Mavi Bölgede Yaşayan İnsanlar Gerçekten Daha mı Uzun Yaşıyor?
Japonya’nın Okinawa’sı, Yunanistan’ın Ikaria’sı, İtalya’nın Sardinya’sı… Bu yerlerin ortak noktası sadece doğa manzaraları değil, iddiaya göre olağanüstü uzun ömürlü insanları. Bilim dünyasında “mavi bölgeler” olarak adlandırılan yerler, sağlıklı ve uzun yaşamın sırlarını barındırıyor gibi görünüyor. Ancak bazı uzmanlar bu hikayelerin ardında bilim değil, hatalı belgeler ve kayıt hileleri olduğunu savunuyor. Peki gerçek ne?
Uzun yaşamın sırrı nerede aranmalı?

Mavi bölgelerde yaşayanların ortak özellikleri oldukça dikkat çekici: sürekli hareket halinde bir yaşam tarzı, sebze ağırlıklı bir beslenme, alkolün ölçülü tüketimi, güçlü aile bağları, inanç ve bolca sosyal etkileşim. Yani ömür uzatacak her türlü alışkanlık bu bölgelerde bir araya gelmiş gibi.
2016 yılında yapılan bir araştırmaya göre, bu bölgelerde insanlar ABD'deki ortalamaya göre 10 kat daha fazla 100 yaşını görebiliyor. Veriler kulağa umut verici gelse de bazı bilim insanları bu istatistiklerin arkasında sorgulanması gereken ciddi boşluklar olduğunu savunuyor.
Oxford Üniversitesi’nden Saul J. Newman, 2019’da yayımladığı bir çalışmada çarpıcı bir durumu gündeme getirdi.

ABD’de doğum belgeleri zorunlu hale geldikten sonra, 110 yaşını geçen bireylerin sayısında %82’ye varan bir düşüş yaşandığını belirledi. Yani kayıtlar düzgün tutulmaya başladığında süper yaşlıların sayısı da dramatik şekilde azaldı.
Newman’a göre, bu da mavi bölgelerde görülen aşırı uzun yaşam iddialarının arkasında kayıt hataları ya da doğrudan sahtekarlık olabileceğini gösteriyor.
Newman’ın dikkat çektiği bir diğer nokta ise mavi bölgelerin sosyoekonomik durumuydu.

Bölgelerdeki ortak faktörler arasında düşük gelir, yüksek suç oranları, düşük okuryazarlık ve genel olarak kısa ulusal yaşam süresi yer alıyor. Bu özellikler, aslında uzun yaşamla ters düşen unsurlar.
Ancak bu eleştiriler karşılıksız kalmadı. Mavi bölge araştırmacıları, Newman’ın iddialarına 2024 yılında ortak bir açıklamayla yanıt verdi. Özellikle Sardinya’daki yaşlılık verilerinin yalnızca modern belgelerle değil, 1866’ya kadar uzanan nüfus kayıtları, kilise belgeleri ve aile soy ağaçlarıyla doğrulandığını belirttiler.
Tüm bu tartışmaların üzerine bir de mavi bölgelerdeki uzun yaşam etkisinin giderek azalması dikkat çekmeye başladı.

2023 yılında yayımlanan bir araştırma, Kosta Rika’nın Nicoya bölgesinde doğan bireylerin artık eskisi kadar uzun yaşamadığını gösterdi. 1905 doğumlu Nicoya’lı erkekler, ülke ortalamasına göre %33 daha düşük ölüm oranına sahipken, 1945 doğumlu olanların ölüm oranı %10 daha yüksekti. Aynı durum, Japonya’nın Okinawa adasında da gözlemlendi.
Modern yaşam tarzının etkisiyle genç nesillerin ölüm oranları artık ana kara Japonya’dan bile yüksek hale gelmiş durumda. Araştırmacılar, bu durumu fast food, hareketsiz yaşam ve modern ulaşım alışkanlıklarının artmasına bağlıyor.
Mavi bölgelerin geçmişte uzun yaşamla ilişkilendirilmesi kesinlikle rastlantı değil.

Sağlıklı beslenme, sosyal bağlar ve hareketli yaşam tarzı elbette insan sağlığına iyi geliyor. Ancak son veriler gösteriyor ki, bu avantaj sonsuza dek sürecek bir biyolojik sır değil. Üstelik bazı uzmanlara göre, bu bölgelerde görülen yaş rekorlarının bir kısmı eksik belgeler, hatalı kayıtlar ya da kasıtlı yanıltmalar sayesinde oluşmuş olabilir.
Yine de mavi bölgelerin öğrettiği bir şey varsa, o da şu: Yaşam süresini değil, yaşam kalitesini uzatmaya odaklanmak en doğrusu. Çünkü sayılar tartışmalı olabilir ama iyi beslenmek, aktif kalmak, stresle baş etmeyi bilmek ve sevdiklerimizle vakit geçirmek hala uzun ve kaliteli ömrün en güçlü formülü gibi görünüyor.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
mutluluk ve huzurun olmadığı heryer kanser hücresi gibidir