onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Sessiz Sedasız İstifa Etmek Yok: İş Koşullarını Protesto Etmek İçin Yapılan "İntikam İstifası" Nedir?

Sessiz Sedasız İstifa Etmek Yok: İş Koşullarını Protesto Etmek İçin Yapılan "İntikam İstifası" Nedir?

Günümüzde bazı iş koşulları hem zorlayıcı hem de maddi olarak tatmin edici olmaktan oldukça uzak. Bir işe mecbur olsak da bu koşullar zamanla tükenmişlik sendromuna sürüklüyor ve yeni iş arayışlarına itiyor.

Tam da bu noktada, birçok kişi yaşadığı haksızlıkları ve kötü çalışma şartlarını protesto etmek için 'İntikam İstifası'na yöneliyor. Sessiz sedasız ayrılmak yerine, 'Başkalarının da canı yanmasın' diyerek bu istifayı herkese duyuruyor. Özellikle Z kuşağında öne çıkan Revenge Quitting (İntikam İstifası) kavramına gelin, birlikte yakından bakalım…

Kaynak: Cosmopolitan

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Bazılarımız yaptığı işi beğenmeyebilir, aldığı maaşı az bulabilir.

Bu sebeple birçoğumuz zaman zaman çeşitli adımlar atabiliyor. Bunlardan biri de işten ayrılmak ya da çalışma koşullarını protesto etmek. Aslında, iş koşulları beğenilmediğinde işi bırakmanın bir kavramsal karşılığı var: 'Revenge Quitting', yani Türkçesiyle İntikam İstifası.

İsterseniz, "Revenge Quitting" (İntikam İstifası) kavramına hep birlikte detaylıca bakalım...

İsterseniz, "Revenge Quitting" (İntikam İstifası) kavramına hep birlikte detaylıca bakalım...

2025 yılında birçok sektörde aslında sessizce istifa etme mevzusu oldukça popüler hale geldi. Düşük maaşların yanı sıra toksik ve enerji sömüren bir çalışma ortamında bulunmak, birçok işçiyi aslında buna mahkum bırakıyor.

İntikam İstifası aslında, 'Yeter be!' demenin bir başka yolu. Sosyal medya platformlarının birçoğunda da istifa sonrası çalışanların neden istifa ettiğine dair süreci detaylıca okuyabilir hale geldik.

Peki ne tetikliyor bu durumu? Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, çalışma dinamiklerinin her ayrıntısı İntikam İstifası sürecini tetikliyor.

Peki ne tetikliyor bu durumu? Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, çalışma dinamiklerinin her ayrıntısı İntikam İstifası sürecini tetikliyor.

Bitmek bilmeyen iş yükü, sürekli fazla mesai, arka arkaya gelen e-postalar ve hiç azalmayan stres, çalışanları hem fiziksel hem de ruhsal olarak tüketiyor. Tükenmişlik hissiyle mücadele edenler, bir süre sonra bu döngüyü kırmanın tek yolunun işi bırakmak olduğuna inanıyor.

Takdir edilmemek de motivasyonu en çok törpüleyen unsurlardan biri haline geliyor. Ne kadar emek verilirse verilsin, görülmeyen ve değer verilmeyen bir çaba zamanla anlamsızlaşıyor. Terfi umutları suya düştüğünde veya başarılar görmezden gelindiğinde, çalışanlar kendilerini gösterişli bir vedayla sahneden çekme kararı alabiliyor.

Elbette tüm bunların üstüne bir de toksik çalışma ortamı eklendiğinde, ipler tamamen kopuyor. Dedikodular, adaletsiz yöneticiler ya da sürekli huzur kaçıran iş arkadaşları… Sabah işe gitme fikri bile insanın içini sıkmaya başladığında, 'revenge quitting' artık kaçınılmaz bir son haline geliyor.

Özellikle genç kuşak, artık işyerinde mutsuz olmayı ve kötü koşullara katlanmayı bir kader olarak görmüyor.

Özellikle genç kuşak, artık işyerinde mutsuz olmayı ve kötü koşullara katlanmayı bir kader olarak görmüyor.

Z kuşağı ve genç profesyoneller, kendilerini yıpratan ortamlarda kalmak yerine, hayatlarının kontrolünü ellerine almayı tercih ediyor. Onlar için iş, sadece maaş değil; huzur, saygı ve denge de en az kazanç kadar önemli.

Ancak bu tavır yalnızca gençlerle sınırlı değil. Kurumsal hayatta yıllarını geçirmiş orta düzey yöneticiler, esnek ya da uzaktan çalışanlar da aynı noktada buluşuyor. Kendi değerini görmeyen, emeği karşılık bulmayan herkes, 'revenge quitting'in yarattığı özgürlük hissini deneyimlemeye başlıyor.

Peki bu istifalarla nasıl ve nerede karşılaşıyoruz?

En yaygın yöntemlerden biri, yaşanan her şeyi açık açık LinkedIn’de paylaşmak. Bazı çalışanlar, “Bu şirkette çalışmak bana şunları şunları yaşattı, artık devam etmiyorum ve biliyorum ki yalnız değilim” diyerek hem içlerini döküyor hem de benzer şeyleri yaşayanlara ses oluyor.

Bir diğer dikkat çeken yöntem ise veda maillerini sıradan bir teşekkürden çıkarıp adeta bir sahneye çevirmek. Bazen şiirle, bazen şarkı sözleriyle, bazen de olduğu gibi samimi bir 'Neden gidiyorum?' açıklamasıyla yazılan bu mailler, iş arkadaşları arasında dilden dile dolaşıyor.

Ve tabii sosyal medyaTikTok ve Instagram, bu tür hikayelerle dolup taşıyor. İnsanlar yaşadıkları haksızlıkları, kötü deneyimleri anlatıp diğerlerine 'Bakın, ben yaşadım, siz yaşamayın' diyerek uyarıyor. Herkesin içinde biraz biriken bir şeyler var ve artık kimse sessiz kalmak istemiyor.

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

İlginizi çekebilir:

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
2019 yılında TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde lisans eğitimime başladım. Eğitimim süresince çeşitli platformlar ve gazete topluluklarında çeviri ve yerelleştirme alanlarında aktif rol aldım, bu süreçte dil becerilerimi ve kültürler arası iletişim yetkinliğimi geliştirdim. 2022 yılının Mayıs ayında Onedio’da stajyer olarak başladığım editörlük kariyerime, “Yaşam” kategorisinde sosyal medyadaki trendleri, günümüz ilişki dinamiklerini ve toplumsal meseleleri okuyuculara ulaştırarak devam ediyorum. İçeriklerimde, okuyucuların kendilerinden birer parça bulmasını amaçlıyorum.
Tüm içerikleri
right-dark
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
2
1
1
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın