onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Öz Güven Patlaması Yüzünden Ölüme Giden Yolda İpini Kendi Eliyle Çeken Kâşif: Ferdinand Macellan

Öz Güven Patlaması Yüzünden Ölüme Giden Yolda İpini Kendi Eliyle Çeken Kâşif: Ferdinand Macellan

Her şeyin fazlası zarar. Anlaşılan o zamanlar hiiiç kimse kalkıp da bunu Macellan'a söylememiş, birisi söylediyse bile bir kulağından girip diğerinden çıkmış olmalı... 🙄

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Bu içerikte HistoryDeseret News ve National Geographic kaynak olarak kullanılmıştır.

Son derece hırslı ve bir o kadar da ihtiraslı bir kâşif olan Ferdinand Macellan, 1521’de Filipinler’in Cebu Adası’na doğru oldukça kararlı bir şekilde yol almaya başladı.

Son derece hırslı ve bir o kadar da ihtiraslı bir kâşif olan Ferdinand Macellan, 1521’de Filipinler’in Cebu Adası’na doğru oldukça kararlı bir şekilde yol almaya başladı.

Dünya’nın etrafını dönmeyi başaran ilk keşif ekibinin başı olmak o sıralar Macellan'ın en büyük hayaliydi. Bu konuda arkasını sağlama almıştı. Bunun için önce İspanya ve Portekiz’i ada paylaşımı konusunda birbirlerine düşürdü. Sonrasında da Portekizli olsa da güçlü olan tarafa yani İspanya’ya sırtını yaslamayı tercih etti. 

Söz konusu adalarda baharat yetişiyor olması, bu kara parçalarının değerini o dönem için paha biçilemez kılmıştı. Her iki ülkenin kralı da bu adalara hükmetmek arzusundaydı. İspanya tarafında olduğunu belli ederek adaların onlara ait olacağını kanıtlayan bir keşif gezisi düzenlemeye karar vermişti.

Böylece beş gemiyle yola çıktı ve sonraları adının verilmiş olduğu Macellan Boğazı’ndan geçmelerinin ardından gemilerde erzak yetersizliği oluştu.

Böylece beş gemiyle yola çıktı ve sonraları adının verilmiş olduğu Macellan Boğazı’ndan geçmelerinin ardından gemilerde erzak yetersizliği oluştu.

Buna rağmen Macellan bu gidişattan oldukça keyif alıyordu. Kendi din felsefesini gittiği yerlerdeki insanlara dayatmaktan da geri durmadı. İnsanları Katolik yapmak için büyük çaba gösterdi. 

1521’de Cebu Adası’na varır varmaz kralla dini konuları konuştu. Adanın kralı kadına düşkün biri olduğu için din değiştirmeyi tek bir şartla kabul etmişti, o da kadınlarından vazgeçmemesiydi. Macellan bunu kendince uygun görmüştü.

Bir gün adada kralın soyundan bir aile rahatsızlandı ve ne yapılırsa yapılsın bir türlü iyileşmedikleri için kral, Macellan’dan yardım istemeye karar verdi.

Bir gün adada kralın soyundan bir aile rahatsızlandı ve ne yapılırsa yapılsın bir türlü iyileşmedikleri için kral, Macellan’dan yardım istemeye karar verdi.

Macellan bu aileyi on çocuğuyla beraber vaftiz ederek kullanmaları için birkaç da şifalı bitki verdi. Aile iyileşince ada sakinleri Macellan’ı Tanrı’nın elçisi olduğuna inandı. Toplu şekilde vaftiz olmaya akın ettiler. Gemi mürettebatı bu durumu onaylamamıştı. 

Çünkü aile ölmüş olsa çatışmak hatta yerlileri öldürmek ya da köle olarak kaçırmak zorunda kalacaklarını biliyorlardı. Macellan İspanyol geleneklerinin dışına çıkarak uzlaşmacı bir tavır sergilemiş, gemidekileri de bilmedikleri bir yola çekmişti.

Bir süre sonra denizciler, Macellan’ın rotalarını değiştirerek işlerini baltalamak isteyen bir Portekiz casusu olduğunu bile düşündü.

Bir süre sonra denizciler, Macellan’ın rotalarını değiştirerek işlerini baltalamak isteyen bir Portekiz casusu olduğunu bile düşündü.

Oysa Macellan Dünya’nın etrafını dönen ilk kâşif olmaya kafayı takmıştı ve mürettebatın bu endişelerini gram fark etmedi. Mürettebatının komutasını kaybetmek üzere olduğunu farkında bile değildi. Ada halkının ona atfettiği tanrısal yetkilere kendini kaptırmış şekilde hareket ediyordu. Denizciler de artık onu dinlemek istemediklerini dile getirdiler. 

Macellan'sa onlara ada kralına başka bir adada bulunan düşman krallığı yenmek için söz verdiğini ve savaşa hazırlanmaları gerektiğini söyledi. Cebu halkının onu fazlasıyla yüceltmesi, kendisini yenilmez hissetmesine neden olmuştu. Ancak her şey bu kadar basit değildi. İspanyol geleneklerine göre hiçbir denizci gerekmedikçe canını tehlikeye atamazdı.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Bu nedenle savaşa dahil olmak istememiş olsalar da 27 Nisan 1521 günü Macellan, Cebu kralının desteğini reddederek savaşa kendi mürettebatından seçtiği yüz kişiyle girdi.

Bu nedenle savaşa dahil olmak istememiş olsalar da 27 Nisan 1521 günü Macellan, Cebu kralının desteğini reddederek savaşa kendi mürettebatından seçtiği yüz kişiyle girdi.

Bu kadar az kişiyle savaşarak başarılı olabileceğini sahiden düşünmüştü. Çünkü Tanrı’nın elçisi olduğuna kendisi de içten içe inanmaya başlamıştı. Direkt saldırmadan önce usulca teslim olmaları için adaya bir haber gönderdi. Adadakiler, savaşı ertesi güne almak istediklerini ilettiler. 

Macellan zaferinden öylesine emindi ki bu isteği gülerek kabul etti. Her şeyi en iyi şekilde düşündüğüne emindi. Hesaba katmadığı şeyse adayı yeteri kadar bilmiyor olmasıydı. Ada kayalıklarla çevriliydi. Bu nedenle zorda kaldığında gemilerin yanaşarak top atışı yapması imkânsızdı.

Ertesi gün adaya ulaşmak onlar için epeyce güç oldu, kayalıklar yüzünden gemiden adaya yüzerek geçmek zorunda kaldılar.

Ertesi gün adaya ulaşmak onlar için epeyce güç oldu, kayalıklar yüzünden gemiden adaya yüzerek geçmek zorunda kaldılar.

Hem silahların hem zırhların hem de suyun verdiği ağırlık hissiyle kıyıya varmaları zor oldu. Yorgun argın kıyıya vardıklarındaysa yerli halk üstlerine hücum etti. Yenilginin kapıda olduğunu fark eden denizciler, bir bir Macellan’ı yalnız bırakıp kaçmaya başlamıştı. Macellan da iki elin on parmağını geçmeyecek kadar denizciyle esir düştü. 

Onlar da vefasından değil de kaçamadığı için kalmışlardı. Cebu adasının kralı durumu öğrenince yardıma gitmek isterken Macellan’ı kurtarmak isteyen kaptanları adaya ateş açmaya karar verdi. Ancak talihsizlikler dizisi devam ederek yanlışlıkla Cebu kralının gemisini vurmalarına neden oldu. Böylece adaya yardım ulaştırılamadı.

Macellan, esir düştüğünde bacağına zehirli ok saplanmasının yanı sıra arbedede çok sayıda yara almıştı.

Macellan, esir düştüğünde bacağına zehirli ok saplanmasının yanı sıra arbedede çok sayıda yara almıştı.

Sonunda yerliler tarafından paramparça edilerek öldürüldü. Cebu adasının kralı top atışından sağ çıktı. Sonra düşman adanın kralına, onlar için kahramanca savaşan Macellan’ın cesedinin teslimi için rica mesajı gönderdi. Maalesef Macellan'ın ölümünün ardından, parça diye bir şey kalmadığı için cesedin iadesi söz konusu olmadı.

Böylece Macellan’ın keşif defteri burada kapanmış oldu.

Böylece Macellan’ın keşif defteri burada kapanmış oldu.

Dünya’nın etrafını dolaşan ilk kâşif olma şerefine erişemedi. Bilinenin aksine bu turu tamamlayan ilk kişi, Macellan’ın bir esir pazarından satın aldığı Zenci Henry adında bir köle oldu.

İnsanların tutkularının olması çok hoş, ama bunların peşinden pervasızca koşmak pazen sakıncalı olabiliyor gördüğünüz gibi. Biraz frene basmakta fayda var... 🧐🤔

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

Bu içeriklerimize de göz atabilirsiniz. 🤗👇

👇

👇

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
26
8
7
4
3
3
2
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Pasif Kullanıcı

Macellan'in sonunun böyle olduğunu bilmiyordum

herif_hayvan

Yerliler tarafından öldürüldüğünü ve turunu tamamlayamadığını biliyordum ama işin içinde kibir ve kendini beğenmişlik olduğunu bilmiyordum.

herif_hayvan

...Macellan da bir elin on parmağını geçmeyecek kadar denizciyle esir düştü... Bir elin on parmağı??? Bir el, on parmak?? :))

Mr Logical

Önlü arkalı...

MERVE CINDORUK

Azim, kararlılık güzel şeyler ama, bu uğurda amacından sapma ve kibirlenme söz konusu burda... Sonu acı olmuş...