Mutsuz İnsanlarla Aynı Ülkede Yaşamanın Kişide Yaratacağı 13 Olumsuz Etki
Birleşmiş Milletler tarafından 2012 yılında başlatılan Sürdürülebilir Kalkınma Çözümleri Ağı (SDSN) o zamandan bugüne kadar her yıl dünyanın en mutlu ülkelerini açıklıyor. Genelde ilk sıralarını Norveç, Kanada, Danimarka, İsveç, Finlandiya, Hollanda, vb. ülkelerin aldığı bu listede Türkiye 2017 yılında 69. Olmuştu.
Şimdi bu listeyi, neden sıralamada daha yukarılarda olmadığımızı falan konuşmayacağız. Biz mutsuz insanlarla aynı ülkede yaşıyor olmanın insanı nasıl etkileyebileceğine dair birtakım çıkarımlar yapıp gideceğiz.
1. Maalesef zaman içerisinde siz de bu mutsuzluğun esiri olmaya başlayacaksınız.
Üzüm üzüme baka baka kararır demiş atalarımı. Sürekli asık surat görmekten, gülmeyen insanlarla bir arada olmaktan, her yerde insanların dertlerini dinlemekten siz de nasibinizi alacaksınız. Bir nevi toplum sizi mutsuz olmanız yönünde baskılayacak.
2. Sadece bu da değil mutlu olmaktan utanır, hayatın keyfini çıkaramaz hale geleceksiniz.
Çevrenizdeki, mahallenizdeki, iş yerinizdeki insanların daimi mutsuzluğu sizi mutlu olmaktan utanır hale getirecek. Hayatınızdaki güzel şeyleri paylaşamaz hale geleceksiniz.
3. Böyle devam ettikçe maskeler takmaya başlayacaksınız.
Mutluluğunuzu sadece dar çevrenizle kısıtlamaya başlayacaksınız. Topluma karıştığınız noktalarda mutsuzluk maskesini geçireceksiniz yüzünüze. Olmadığınız biri gibi, size ait olmayan bir hayatı yaşamaya başlayacaksınız.
4. Gergin, stresli ve kavgacı biri olacaksınız.
Çünkü içinde bulunduğunuz şartlar sizi buna itecek. Ayakta kalmak, uyum sağlamak için kavgacı biri olmaya çalışacaksınız. Bunun getirdiği stres ve gerilim maalesef düzeninizi bozmaya başlayacak.
5. Yaşam enerjiniz azalmaya başlayacak, yaptığınız şeylerden keyif almamaya başlayacaksınız.
Çünkü toplumun negatif enerjisi yaşam enerjinizi sömürecek ve hayatınızdaki olumlu şeyleri yavaş yavaş öldürecek. Bir sıkıntı hali bir buhran durumu hasıl olacak.
6. Belki de ilk defa depresyonla tanışacaksınız.
Çünkü sürekli mutsuzluk hali dipsiz bir kuyu gibi, sizi bir kere içine çekmeye başladı mı bir türlü durduramayacaksınız. Yaşadığınız sıkıntılı, sorunlu, mutsuz günleri depresyona bağlayacaksınız. Kim bilir belki de haklısınız.
7. Dengeniz bozulacak, ev ve hayat arasında bölüneceksiniz.
Hayatın mutsuzluğunu eve getirmek istemeyeceksiniz, özel alanınıza bu olumsuzlukları sokmak istemeyeceksiniz. Bu durum sizi bölecek, hassas bir denge kurmaya çalışacaksınız, çalıştıkça yorulacak, yıpranacaksınız.
8. Tükendiğinizi hissedecek, bir çıkış yolu arayacaksınız.
İlerleyen zamanlarda tükendiğinizi, dibi gördüğünüzü düşünmeye başlayacaksınız. Aslında bunun ruh sağlığınızın bozulmasından kaynaklandığını anlamanız uzun sürecek. Çünkü mutsuzluk hali sizi eyleme geçme konusunda sürekli engelleyecek.
9. Her yeni güne değişim ve yenilenme umuduyla başlayacaksınız.
Çünkü bu durumun sürdürülebilir olmadığının siz de farkındasınız. Bir yerden başlayarak değişmek, gelişmek, yenilenmek gerek. Her gün bunun hayalini kuracak, bu çukurdan nasıl çıkacağınızı düşüneceksiniz.
10. Vasata mahkum olacaksınız.
Bu şartlar içinde kendinizi geliştirmeye ya fırsatınız olmayacak ya da bunu gereksiz bulacaksınız. Gelişmenin kime ne faydası olduğunu sorgulayacaksınız belki de. Bu mutsuzluk hali yerinizde saymanıza sebep olacak.
11. İlişkileriniz, sosyal hayatınız, hobileriniz, eğlence anlayışınız, vs. hepsi değişecek.
Tabii ki bu değişim kötü yönde olacak. İnsanlarla ilişkileriniz daha mesafeli daha az olmaya başlayacak. Mesela artık geceleri dışarı daha az çıkacaksınız, yeni insanlarla tanışmak istemeyeceksiniz. Önceden eğlenmek için eğlenirdiniz, artık unutmak için eğlenmeye çalışacaksınız.
12. Endişeleriniz ve kaygılarınız artacak, daha ürkek biri olup çıkacaksınız.
Özellikle gelecek endişesi bütün bünyenizi ele geçirecek. Bir aileniz varsa çocuklarınız için endişelenmekten kendinizi düşünmeye fırsat bile bulamayacaksınız. Bu endişelerinizi evinizin dışında bırakmaya çalışacaksınız, ama başaramadığınız gibi harcadığınız efor sizi tüketmeye devam edecek.
13. Sonunda hayatınız rutinin esiri olacak, her gün aynı şeyleri tekrar ederken bulacaksınız kendiniz.
İşte hayatın rutine girmesi böyle oluyor. Her gün mutsuz insanlar görmenin içinizde biriktirdiği tortular zamanla hayatınızı tıkıyor ve siz açmak için uğraştıkça kopan parçalar başka başka yerlerin de tıkanmasına sebep oluyor.
Sonuç:
Bu döngüyü ufak ufak kırmanız mümkün değil. Elinize bir balyoz alın ve duvarları yıkmaya başlayın.
Yorum Yazın
Neyse ki İzmir'liyim... :)
Ne o İzmir ayrı bir gezegen falan mı ? O şehir de Türkiye'nin bir parçası sonuçta