Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Meme Küçültme Estetik Ameliyatı
Meme büyümesi memenin gelişimine, gebeliğe ve aşırı kilo alımına bağlı olarak sıkça karşılaşılan bir sorundur. Çoğunlukla hormonal bir soruna bağlı olmayan, son 6 ay içerisinde büyümesi durmuş ve küçültülmesi istenen göğüsler için cerrahi girişim düşünülür. Bu durum yalnızca estetik bir sorun oluşturmaz, bununla birlikte omuzlarda ağrı, duruş bozuklukları, meme altında kaşıntı ve kızarıklık gibi sorunlara da sebep olur. Bu tür şikâyetlerine çözüm arayanların aşağıdaki bilgileri edinmesinde yarar vardır.
• Memelerdeki büyümenin hormonal bir meseleye ilişkili olup olmadığı araştırılmalıdır.
• Memelerdeki büyümenin devam edip etmediği sorgulanmalıdır.
• Memede ele gelen ağrılı ya da ağrısız bir kitle olup olmadığı araştırılmalıdır.
• Memede geçirilmiş bir enfeksiyon ya da cerrahi müdahale olup olmadığı sorgulanmalıdır.
Amaçları:
Meme başı olması gereken yere yükseltilir.
Meme üst kutbu çoğunlukla sarkmış memelerde boşalmıştır, yine form verilirken bu alan doldurulur.
Koltuk altına yayılmış olan göğüs daha dar çaplı bir alana hapsedilir ve böyle daha iyi bir form sağlanır.
Bu işlemler sırasında istenen boyutlara civarı küçültülmek üzere meme dokusu ve deri çıkarılır.
Meme küçültme ameliyatlarında kullanılan tekniğe bağlı olarak bazı farklı özellikler söz konusudur. Bazı sınırlı küçültme ameliyatlarında, iyileşme hızlı ve işlem sonrasında hemen normal aktivitelere dönülebilirken, çok iri göğüslerde çıkarılan dokunun durumuna göre bu süreç uzayabilir. Operasyon süresi de kullanılan tekniğe bağlı olmak üzere 2-4 saat aralarında değişir. Aynı biçimde tekniğe bağlı olarak oluşacak izlerin yeri ve uzunluğu da değişir. Operasyon izleri ilk aylarda daha belirgin iken altıncı aydan itibaren daha iyi yönde değişir. Meme başıyla süt kanalları arasındaki ilişkinin bozulmadığı operasyon teknikleri öncelikle tercih edilmesine karşın, bazı iri göğüslerde bu ilişkinin bozulduğu operasyon teknikleri tercih edilebilir.
Belirli bir yaşın üstünde ve ele gelen kitlesi olanlarda girişim öncesi mammografi gibi görüntüleme tekniklerinden yararlanılır. Daha sonra göğüslerin boyutları, deri ve meme bezi özelliklerine yönelik kullanılması gereken tekniğe karar verilir. Ayrıca adet dönemlerinden öncesinde göğüste gerginlik ve hassasiyet oluşuyorsa ameliyat bu döneme denk getirilmemelidir. Ailede meme kanseri varsa kesinlikle doktora bildirilmelidir.
Ameliyattan öncesinde 10 gün süreyle aspirin gibi kan sulandırıcı ajanlardan kaçınılmalıdır. Hastanın geçmişindeki önemli rahatsızlıklar ve birçok kez kullandığı ilaçlar varsa kesinlikle doktora bildirilmelidir.
Meme Küçültme ameliyatına ait riskler ise şu biçimde sıralanabilir:
1. Kanama: Operasyon esnasında ve ardından operasyon alanlarında kanama görülebilir. Kan kaybı miktarına yönelik kan sunmak gerekebilir.
2. Enfeksiyon: Tüm meme bölgesinde kızarıklık, şişlik, kötü kokulu akıntı ve abseleşme gösterebilen ve antibiyotik kullanımı gerektirebilen enfeksiyon görülebilir. Bu nedenle hastane tedavisi dahi gerekebilir.
3. Yağ nekrozu: Tüm meme bölgesinde beyaz- sarı akıntı oluşturabilen ve uzunca zaman devam edebilecek yağ nekrozu görülebilir.
4. Hematom: Ameliyat ardından meme dokusu altında hematom (kan birikmesi) gelişebilir. Bu vaziyette cerrahi müdahale gerekebilir.
5. Asimetri: İki meme aralarında boyut ve simetri farkı oluşabilir. Yeni yapılmış memelerde simetri farkı ya da istenmeyen kozmetik sonuç alındığında revizyon cerrahisi (düzeltme işlemleri) gerekebilir.
6. Skar: Ameliyat sonrası erken dönemde hastada belirgin skar (yara izi) oluşumu gözlenecektir. Skarlar renk olarak zamanla daha az görünür hale dönecektir. Ancak yaşam boyu kalacaktır. Anormal yara iyileşmesi sonucunda dikiş hatlarında belirgin kaşıntılı, kızarık ve kabarık nedbe dokusu oluşabilir.
Yorum Yazın