Nedim Şener: 'Ramazan Akyürek, Dink Soruşturmasında Kilit İsim'
Gazeteci Nedim Şener, gözaltına alınan eski Emniyet İstihbarat Şube Başkanı Ramazan Akyürek'in, Hrant Dink cinayeti hakkında en detaylı bilgilere sahip, en kilit önemde kişi olduğunu, bunun soruşturmada sonlara doğru gelindiğine işaret ettiğini söyledi.
'Burada zamanlamanın önemi, gecikmiş olmasında saklı' diye konuşan Şener, 'Akyürek, Hrant Dink cinayetinin planlamasının yapıldığı dönemde Trabzon Emniyet Müdürü, işlendiği dönemde de İstihbarat Daire Başkanı'ydı' diyor ve başından beri soruşturmanın her aşamasında Akyürek'in kilit bir isim olarak ortaya çıktığını söylüyor.
Cinayetin azmettiricisi olarak yargılanan ve kendisinin 'Devletin cinayetteki parmak izi' diye nitelediği Erhan Tuncel'in Trabzon'da yardımcı istihbarat elemanı olarak görevlendirilmesinde, bazı kritik dinleme kayıtlarının yok edilmesi konularında, Akyürek'in bilgi ve sorumluluğu olduğunun çeşitli raporlar ve belgelerle ortaya konduğunu kaydediyor.
Fakat Nedim Şener, soruşturmanın tamamlanabilmesi için cinayet işlendiği sırada Trabzon Emniyet Müdürlüğünde İstihbarat Şube'nin başında bulunan ve şu anda Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Şube Başkanı olan Engin Dinç'in de mutlaka ifadesine başvurulması gerektiğini söylüyor.Sonlara geliniyor
Agos gazetesi Genel Yayın Müdürü Hrant Dink'in 19 Ocak 2007'de öldürülmesinden bu yana soruşturma ve dava sürecini adım adım izleyerek Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları ve Kırmızı Cuma adlı kitapları kaleme alan gazeteci Nedim Şener, Ocak ayı içinde tutuklanan üç polisin ifadelerinin de Akyürek'e işaret ettiğini söylüyor.
Şener, Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun hazırladığı Aralık 2008 tarihli Hrant Dink Cinayeti Raporu'nda da, Ramazan Akyürek'in, şu anda cemaat operasyonları nedeniyle tutuklu bulunan eski İstanbul İstihbarat Şube Başkanı Ali Fuat Yılmazer ile birlikte sorumlu olarak gösterilmiş olduğunu hatırlatıyor, 'O tarihten beri sorumlulular açıktı, bugün yapılması gerekli olan yapılmıştır' diyor.
Şener'e göre bu gözaltı bu bakımdan artık soruşturmada sonlara doğru gelindiğinin, iddianamenin hazırlanmakta olduğunun bir göstergesi.Neden şimdi?
Ramazan Akyürek'in 'Hükümet ile Cemaat arasındaki koalisyon sürecinde, 17-25 Aralık operasyonları olmadan önce hükümet tarafından korunan ve terfi ettirilen bir kişi' olduğunu söyleyen Şener'e göre 'Hükümet Cemaat çatışması soruşturmada perdeyi kaldıran bir aşama' olarak görülebilir.
Cemaat operasyonunda görevden uzaklaştırılan daha önceki savcı Muammer Akkaş'ın bir buçuk sene dosyanın üzerine oturduğunu ve kimsenin ifadesine başvurmadığını söyleyen Şener, geçen yıl onun yerini devralan Yusuf Hakkı Doğan'ın TCK'nın 83. maddesini (ihmal ile ölüme sebebiyet verme) uygulayarak çok daha etkili bir süreç başlattığını düşünüyor.Turnusol: Engin Dinç
Hrant Dink'in ailesi ve avukatları da Şener gibi, şu anda İstihbarat Şube Başkanı olan eski Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Engin Dinç'in de ifadesine başvurulması gerektiğinde ısrarlı.
Gazeteci Şener, Dinç'in ifadesinin alınıp alınmamasının, soruşturmanın mahiyeti ve geleceği hakkında önemli bir işaret olacağını düşünüyor.
'Eğer iddianame Engin Dinç'in ifadesi alınmadan hazırlanırsa, 'evet bu cemaat polisinin cezalandırılması amacıyla yapılmış bir soruşturmadır' diyebiliriz, eğer Dinç'in ifadesine başvurulursa o zaman da 'daha objektif bir soruşturma vardır' diyebiliriz' diyor.Akyürek İstanbul yolunda
Emniyet İstihbarat eski Şube Başkanı Ramazan Akyürek, 2007 yılında silahlı saldırı sonucu öldürülen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in cinayeti soruşturması kapsamında Ankara'da gözaltına alındı.
Ramazan Akyürek, cinayetin işlendiği dönemde Trabzon Emniyet Müdürü olarak görev yapıyordu.
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Gökalp Kökçü'nin talimatıyla gözaltına alınan Akyürek, Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürüldü. Akyürek'in İstanbul'a gönderileceği belirtildi.
Ramazan Akyürek, Ekim ayında cinayetle ilgili şüpheli olarak ifade vermişti.
Akyürek'in Ekim ayındaki ifadesi
2 Ekim 2014’te şüpheli sıfatıyla 4 saat ifade veren Ramazan Akyürek’e, dönemin Trabzon Valisi Hüseyin Yavuzdemir’in “Haberim olsa engellerdim”açıklaması ve Dink cinayetine ait olduğu öne sürülen bazı kayıtların silinmesiyle ilgili sorular yöneltilmişti.
Akyürek 16 sayfalık ifadesinde, cinayet sanıklarından kendi Emniyet Müdürlüğü döneminde Trabzon'da istihbarat yardımcı elemanı yapılan Erhan Tuncel'i tanımadığını söylemiş Tuncel'i şu andaki İstihbarat Şube Başkanı olan o zamanın Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Engin Dinç'in görevlendirdiğini kaydetmişti.
Dink'e yönelik eylem yapılacağına ilişkin istihbarat konusunda İstanbul ve Trabzon emniyet müdürlüklerinin duyarlılık göstererek gerekli tedbiri aldığını düşündüğünü söyleyen Akyürek, Dink'in öldürülmesi ile ilgili Trabzon İstihbarat Şubesi'ndeki LOG (tüm işlemlerin bilgisayar ortamında kayıt altına alınması) kayıtlarının tutulduğu bilgisayar sunucularının Ankara'daki daire başkanlığında silindiği iddialarına ilişkin olarak ise 'kayıtların daire başkanlığına gönderilip gönderilmediğini hatırlamadığını, bunların silinmesi ile ilgili emir vermediğini' söylemişti.
Akyürek ifadesinde, 'Dink'in İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından korunması gerektiğini' söylemiş ve 'Ben İstanbul Emniyet Müdürü olsaydım mutlaka tedbir alırdım' demişti.Tutuklu üç polis var
Ramazan Akyürek'ten kısa süre önce, Hrant Dink cinayeti soruşturması kapsamında üç polis daha tutuklandı.
Son olarak hakkında yakalama kararı çıkarıldıktan sonra 18 Ocak'ta teslim olan Cizre Emniyet Müdürü Ercan Demir, Hrant Dink cinayeti soruşturması kapsamında, ‘kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi’ gerekçesiyle tutuklanmıştı.
Paşakapısı Cezaevi’ne gönderilen Ercan Demir, Hrant Dink’in katledilişinin 8. yılında tutuklanan üçüncü polis olmuştu.
Dink cinayetinde ihmali olduğu iddia edilen, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör ile Emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu 9 kamu görevlisi hakkında açılan soruşturmaya ilişkin verilen takipsizlik kararı, Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 6 Haziran 2014 tarihinde kaldırılmıştı.
Heyet, gereğinin yapılması için soruşturma dosyasının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na iade edilmesine hükmetmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Birimi savcılarından Yusuf Doğan’a teslim edilen, cinayette kamu görevlilerinin ihmali olduğu iddialarına yönelik dosya ile devam eden soruşturma dosyası, tek dosyada birleştirilmişti.
Yusuf Doğan’ın Yargıtay’da görevlendirilmesi sonucu dosya, aynı büroda görevli savcılardan Gökalp Kökçü’ye devredildi.
Bunun üzerine haklarında yakalama kararı çıkarılan dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde görevli polis memuru Muhittin Zenit ile Komiser Özkan Mumcu ‘Cinayette ihmalleri olduğu’ gerekçesiyle 13 Ocak 2015’te tutuklandılar.
- BBC Türkçe
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!