Milli Eğitim, Gezi'ye Katılan Öğretmenlerin Peşinde mi?
Milli Eğitim, Gezi'ci Öğretmen Avında
Hakkında ne bir dava var ne de öğretmen ya da öğrencilerden gelen bir şikayet. Ama o, polisin yönlendirdiği Milli Eğitim müfettişlerince Gezi eylemlerini yönlendirdiği iddiasıyla soruşturuluyor
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden iki eğitim denetmeni 31 Aralık 2013 tarihinde teknik öğretmen Ersan Karababa’nın ifadesini almak üzere Atakent İMKB Teknik Endüstri Meslek Lisesi’ne gitti.
Karababa o gün raporlu olduğu için müfettişler yalnızca okul müdürü Serdar Ahmet Eldivan’la görüştü.
Müfettişler kendilerine polis tarafından verilen eylem görüntülerini izlettikleri Eldivan’a, Ersan Karababa’nın bu eylemlerde lider ve yönlendirici olarak yer aldığı ve saldırıda bulunduğunu iddia ettiler.
Müfettişlerin bu ilk ziyaretinde ne bir davadan ne de herhangi bir öğretmen, öğrenci ya da velinin şikayetinden söz edildi.
Yalnızca Eldivan’ın ifadesini alan müfettişler, okula bir daha gelemeyeceklerini, Karababa’yı daha sonra yanlarına çağırıp ifadesini alacaklarını söyleyerek okuldan ayrıldı.
Bir haftada soruşturma boyut değiştirdi
Müfettişler bir hafta sonra tekrar geldi. Bu kez suçlamalar çoğalmıştı. Müdürün bir hafta önceki ifadesini yırtıldı. Karababa’nın okulda illegal örgütlerin propagandasını yaptığı iddia ediliyor, soruşturmaya sonradan eklenen Müdür Başyardımcısı Alim Kılıç’ın okuldaki Eğitim Sen’lileri koruduğu ve Ersan Karababa ile samimi olduğu “suçlamaları” da gündeme getiriliyordu.
Karababa’nın ve Eğitim Sen’li öğretmenlerin iddiasına göre okuldaki Eğitim Sen üyelerinin fazlalığından rahatsız olan ve bunu sürekli dile getiren Küçükçekmece İlçe Milli Eğitim Müdürü Adem Koca, Eğitim Bir Sen Şube Başkanı ve Okul Müdürü Serdar Ahmet Eldivan sürece müdahil olmuş, böylece soruşturmanın içeriği genişletilmişti.
Atakent İMKB Teknik Endüstri Meslek Lisesi ilçedeki en örgütlü okul ve öğretmenlerinin çoğunluğunun Eğitim Sen’li olmasıyla dikkat çekiyor.
Polis nasıl istihbarat aldı?
Karababa kendisine yöneltilen suçlamalar karşısında şikayetin kaynağını ve hangi illegal örgütlerin propagandasını yapmakla suçlandığını sordu. Müfettişler de soruşturma gerekçesi olarak yalnızca polis istihbaratını gösterdi ve illegal örgüt propagandası suçlamasına ilişkin de bir şey söyleyemedi.
Bunun üzerine Karababa, şikayet olmadan polisin okulda yaşananlara ilişkin nasıl bilgi sahibi olduğunu sordu. Müfettişlerin yanıtı ise düşündürücüydü: “Okula memur olarak gelip seni izlemiş olabilirler.”
“Ersan aleyhinde tanıklık yapacak öğrenci lazım”
Müfettişler okulda tanık olarak Eğitim Bir Sen’li ve diğer sağ görüşlü öğretmenleri dinlendi. Öğretmenlere eylem görüntüler izlettirilip görüntüdeki kişinin Karababa olup olmadığı sorulurken, bir öğretmene de “Ersan aleyhinde ifade verebilecek öğrenci bulabilir miyiz” diye soruldu. Okuldaki, Eğitim Sen üyesi 30 öğretmenden ise hiç kimse tanık olarak dinlenmedi.
Müdür Başyardımcısı Alim Kılıç hakkında ise okulda siyaset yapıp yapmadığı, Eğitim Sen’li öğretmenleri koruyup korumadığı ve Ersan Karababa ile arasının neden iyi olduğu soruldu.
Parasız eğitim sürgünü
Karababa daha önce görev yaptığı Muğla’da Eğitim Sen yöneticiliği yaptığı dönemde okulda “zorun bağış” toplatmadığı gerekçesiyle de hakkında soruşturma açılmış ve ardından sürgün edilmişti.
Soruşturmalara karşı eski davaların devam ettiğini belirten Karababa, şu anda yürüyen soruşturmada da Eğitim Sen işyeri temsilcisi olmasının etkili olduğunu, okuldaki öğretmenlerin grevlere etkin katılımının birilerini rahatsız ettiğini bildiklerini ve baskılar karşısında mücadeleden geri adım atmayacaklarını söylüyor.
Sendika.Org
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!