Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
'Pakette Çok Muğlak ve Sınırsız Yetkiler Veren İfadeler Var'
Meclis’e sevk edilen çözüm paketine ilişkin CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Sorunun çözümü için hükümete verilen yetki sınırsız ve denetimsiz olmamalı. Yasal zemini hazırlayan parlamentonun süreci denetlemesi lazım. Ancak tasarı metninde çok muğlak ve sınırsız yetkiler veren ifadeler vardır” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis’e sevk edilen çözüm paketine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kılıçdaroğlu, “Sorunun çözümü için hükümete verilen yetki sınırsız ve denetimsiz olmamalı. Yasal zemini hazırlayan parlamentonun süreci denetlemesi lazım. Ancak tasarı metninde çok muğlak ve sınırsız yetkiler veren ifadeler vardır” dedi.
Kılıçdaroğlu, “Parlamento denetimine mutlaka imkân sağlanmalı. Bu bir anlamda Erdoğan’ın Kürt oylarına duyduğu ihtiyaç nedeniyle gündeme gelen bir düzenleme.” dedi.
Cumhuriyet gazetesinden Utku Çakırözer, gazetecilerin sorularını yanıtlayan CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun sözlerini köşesine taşıdı.
Kılıçdaroğlu’nun değerlendirmeleri şöyle:
“Bizim önceliğimiz barış ortamıdır ve bu sorunun kalıcı bir şekilde çözülmesidir. Bu çerçevede CHP olarak sorunun çözümü için kredi açmıştık. Çözüm adresinin parlamento olduğunu söylemiştik. 18 aydır devam eden bir süreç var. Biz en başında yasal dayanak istemiştik, sözümüzün arkasındayız. Sözde bu yasal dayanağın, seçime 1 ay önce yapılması manidar. Ekmeleddin Bey’in Ankara’da siyasi partileri ziyaret etmesi ile aynı gün tasarının Meclis’e sunulması da düşündürücüdür.
“Hükümete verilen yetki sınırsız olmamalı”
“Sorunun çözümü için hükümete verilen yetki sınırsız ve denetimsiz olmamalı. Yasal zemini hazırlayan parlamentonun süreci denetlemesi lazım. Ancak tasarı metninde çok muğlak ve sınırsız yetkiler veren ifadeler vardır. Tasarının komisyon ve genel kurul görüşmelerinde arkadaşlarımız doğaldır ki eleştirilerini ve çekincelerini ortaya koyacak. Ancak hükümetin bu eleştirilerimize kulak vermesini de bekleriz.
“Endişemiz o ki, MİT Yasası’nda dile getirdiğimiz gibi, bu tür muğlak ifade ve ucu açık yetkilerle yasadışı birtakım eylemlerin yolu açılabilir. Faili meçhul birtakım cinayetler ortaya çıkarılamaz, soruşturulmaz ve yeni faili meçhul olaylara da yasal zemin hazırlanmış olur. Hukuk devletinde bu tür ucu açık yetkiler olamaz, yasadışı işlemler meşrulaştırılamaz. Tasarı bu şekilde yasalaşırsa mesela Roboski olayının failleri ortaya çıkmaz. Bu düzenleme MİT Kanunu’nda vardı ve bunu Anayasa Mahkemesi’ne götürdük. Gidip birini öldürebilirsiniz. Bununla yeni faili meçhullere yasal zemin hazırlanmış oluyor. Bu haliyle Roboski asla soruşturulamayacak, tümüyle kapatılmış olacak. MİT’in dışında bürokrasinin bütün alanlarına aynı yetkiyi vermiş oluyorlar.
“Devlet hukukun dışına çıkamaz”
“Bu düzenlemeler yapılırsa, bizim açımızdan parlamentoya gelmesi, kamuoyuna bilgi verilmesi, biz buna itiraz etmiyoruz. 4. maddenin 2. bendi. (“Bu kanun kapsamında verilen görevleri yerine getiren kişilerin hukuki, idari veya cezai sorumluluğu doğmaz” hükmü.) Bu madde işin can damarı. Bu madde ile hukuk devletinin dışına çıkmış oluyorsunuz. Terör bitecekse bitsin zaten ama bitireceğim derken, devleti hukuk dışına çıkaran bir düzenlemeyi bizim kabul etmemiz mümkün değil. Devlet hukukun dışına çıkamaz. Geçmişteki faili meçhulleri araştıramayacağınız gibi bundan sonraki faili meçhullere de yasal zemin hazırlamış oluyorsunuz. Hiçbir demokratik ülkenin parlamentosu böyle bir yasayı kabul etmez.
“Parlamento denetimine imkân sağlanmalı”
“Bu maddeyi geri çekmeleri lazım. Parlamento denetimine mutlaka imkân sağlanmalı. Bu bir anlamda Erdoğan’ın Kürt oylarına duyduğu ihtiyaç nedeniyle gündeme gelen bir düzenleme. Daha önce biz bunun zemininin parlamento olduğunu ifade etmiştik. Hükümete kredi açtığımızı da söylemiştik ama Erdoğan şiddetle itiraz etmişti. Hükümetin geçmişte işlediği suçlar nedeniyle kendisini af kapsamına alması söz konusu o maddede. Kendisini aklamaya dönük. “
IMC