Seyfi Dursunoğlu Türkiye'nin En Müstehcen ve Dobra Karakterlerinden Biri Olan Huysuz Virjin'i Nasıl Yarattı?
Türk halkı için unutulmaz hale gelen birçok figür bulunuyor. Bu figürlerden en huysuzu, en renklisi de Seyfi Dursunoğlu'nun yarattığı Huysuz Virjin karakteri. Peki Huysuz Virjin nasıl ortaya çıktı?
Kaynak: 196Sekiz
Türkiye’nin ilk drag queen’lerinden biri olan Seyfi Dursunoğlu’nun Huysuz Virjin karakterini nasıl ortaya çıkardığını hiç merak etmiş miydiniz?
Bu soruya cevabınız ‘Evet!’ ise, Armağan Çağlayan’ın anlatımıyla Seyfi Dursunoğlu’nun kimi zaman acı, kimi zaman da mutluluk ve başarı dolu hayat öyküsüne sizi de davet ediyoruz…
1932’de Trabzon’da doğan Dursunoğlu, saat tamircisi despot babasının baskısı yüzünden Heybeliada Askeri Lisesi’ne gider.
Ama orada devam edemeyeceğini anlayınca her ne kadar ailesi karşı çıksa da başka bir okulda eğitimine devam eder.
Henüz çok genç yaşta abisiyle yaşadığı bir tartışmadan sonra aile evinden ayrılmak zorunda kalır…
Bu olaydan sonra kendi hayatını adım adım kurmaya başlar. Tek başına yaşamaya Şişli’de bir apartmanın zemin katında başlar. Aynı zamanda bu dönemde devlet memuru olarak da işe girmiştir.
Oldukça sıradan bir hayata sahip olan Dursunoğlu, yaşadığı maddi sıkıntılarla başa çıkabilmek için dikiş yapmaya başlar.
Henüz Huysuz Virjin karakteri ortaya çıkmasa da Dursunoğlu’nun içinde her zaman var olduğunu söyleyebiliriz. İş yerinde öğle tatillerinde kadınları odasına toplayıp onlara ufak gösteriler yapıyordu. Öyle ki, bir noktadan sonra amirleri kadınları odasına toplamasını yasaklamıştı.
Sıkıcılaşan hayatına biraz renk katmak için neler yapabileceğini düşünen Dursunoğlu, Ramazan eğlencelerine katılmaya karar verir.
Dursunoğlu, bu etkinliklerde Adile Naşit’in anneannesi Kantocu Virjin’e selam çakmak için ismini Küçük Virjin yapar. Ancak arkadaşları ona ‘Sen huysuz birisin. Senin lakabın Huysuz Virjin olsun’ derler. Böylece Huysuz Virjin karakterinin adı ortaya çıkar.
Bir gün etkinlikleri izlemeye giden oyuncu Muzaffer Hepgüler, Huysuz Virjin’i görünce Klüp 12’ye giderek Dursunoğlu’nu mutlaka kadrolarına katmaları gerektiğini söyler.
Huysuz Virjin karakterinin gazinolara girişi de bu olayla birlikte olur. Hepgüler’in referans olduğu Dursunoğlu, kısa sürede Günay Gazinoları’nın sahibi olan Günay Tuncer’le tanışma fırsatı yakalar.
İlk zamanlar Huysuz Virjin yalnızca kanto söyleyen bir karakterken, bir gece bir müşterinin gösteriye geç gelmesiyle şovun gidişatı değişir…
Geç kalan müşteriye laf atan Huysuz Virjin, bütün müşterileri güldürmeyi başarır. Bu olayın üzerine Tuncer kulise gelir ve Dursunoğlu’na şovun içine seyirciyle diyalog koymasını söyler.
Gazinoda çalışırken bir yandan gündüzleri de devlet memurluğuna devam etmektedir.
Ancak artık gece hayatından yeterli parayı kazanabilmeye başlayınca devlet memurluğu görevini bırakır. Bir gecede birden fazla mekanda sahne alarak kısa sürede devlet memuruyken sürdüğü hayatın çok daha iyisini sürmeye başlar.
Bu sırada lisede beraber öğrenim gördüğü Zeki Müren Türkiye’nin tanıdığı bir isim haline gelmiştir…
Lisenin kantininde Zeki Müren’e arkadaşları şarkı söyletmeye çalıştığı sırada Müren’in Dursunoğlu ve arkadaşlarını dışarı çıkartması nedeniyle ikilinin yıldızları hiçbir zaman barışmamıştır.
Aradan yıllar geçtikten sonra ikilinin yolları yeniden kesişir ve Zeki Müren Dursunoğlu’na şarkı söyletir.
Dursunoğlu şarkısını bitirdikten sonra Zeki Müren bir anda, ‘Senden hiçbir şey olmaz. Sen şarkı söylemeyi beceremiyorsun!’ der.
Dursunoğlu da Zeki Müren’e karşı aynı olumsuz hisleri beslemektedir. Dursunoğlu, Zeki Müren hakkında, ‘Zeki Müren’in avaresi olacağıma kendi bodrum katımın prensi olurum daha iyi’ demiştir.
1979 yılı Huysuz Virjin’in dönüm noktalarından biri olur…
38 sanatçının yer aldığı Merhaba Müzik gösterisinde sahne alan Huysuz Virjin, o gece büyük kitlelere ulaşma fırsatını yakalar ve dönemin en fazla kazanan sanatçılarından olur.
“Çok titiz olmama rağmen devlet memuruyken sabun alacak param bile yoktu!”
O kadar büyük ün kazanır ki, bir gece Huysuz Virjin’i seyretmeye Bülent Ersoy gelir. Huysuz Virjin, Bülent Ersoy’a sürpriz yaparak onun taklidini yaparak sahneye çıkar. O gece Bülent Ersoy da dahil olmak üzere herkes çok eğlenir.
Türkiye’de özel televizyonların yayına başlamasıyla Huysuz Virjin’i televizyonlarda da görmeye başlarız…
İlk televizyon programını ATV’de yapan Huysuz Virjin, reyting rekorları kırar. Bu kadar başarılı bir şekilde ilerlerken daha fazla malzeme bulamadığı gerekçesiyle kendi isteğiyle programı bitirir.
Ancak televizyon kariyeri o programdan ibaret değildir.
Sonraki senelerde farklı televizyon kanalları için Huysuz Virjin olarak program hazırlamaya devam eder. 21 yıl boyunca Türk televizyonlarında reyting rekorları kıran Huysuz Virjin, RTÜK tarafından büyük bir sansüre maruz kalır ve kadın kılığında televizyona çıkması yasaklanır.
Bunun üzerine Dursunoğlu kendi kılığında bir yarışma programı sunar.
Herkes onu Huysuz Virjin olarak görmeye alıştığı için bu programla beklenen başarıyı yakalayamaz. Bu konuda verdiği bir röportajda, “40 sene evvel herkes beni Avrupai bir şov yaptığım için tebrik ederken 40 sene sonra ‘Erkek, kadın kılığında çıkmasın’ deniyor. 76 yaşında bir insan komedi olsun diye kadın kılığına giriyorsa bunun yasaklanması düşünülemez” demiştir.
Gösterilerinde din, siyaset ve spor konularına hiç değinmeyen Huysuz Virjin, birçok açıdan Türkiye’ye ilkleri yaşattı, ileri taşıdı.
Bodrum katında güneş görmeyen bir evde yaşarken, tırnaklarıyla kazıyarak büyük bir servet elde etti. 87 yaşında aramızdan ayrıldıktan sonra bile tüm mirasını Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne bağışlayarak Türk halkının ileri taşınması için çabalamaya devam etti. O, hiçbir zaman unutulmayacak bir simge!
Yorum Yazın
Bazen ölümsüz olabilmek için ölmek gerekir...
Bildigim kadariyla Zeki Mürenle çok iyi arkadaşlardi. Adamn huyu öyle geleni azarliyor demek ki