Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Peygamberliğini İlan Edip İsyan Bayrağını Çeken ve Beyaz Katliamı Yapan Köle: Nat Turner
Bu yazıda tarih boyunca kölelerin yaşadıklarını baştan başa anlatmayacağız.
Onun yerine bir soru soracağız: Köleler hiç isyan etti mi? Onlar, kendilerine biçilen bu makus kaderi reddetti mi?
Cevap evet. Bu örneğin tarih kitaplarına geçmiş nadide örneklerinden biri de Nat Turner’ın isyanı.
Köle olarak doğan ve babasını hiç tanımayan Nat Turner, onu tanıyanların aktardığına göre keskin zekası ve hızlı kavrayış yeteneğiyle diğerlerinin arasından sıyrılıyordu.
Sürekli İncil’den pasajlar okuduğu köle arkadaşları da ona “Peygamber” lakabını takmıştı.
Bu durumun bir köle isyanına eklemlenmesi uzun sürmedi.
11 Şubat 1831’de olayların gerçekleştiği Virginia’da bir güneş tutulması gözlemlendi. Turner bunu “siyah adamın güneşe uzanması” olarak yorumladı.
İlk takipçileri aynı tarlada çalıştığı köle arkadaşları oldu. Dikkat çekmeden diğer kölelerle iletişim kurmak için, önceden belirlenmiş şarkıları söyleyerek dolaşmaya başladılar.
Yine dikkat çekmemek için ateşli silahlar yerine kesici aletler ve sopalar kullandılar.
İsyancılar ev ev dolaşıp buldukları bütün köleleri serbest bıraktılar ve gördükleri tüm beyazları kadın çocuk ayırt etmeden öldürdüler.
50'den fazla köle sahibi öldürülmüştü. Turner bu şiddet dalgasıyla birlikte, beyazların kölelere yaşattığı şiddete empati yapacağına inanıyordu.
Fakat isyan iki gün içerisinde bastırıldı. Bu esnada 200’e yakın siyah öldürüldü.
Olaylarla hiçbir bağlantısı olmayan köleler de öldürülmüştü. Hatta zanlıları yakalamak için gereken harcamalar özgür siyahlardan vergiler alınarak karşılandı.
Turner isyan bastırıldıktan sonra saklandı ve kayıplara karıştı.
Olayların başlamasından iki ay kadar sonra, Benjamin Philips adındaki bir çiftçi Turner'ı çitlerinin dibinde saklanırken buldu. Hemen onu zaptetti ve yetkililere teslim etti.
Turner yalnızca bir kişiyi bizzat öldürmüştü.
İsyana bulaşan 45 köle yargılandı, 18’i asıldı. Geri kalanlar da tekrardan satıldılar.
Yaptığı ve planladığı her detayı itiraf eden Nat Turner, isyan planlamaktan suçlu bulundu ve ölüm cezasına çarptırıldı. 11 Kasım’da asıldı. Derisi yüzüldü ve başı gövdesinden ayrıldı.
Nat Turner'ın, 'Köle karşıtlığı' üzerinden kurulan bir isyana önderlik etmesi kahramancaydı. Ancak kadın ve çocuk ayırt etmeden önüne geleni katleden bir hareketin apaçık savaş suçu olduğu kolaylıkla söylenebilir.
Olayın kölelere sempati kazandırmadığını tahmin edebilirsiniz. Yaşananlardan sonra toplumun kapıldığı histeri, yasa koyucuları daha sert önlemler almaya sevketti. Yaşanan ölümlerin faturası da toplum bilincinde yeniden kölelere kesildi. Dönemin pek çok bilgini kölelik sisteminin 'gerekli bir uygulama' olduğu konusunda hemfikir hale gelmişti.
İç savaşa ve ardından köleliği yasaklayan 13. yasa değişikliğine kadar, değişen pek bir şey olmayacaktı.
Yorum Yazın