cumhurbaşkanı’ndan gerekli talimatları vermesi de istenen mektup şöyle bitiriliyor:
“Zatıalinizin projeye sağladığı destekten dolayı, Yüklenici adına teşekkür ve samimi şükranlarımızı sunuyoruz. Ayrıca tarafımıza söylediğiniz gibi, Türkiye’nin önemli altyapı projelerine katkı sağlamaya devam etmek için çok çalışıyoruz. Ancak, yukarıda bahsi geçen konular uzun vadede çözümlenemez ise gelecekteki pozisyonumuzu önemli ölçüde etkileyeceğinden derin endişe duyuyorum. Samimi olarak ümit ederim ki zatıalinizin desteği ile ilgili finansal konular gecikmeksizin bir karara bağlanacak ve ödeme yapılacaktır.”
BİR MEKTUP DA DAVUTOĞLU'NA
Yamauchi, aynı mektubu Başbakan Ahmet Davutoğlu’na da yolladı. 2014 tarihli mektuba burada da atıf yapan ve aynı içeriğe yer veren Yamauchi, Türkiye’nin önemli altyapı projelerine destek için çalışmaya devam ettiklerini belirten cümlesini, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, tarafımıza söylediği gibi” anımsatmasıyla kaleme aldı. Yamachı, mektubunun son bölümünde ise desteğini alabilmek amacıyla Cumhurbaşkanı’Na mektup yolladıklarını ‘Zatıalinize bildirmek istiyorum’ ibaresi ile anımsattı.
BASKIYI ANLAMIYORUZ
Ulaştırma Bakanlığı yetkilileri ise konuyla ilgili şu bilgileri verdiler: “Doğrusu yüklenici firmanın Cumhurbaşkanı, Başbakan, Dışişleri, Maliye ve Ekonomi bakanları üzerinden baskı oluşturmasını anlayabilmiş değiliz. Kasım’dan beri kendileriyle defalarca görüştük. Müşavirlik firması Avrasya ki orada İngiliz, Danimarkalı ve Türk var, firması ile konuşuldu gerekli iyi niyet gösterilip empati yapıldı. Tamamdır hızlandırma emri verilmiş ve gereği yapılıp Marmaray açıldı, müteşekkiriz. Bu çerçevede 320 milyon dolarlık iş yapılmış, 120 milyonu ödenmiş. Geriye kalan için ise belgeler istenmiş, klasörler, dosyalar çuvallar dolusu. Bu evrak usulünce gelmiyor. 800 kalem söz konusu olan. Oysa bunların bir sunum formatı var, müşavirlik firması da bunun için çalışıyor. İsteğimiz üzerine ilave personel de aldılar.
FAHİŞ RAKAM VAR BELGE YOK
Burada fahiş rakamlar da var. Bunların da hızlandırılması isteniyor, iyi de onların da belgesi gerekir. İlave personel getirip çalıştırdık, deniyor; tamam ama onların sigorta belgelerini, olmadı giriş çıkış pasaport kayıtlarını getirin; yok, ee.. o zaman ne yapabiliriz?
İşlemler tamamlanınca ödeme yapılacak, mart-nisan-mayıs için de ödeme öngörüyoruz. Yeter ki belgelendirme gerçekleşsin. Anlaşma olmazsa tahkime gidilir; ama orada da alınan bazı kararlar zorlama. Yüzde 70-80 ödensin deniyor; ama benim de kendimi korumam gerekir. Müşavir firma ödeme kararı verirse öderiz; yok şöyle olsun denirse yarın biz ne yaparız. Empati yapıyoruz ve kendilerini anlıyoruz. İyi iş yaptılar, yeni işlerde de kendilerini görmek istiyoruz. Sorunu da çözeceğiz; ama kuralları ve olabilirliği içinde. Sonuçta, tamam hızlandırma yapılmış ve bunun bir bedeli var, biz de ödemeye hazırız; yalnız makul olmalı.”