onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Oğuzhan Uğur'un Deprem Özel Programında Evlatlık Kızını Kaybeden Baba Yaşadığı Sürecin Detaylarını Anlattı

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

etiket Oğuzhan Uğur'un Deprem Özel Programında Evlatlık Kızını Kaybeden Baba Yaşadığı Sürecin Detaylarını Anlattı

Babala TV'nin Deprem Özel bölümünün tanıtımı tüm Türkiye'yi yasa boğdu. Programa telefonla katılan bir babanın anlattıkları ise hem içimizi dağladı, hem de isyan ettirdi. Mehmet Hayrettin Bozkır, kızı Meral Bozkır'ın cenazesini bulamadığı o sürecin detaylarını anlattı.

Kaynak: Cumhuriyet

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Oğuzhan Uğur geçtiğimiz gün Babala TV'de yayınlanacak Deprem Özel programının tanıtımını yayınlamış ve bir anda program daha yayınlanmadan bu videoyla izlenme rekoru kırmıştı.

Oğuzhan Uğur geçtiğimiz gün Babala TV'de yayınlanacak Deprem Özel programının tanıtımını yayınlamış ve bir anda program daha yayınlanmadan bu videoyla izlenme rekoru kırmıştı.

Babala'nın Deprem Özel programında depremde ailesini kaybedenler, enkaz altında kalanlar anlattırken herkes göz yaşlarına boğuldu.

Babala'nın Deprem Özel programında depremde ailesini kaybedenler, enkaz altında kalanlar anlattırken herkes göz yaşlarına boğuldu.

İnsanların haklı isyanları ve çaresizliği izleyen herkesin boğazına bir yumru gibi oturdu.

İnsanların haklı isyanları ve çaresizliği izleyen herkesin boğazına bir yumru gibi oturdu.

Programa telefonla katılan bir baba, evlat edindiği kızının enkaz altında kaldığını ve cenazesinin kaybolduğunu anlatıyordu.

Programa telefonla katılan bir baba, evlat edindiği kızının enkaz altında kaldığını ve cenazesinin kaybolduğunu anlatıyordu.

Kızının saç örneğini devlete teslim ettiğini söyleyen baba, ellerindeki tek DNA örneğinin de kaybolduğunu ve kızının bir mezarı bile olmadığını anlatırken herkes o acıyı yüreğinde hissetmişti.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Hatay Antakya’da yaşayan Mehmet Hayrettin Bozkır, depremin hemen ardından televizyon yayınlarında kızını aradığını dile getirmişti ama o günden bugüne bir adım yol kat edilmedi.

Hatay Antakya’da yaşayan Mehmet Hayrettin Bozkır, depremin hemen ardından televizyon yayınlarında kızını aradığını dile getirmişti ama o günden bugüne bir adım yol kat edilmedi.

Cumhuriyet Gazetesi'ne konuşan Mehmet Hayrettin Bozkır, 30 yaşında enkaz altında kalan kızı Meral Bozkır Laleci ile ilgili şunları söyledi:

Cumhuriyet Gazetesi'ne konuşan Mehmet Hayrettin Bozkır, 30 yaşında enkaz altında kalan kızı Meral Bozkır Laleci ile ilgili şunları söyledi:

"Depremde benim evim de çöktü. Biz eşimle birlikte 5 saniyeyle kurtulduk. Dışarıya çıktıktan hemen sonra binamız çöktü."

"Depremde benim evim de çöktü. Biz eşimle birlikte 5 saniyeyle kurtulduk. Dışarıya çıktıktan hemen sonra binamız çöktü."

'Hemen koşup kızımıza bakmak istedik. Bir kilometre mesafedeki evine 5 saatte yalın ayak, pijamalarımızla yürüyerek gittik. Enkazdan sesimi duyan damadımla konuştum. Meral’i sordum, ‘Yaşıyor mu?’ dedim. Damadım, ‘Baba, malesef. Sanırım üzerine kolon düştü. Meral bana ‘Hayallerimizi gerçekleştir’ diye söz verdirdi. Sonra da konuşmadı’ dedi” şeklinde konuştu.'

Kızının komşusu tarafından çıkarılıp apartmanın önüne koyulduğunu, ertesi sabah bir AFAD görevlisi ile ambulansın kızının cansız bedenini alıp götürdüğünü söyleyen baba o günden beri kızından herhangi bir ize rastlamamış.

Kızının komşusu tarafından çıkarılıp apartmanın önüne koyulduğunu, ertesi sabah bir AFAD görevlisi ile ambulansın kızının cansız bedenini alıp götürdüğünü söyleyen baba o günden beri kızından herhangi bir ize rastlamamış.

Bozkır, cenazeleri kaybolduktan sonra yaşadığı süreci ise şöyle anlatıyor:

Bozkır, cenazeleri kaybolduktan sonra yaşadığı süreci ise şöyle anlatıyor:

“Aranabilecek her yere gittik, bizimle ilgilenecek kimseyi bulamadık. Hâlâ bir muhattabımız yok. Günlerce resimlere baktık. Hiçbir sonuç çıkmadı. Kızımızın biyolojik anne ve babası olmadığımız için DNA testi veremiyoruz. Bu yüzden kızımın arabasını bulup arabasından saç tellerini topladık. Görevlilere durumu anlattık. Topladığımız saçları Trabzon Adli Tıp Kurumu’na göndermemizi söylediler, gönderdik. Oradan raporu aldık, Antakya’daki savcıya teslim ettik. Hatay’a Diyarbakır Adli Tıp Kurumu başkanı bakıyormuş. Oranın adli tıp kurumu başkanı, oluşturulan DNA profilini kabul etmemiş. Annesi, kızımız 14 yaşındayken saçlarını kesip bir albümün içinde saklamıştı. Aklımıza bu gelince, kepçe operatöründen rica ederek evimizin enkazında 12 saat boyunca albümü aradık, kızımın saçlarınının olduğu albümü bulduk. Ertesi gün savcıya saçları götürdük, saçlar delil torbasına konuldu. Teslim tutanağı tutuldu. Aradan 10 gün geçti, haber gelmedi. Öğrendik ki savcı saçları kaybetmiş. Bir açıklaması da yok. Personel almış, nereye koyduğunu bilmiyormuş, biraz beklemeliymişiz. O günden bu yana hiç kimse bizi aramadı.”

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Bu acının üstüne söylenecek söz yok... Depremde ailesini, sevdiklerini kaybeden herkese sabırlar diliyoruz.

Bu acının üstüne söylenecek söz yok... Depremde ailesini, sevdiklerini kaybeden herkese sabırlar diliyoruz.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
97
64
17
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
yengegeldikmi

Tarifi yok bu acıların yaa. Mal mülk bir şekilde yerine konuyor da kaybolan hayatların telafisi olmuyor. Üstüne bir de cenazesi bulanamayanlar var. Gidip dua... Devamını Gör

Sakın ola bu kayıp insanların naaşlarını kaçırıp organlarını satmış olmasınlar? Bu iktidarın gölgesindeki Türkiye'de aklıma her şey geliyor artık.

Kılıç

devlet yok!